Kuşkusuz, siyasi partiler, oylarını artırmak için bir takım çalışmalar yapacaktır.
Seçmenlerin partilerine oy vermesini sağlayacaktır.
Sandık başına gitmeyen seçmenin sempatisini kazanmak çok önemli.
Nitekim, son seçimde sandık başına gitmeyen seçmenin oranının yüzde 18’i bulduğunu varsayarsak; bu kitle, iktidara gelmek isteyen partiler için çok önemli bir orandır.
Ancak…
İzmir Çiğli’de yapılan bir araştırma, sandığa gitmeyen seçmen sayısının gerçekte bu kadar büyük bir orana sahip olmadığını ortaya koyuyor.
Çiğli Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin (ÇAGED) CHP örgütünün siparişi üzerine yaptığı çalışma, bu ilçede sandık başına gitmeyen seçmenin durumunu gözler önüne seriyor.
Bu çalışma, ilçedeki gerçek seçmen sayısını bulmak, seçmeninin sandık başına gitmeme nedenlerini saptamak ve şayet sandık başına gitmiş olsalardı kime oy vereceklerini belirlemek amacıyla yapılmış.
Araştırmanın bir örneğini CHP Genel Merkezi’ne gönderdiklerini belirten Çiğli İlçe Başkanı Ali Rıza Koçer, şu bilgileri veriyor:
“Çiğli’de seçim kurulunun hazırladığı listelerde 84 bin 971 seçmen kayıtlı görünüyor.
Oysa son yerel seçimde oy kullanan seçmen sayısı 66 bin 605 kişi. Sandık başına gitmeyen seçmen sayısı 18 bin 388, yani yüzde 22.”
Sandığa gitmeyen 18 bin 388 seçmenin tek tek adreslerine ve muhtarlıklara gidildiğini söyleyen Koçer, şöyle devam ediyor:
“Bu sandığa gitmeyen seçmenden 11 bin 746’sının, yani yüzde 64’ünün muhtarlıklarda kaydının bile bulunmadığını gördük. Bin 880’i, yani yüzde 10’u ise başka yerlere taşınmış. Yüzde 2’si (369 kişi) vefat etmiş. Yüzde 24’ü ise (4 bin 371 kişi) oy kullanmamış.”
Bu çalışma sonucunda Çiğli’deki gerçek seçmen sayısının 70 bin 976 kişi olduğu anlaşılıyor.
Bu durumda sandık başına gitmeyen seçmen sayısı sadece yüzde 6 düzeyinde. Kayıtlarda gözüktüğü gibi yüzde 22’lerde değil.
Ülkemizine batıya açılan penceresi İzmir’in küçük bir minyatürü olan Çiğli’de ortaya çıkan bu tablo, gerçekte Türkiye genelinde sandık başına gitmeyen seçmen oranının ne kadar hatalı olduğunu gözler önüne seriyor.
Çünkü…
Doğru dürüst nüfus sayımı yapılmazsa…
Seçmen kütükleri yenilenmezse… Vatandaşlar, muhtarlar sorumluluklarının gereğini yapmazsa…
İşte ortaya böyle sonuç çıkar.
Oy kullanmayanların çoğu pişman
SEÇİMDE sandık başına gitmeyenler ile yapılan yüz yüze görüşmede sandığa gitmeme nedenleri sorulmuş.
Buna göre; oy kullanmayanların yüzde 37’si “ilçe dışındaydım” derken, yüzde 19’u “hastaydım”, yüzde 16’sı “askerdeydim”, yüzde 5’i ise “Adaylara ve partisine güvenmediğim için sandık başına gitmedim” demiş.
Ve oy kullanmadıkları için pişman olup, olmadıkları sorulmuş.
Sandığa gitmeyenlerin yüzde 58’i “pişmanım”, yüzde 37’si “pişman değilim”, yüzde 5’i ise “fikrim yok” diye yanıt vermiş.
Peki sandık başına gitmiş olsaydınız oyunuzu kime verirdiniz? diye sorulduğunda ise ortaya şu tablo çıkmış:
“CHP yüzde 37, AKP yüzde 18, kararsız yüzde 32. MHP, DYP, ANAVATAN ve DSP gibi partiler ise yüzde 2-4.”
Görüldüğü gibi, sandık başına gitmeyen seçmenin önemli bir bölümünü CHP’ye oy vereceğini söyleyen kesimler oluşturuyor.
Demek ki; CHP’lilerin birbirleriyle kavga etmeyi bırakıp, adam gibi politikalar üretmeleri ve seçmeni sandık başına çekip, oy vermelerini sağlamaları gerekiyor.
Vatandaş belediyeden memnun
ÇİĞLİ’DE yapılan anket çalışmasında 2 bin 710’u kadın toplam 6 bin 620 kişiye hükümet ve belediye icraatlarından memnun olup olmadıkları da sorulmuş.
Halkın yüzde 67’si “belediye çalışmalarından memnunun”, yüzde 26’sı “memnun değilim”, yüzde 7’si de “fikrim yok” demiş.
Hükümet icratlarından memnun olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 40 çıkarken, “memnun değilim” diyenlerin oranı yüzde 49, “fikrim yok” diyerek görüş belirtmeyenlerin oranı ise yüzde 11 olmuş.
Görüldüğü gibi halk, hükümetin icraatlarından hiç hoşnut değil.
Bu da şu demektir; ilk seçimde AKP’nin oyları büyük oranda düşecek.
Peki kimin oyu yükseliyor diyorsanız, sokağa çıkın sıradan vatandaşa “Oyunuzu kime vereceksiniz?” diye sorun.
Çoğunluk gönül rahatlığı ile tek bir partinin adını söylemekte zorlanacaktır.
Çünkü…
Halkın çoğunluğu kararsız durumdadır. Seçim sathı mahalline girince bu kararsızlık azalacak ve bir tercih yapılacaktır.
KUTLAMA
TÜM okuyucularımın, Ramazan Bayramı’nı en içten duygularla kutlar, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.