Bir fedakarlık portresi: Benzinci Kör Hafız

Alsancak’ın gözde ve tanınmış sokakalarından birinde bir öğle vakti yürüyorum, yürüyorum. Bir- iki araba yolu bu uzun ve düz yolu kesiyor. Sağa sola bakarak karşıya geçiyorum, bu dümdüz sokakta tekrar yürüyorum.

Yaşadığımız kentte hemen herkesin şıp diye bilebileceği çok tanınmış sokağında yürürken her başımı sağa sola kaldırdığımda iki insan boyu yükseklikteki duvarlarda ya da direklerde 29 yıldır tanıdığım bir meslekdaşımın geçen dönem belediye başkanınca verili ismini gördükçe aklıma güzel İzmir’in adsız kahramanları geliyor.

15 yıl önce vefat eden Kemeraltı Çarşısı’nın seyyarlarından “Benzinci Kör Hafız”ı düşünüyorum o an, vicdanımın sızladığını, hatta kanadığını hissediyorum.

İzmir kentinin tam ortası Çankaya – Agora ören yerine komşu bir semtte büyümüş bu kentin sakini olarak aynı caddeyi kullandığımız Anafartalar Caddesi üzerinde, ekmek parası için yaz-kış demeden nafakasını çıkartan Benzinci Kör Hafız’ı tanımamaya ve görmemiş olmaya imkan yok…

Gerçek bir İzmirliydi. Kemeraltı Çarşısı’nda seyyar satıcı olarak 60 yıl boyunca çakmaklara benzin satarak geçindi. İzmir’in ve tüm Ege Bölgesi’nin en hareketli çarşısında Benzinci Kör Hafız ismiyle tanınıyordu. Asıl adı Mustafa Ayrıközü’ydü, 1902 yılında İzmir’de doğmuştu. Tıbbiye’de öğrenciydi, mezun olup yaşamını hekim olarak sürdüreceğini hayal ederken vatan savunması için Antep’e asker olarak gönderilmişti.

İşgal altındaki Antep’te Fransızlar’a karşı savaşırken sağ gözünü kaybetmiş Ardından Musul iline gönderilmiş. Musul’u da İngilizler işgal etmiştir. O cephede de İngilizler’e karşı savaşırken, bu kez sol gözünü kaybeder. İki gözünü de kutsal bildiği vatan topraklarını savunurken kaybeden İzmirli Tıbbiye öğrencisi Mustafa Ayrıközü, memleketi İzmir’ine döner ve okuluna devam edemez. Kemeraltı Çarşısı’nda 60 yıl sürecek olan seyyar satıcılığa böyle başlar.

Yazar Tarık Dursun K. ise Benzinci Hafız ile ilgili hatırasını şöyle anlatmış:

“Peki köşe başını tutmuş, sabah akşam, alçacık hasır iskemlesinde oturan, yüzü çiçek bozuğu ve iki gözü kör satıcı unutulur muydu? Unutulmuş olabilir miydi hiç?
Boynuna asıı tablasıyla… Elinde tarak destesini şakırtatarak… Sesi kırık ve acındırıcıydı; ‘Ayna var tarak var! Dikiş iğneleri, çengelli iğneler, bellere lastik, elbiselere askılar, çakmaklara benzin… Ayna var, tarak var’… Adı Hafız’dı, hatırlıyorum… ”

Kemeraltı Çarşısı’na heykeli dikilesi anıt adam

Kentimizin en büyük çarşısının böylesi bir simge kişisini nasıl unuturuz? Benzinci Hafız, 1997 yılında hür vatan topraklarında yoksulluk içinde göçüp gitmiştir. Konak Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerine İzmir’in simge çarşısının uygun bir yerine anıtının yapılmasını, yine uygun bir sokağa isminin verilmesini öneriyorum.

Kaynaklar:

– Yrd. Doç. Dr. Eren Akçiçek, 1. Ulusal Tıp Günleri Sempozyumu – 2010
www.kemeraltı.com

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın