Karşıyaka İstasyonu müze olsun

Uzun yıllar gazetelerin Karşıyaka muhabirliğini yaptığımdan bu güzide semtimizde her güzel atılımın ve kampanyanın daim destekçisi olagelmişimdir. Geçtiğimiz günlerde ‘Karşıyaka tarihi İstasyon binası Karşıyaka Müzesi olsun” kampanyasını başlatan Vehbi Moğol ve Tufan Atakişi gibi duyarlı Karşıyakalılar bakın gerekçelerini nasıl sıralıyorlar:

“Yapılacak metro sonucu işlevini kaybedecek olan 150 senelik tarihi istasyon binamızın ‘Karşıyaka Müzesi’ olmasını istiyoruz. Karşıyaka’mızın maalesef geçmişini ifade edecek bir kent müzesi bulunmamaktadır. Oysa Karşıyaka’mızda, geçmişteki yaşam, eğitim, kültür, sanat ve spor tarihini anlatacak, Karşıyaka tarihi ile ilgili her türlü bilgi,belge ve objelerin yer alacağı müzenin kurulması zorunlu hale gelmiştir” deyip ‘Haydi Karşıyaka Müzemiz için el ele’ kampanyasını başlatmışlar…

Ülkemizin her yerinden İzmir’in karşısındaki semte bakınca hemen Konak İskelesi’nden düzenli çalışan Körfez vapurlarının yanaştığı Karşıyaka İskelesi akla gelir. Hatta Karşıyaka, iskele fotoğrafı ile tanınır haldedir… Peki, “Karşıyaka semtinin merkezi, adeta odak noktası İstasyon yöresidir” diyebilir miyiz? Evet, bence 300 bin nüfuslu Karşıyaka ilçe merkezi tren istasyonun yer aldığı alandır… Ayrıca Karşıyaka’nın tüm önemli caddeleri, sokakları burada kesişir. Yine tüm önemli anıt binalar, resmi binalar bu yörede yer alıyor.

1988 yılının ılık ve sağanak yağmurlu bir gününde Karşıyaka Adliye Sarayı’nın açılış töreninde zamanın başbakanı rahmetli Turgut Özal gelip kurdelalarını kesmişti…
Ben de Karşıyaka muhabiri olarak çektiğim tören fotoğrafları gazete yayımlanmıştı. O yıllar Karşıyaka Tren İstasyonu’nun kuzeyi, yani Çanakkale yoluna doğru tarlalık ve bahçelikti. Adliye binasında uzun süre dava duruşmaları takip ettiğimden binanın kuzey yönü pencereleri bahçelere bakıyordu. Şimdi öyle mi? Yanaşık düzen apartmanlarla adeta boğulmuş vaziyette…

Sonra, 1990’lı yılların başında istasyonun hemen yanına katlı otopark yapılması başlatıldığında çevre sakinleri ve çevreciler sıkı bir kampanya yürüterek katlı otoparkın inşaatını durdurttu… Tam işte o tarih de istasyon binalarından birinde kahvehane işleten Uşaklı Naci Ağabey’in mekanında tren yoluna sıfır bir masada tavla partileri yapardık…

Gazeteci yazar Yaşar Aksoy, Hürriyet Gazetesi çalışanlarından Arda Birgili ve emekli astsubay Ahmet ağabeylerle sözünü ettiğimiz tarih kokan istasyonda tavla zarları atarken bu katlı otopark inşaatının kazı yapma gürültülerine gelen giden trenlerin düdükleri karışırdı. İki defa otopark inşaatı engellendi bu meydanda. Şimdi kenar semtlere çalışan dolmuş durakları var.

