***
Agora ve çevresinin içerdiği zenginliğin farkına varmamızın tarihçesi çok eskilere gitmiyor. “Binlerce yıllık tünel ortaya çıkarıldı” haberi, kentin tarihini ve suyollarını bilenler için şaşırtıcı bir haber değildir. Adı geçen antik kanalın uzantısını Agorada Faustina heykelinin hemen altındaki demir kapağın altında görmek mümkün.
Bu kanallar Agorada, aynı anda otuz bin kişinin su ihtiyacını karşılayacak sarnıçları ve günümüzde boşuna akan antik pınarı beslediler. Eski İzmir evlerinin altında kalan antik su kanallarına izinsiz girmenin sakıncalarını, sıkışma, metan gazı zehirlenmesi gibi tehlikeleri, amatör arkeologların ve definecilerin bilmesi gerekiyor…
Antik kanallarda araştırma yapmak sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı ile onun uhdesinde görev yapan arkeologlara aittir. “Mağaralı sokak, Mağaralı ev ” isimleri durduk yerde konulan isimler değildir… Konak Belediyesi satın aldığı binayı arkeolojinin hizmetine verebilir.
Agorada, halen onarımları yapılan duvar resimleri ilgi çekici. Ancak, renklerin birden siyahtan kırmızıya dönmesi, günümüz ressamlarının çizgisine benzeyen portre ve fallus kuşku yaratıyor… Bu resimler Agora’nın yolgeçen hanı olduğu yıllarda, işgüzar bir ressam tarafından çizilmiş olabilir mi? Tabii ki buna uzmanlar karar verecek. Antik dönemden kalma resimlerin yanına yeni resimler çizmek cesaret isteyen bir konu…
Dil uzmanı Prof. Dr. Thomas Drew Bear, İzmir Agorası’nda bulunan yazıtları ve duvar grafitlilerini incelemişti. Bergamalılar, Efesliler, Asya eyaletini temsil eden Smyrnalılar, sportif rekabetlerini, Agorada Alçı sıvalı duvarlara yansıtmışlar. Smynalılar “Asya birincileri diye yazarken”Efesliler “Ephesios onurlandırıyor” diye karşılık vermiş.
Günlük yaşantılarında birbirlerine “Hayırlı iş, bol şans” temennisinde bulunmayı ihmal etmeyen Smyrnalılarla ilgili yeni bilgileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle devam ettirilen arkeolojik kazılar sayesinde öğreniyoruz. Müze yetkilileri Agoradan çıkan yazıtları, duvar grafitlerini katalog haline getirip dünyaya tanıtacaklarını 2003 yılında açıklamışlardı, tanıtıldı da bizler mi duymadık?..
Oteller Sokağı’nın girişindeki şimdi üzerinde başka yapılar bulunan, Uşakizade Latife Hanım’ın dede evinin bahçesinde bir Roma kapısı olduğunu biliniyor. Yine oteller sokağında bir işyerinin bodrumunda bulunan, tünel olduğu sanılan girişler, Roma hamamı veya üzeri toprak dolu bir tonoz da olabilir.
Seyyah Olfierti Dapper (1681) Richard Pococke (1701-1765) gibi seyyahlar, seyahatnamelerinde, “İzmir şehir surlarının inşa edildiği bütün taşlara V harfi oyulmuştur. V harfi İmparator Vespasianın adının baş harfi olsa gerek” diye taşların gizeminden bahsederler… V harfli iri taşlarla örülü duvar örneğini, eğer yerinde duruyorsa yıllar önce, aynı iş yerinin bodrumunda görmüştüm. Strabona göre Gimnazyumda buralarda bir yerlerdedir. Tabii ki bütün bunlar arkeologların yapacağı çalışmalarla ortaya çıkacak.
Agorada, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin istimlak ettiği alanda, yaklaşık iki yıl önce Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy, meclis binasını bulma hayalinden bahsetmişti. Arkeolog Akın Ersoy, bütün tarihinde deprem görmüş, sel felaketine uğramış, üzerini yapıların örttüğü alanda meclis binasını, işaret ettiği yerde eliyle koymuş gibi buldu. Dilerim, Altınpark kazılarında Milattan Sonra 2. Yüzyıl’a tarihlenen, bir ucu Kervan Köprüsü’ne, diğer ucu Agora istikametine giden, sütunlu yolun yakınlarında “Yolcusunu uğurlayan Apollon” heykelini bulma hayali de gerçekleşir.
Yolcusunu uğurlayan Apollon heykelinin aslı müzeye, kopyası Basmane Garı’nın önüne yakışır mı yakışır…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.