“Köprünün çevresi servi, çınar ve dut ağaçlarıyla kaplıdır, İzmirin üst tabakası için şehre girip çıkan kervanların canlılığı eşliğinde hafta sonu geçirebileceği, kahve içip nargile fokurdatabileceği bir yerdir. Ağustos ve Eylül aylarında köprüden günde 3 – 4 bin devenin geçtiği tahmin edilmektedir. Böyle bir kervanın gelişini gözlerimizin önüne getirmeye çalışalım. Daha uzaklardan yol yorgunu hayvanların sesleri ve boyunlarında asılı çanların şıngırtıları duyulmaktadır. Kervanın geldiği yerden yükselen toz ve duman arasında önce atlar ve katırlar üzerinde kervanın güvenlik görevlileri görülmektedir. Ardından bir yandan çubuğunu tüttürmekte olan eşeğinin üzerindeki sarıklı kervanbaşı gelmektedir. Elinde tuttuğu ipin diğer ucu en arkadaki deveye kadar bağlıdır.”
![]() |
Yüzyıllar önce kenti ziyaret eden seyyahları büyüleyen Kervan Köprüsü günümüz insanını neden büyüleyemiyor? Ortada değil ki büyülesin… Seyyahların adından sıklıkla söz ettiği, gravürlerini yaptığı Kervan Köprüsü, Yeşilderede başka bir köprünün altında hapis? Henüz tescili yapılmamış tarihi köprü yola feda edilmeden sağa sola kaydırılamaz mıydı? Bu önemli İzmir karakteristiği neden kaderine terk edildi. Kenti turizm kenti yapmak isteyenler bu kültür varlığının farkında mı?
![]() |
* 2010 yılında bazı belediyeler kesenin ağzını açık tutup milletin parasını popülizme yatırdı. İçi boş etkinlikler ve bol vaatlerle koca bir yıl gelip geçti… 8 bin 500 yıllık tarihi kentte kültür varlıklarımız yok olup tarihe karışırken kılları kıpırdamadı…
* İşsizliğin yaşandığı, her üç kişiden birinin kredi kartı mağduru olduğu ülkemizde, kredi kartı reklamında oynayan sanatçılara dikkat ettiniz mi? Sol gösterip sağdan vuranların listesi bir hayli kabarık Mehmet Ali Alabora ve Rutkay Azizin oynadığı reklam filmlerinden etkilenip kredi kartı alır mısınız?
* Konak Belediyesi’nde çalışan tanıdık dostlara “Night Out Shopping Events 2010 nedir?” diye sordum bilen çıkmadı. Her yıl düzenlediği Türkçe Günleri’ne imza atan Konak Belediyesi, Gül Sokak’ta “Night Out Shopping Events 2010 Alışveriş Festivali düzenlemiş. Ne demek istediğimi anladınız…
* Kordonun çadır kente dönüştürülmesi konusunda ısrar eden esnaf sözcüleri Belediye çadıra müsaade etmezse, kepenk kapatacaklarını söyleyip “Biz belediye ye yılda 3 trilyon işgaliye veriyoruz dediler Esnaf işgaliyeyi kira olarak algılıyor. İşgaliye isminden anlaşılacağı gibi kira değil bir cezadır. Herkes haddini ve sınırını bilmeli…
* Dilerim yeni yılda ülkemiz bölünmez. Dilerim oy verdiğimiz sosyal demokrat belediyeler kendilerine çeki düzen verir…
Bunca olumsuzluğa rağmen, konusunda uzman yeni yazarlarımızın Kent-Yaşama katılması tesellim.Yeni yılınız kutlu olsun.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.