Yine gazeteci Ahmet Aydın meslekdaşımın fark ettiği bir doğa olayının defalarca resmini çekip gazetede yayınlamışımdır… O doğa olayı şuydu: İstasyonun çarşı tarafından gelen kaldırımın başlangıcında bir yaşlı akasya ağacı vardı. Bu yaşlı akasya ağacının gövdesindeki çürük alana yandaki palmiyeden uçuşan tohum filizlenip bir metre kadar tırtıklı yeşil yaprağı ile boy vermişti. Her ilkbaharda akasya-palmiye ortak yaşamı veya kardeşliği başlıklarıyla fotoğraflayıp yayınlardım… Ta ki 2006 yılına kadar…

Tren istasyonu son trenleri de yolladıktan sonra bir gün önünde Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın raylı sistem inşaatı temel atma töreni yapılacağı gün görevli gittiğim de bir de ne göreyim?.. İstasyonun kaldırımı raylı sistem inşaat alanı için kazıldığından ‘palmiyeli akasya ağacının’ da sonu olduğunu gördüm… Yerinde yeller esiyordu… Artık her yıl ilkbaharda bu örnek ortak yaşamı fotoğraflayıp okuyucularıma gösteremeyeceğimi anladım… Herkes müzikli-balonlu açılışın büyüsüne kapılmıştı. Ben tören boyunca istasyonun adeta canlı arkadaşı palmiyeli akasya ağacının kökünden sökülüşüne ağladım…

Evet, Karşıyaka Tren İstasyonu binası Karşıyaka Kent Müzesi olmalıdır. Hem de raylı sistem seferlerine başlamadan önce… Karşıyakalılar bastırıp bu 150 yıllık binayı semte kazandırmalıdırlar… Binlerce kişinin hatırası var o güzel binada… Ulu önder Atatürk, annesinin kabrini ilk kez ziyarete geldiğinde o istasyonda salına-salına yürümedi mi?.. Hatta Latife Hanım ile evliliğinde şimdiki Latife Hanım Köşkü’nde zifaf gecesini de geçirmişti. Köşkün penceresinden baktığında gördüğü yapı, işte bugün müze olsun denilen istasyon durmuyor muydu?..

Size yine 20 yıle önceki bir hatıramı aktarayım… Yıl 1990, Yeni Asır Gazetesi’nin Karşıyaka muhabiriyim. Her gün Pasaport İskelesi’nden vapura binip Karşıyaka İskelesi’nde iniyorum. Bir gün iskelede vapurdan inip çarşıya yöneleceğim ama bir de ne göreyim? Şimdiki Karşıyaka Öğretmen Evi lokali önünde bir insan; boynuna bir cümlelik yazı asmış öylece duruyor. Hemen yanına gittim. Tarihi Karşıyaka Halk Evi binasının yıkılıp dokuz katlı apartman olacağını protesto eden Yüksek Mimar Tamer Kamiller’di bu kişi…

Evet, ulu önder Atatürk’ün Cumhuriyet Balosu’nda dans ettiği bina için yıkım levhaları asılmış, müteahhitin dozerlerinin, kepçelerinin gelmesini bekliyordu… Ve önünde bir yüksek mimar protestosunu boynuna astığı kartondan bir yazıyla beş gün boyunca haykırdı… Tabii ben de önce bir vatandaş sonra da gazeteci olarak fotoğraflı haberlerimle İzmirliler’e ve yetkililere duyurdum bu yıkımı protesto eden kişi ve bonunda asılı yazılı yaftasını!

Tarihi Halk Evi binasının sonunun ne olacağını tüm İzmirliler ilk benim haberimden öğrenmiş oldular… Gazete haberlerim üzerine başta valimiz ve yetkililer hemen olaya el koyarak binanın yıkımını önlediler… Bu gün Karşıyaka İskele Meydanı’na bakan bu tarihi binanın içinde öğretmenlerin canlı müzik eşliğinde kahkahalarını duyabilirsiniz önünden geçerken… İşte bu tarihi binanın yıkımının önlenmesine vesile olan iki kişiden biri olmama rağmen beni içeri almıyorlar, sokmuyorlar!.. Neden? Çünkü ben öğretmen değilmişim… Devletin bana verdiği sarı basın kartı da geçmiyor bu yıkımını önlediğim tarihi binaya girebilmek için… Şöyle içeri girip penceresinden iskeleye yanaşan vapurların fotoğrafını çekemiyorum.

Evet, iskeledeki tarihi Halk Evi binası nasıl yıkılmaktan kurtarılıp gelecek kuşaklara miras kaldıysa, Karşıyaka İstasyonu binası da Kent Müzesi yapılıp Ata’mızın bu istasyondan salına salına yürüyüşü genç kuşaklara yıllar boyu anlatılmalı…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın