Zatürreden korunmanın en önemli yolu aşı

Dünyada her yıl yaklaşık 450 milyon kişi zatürreye yakalanırken, bu vakaların yaklaşık 4 milyonunun ölümle sonuçlandığı belirtildi. Zatürreden korunmanın en etkili yöntemlerinden birinin aşılanma olduğunu söyleyen Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Kerim Güler ve Türk Toraks Derneği Başkanı Prof.Dr.A.Fuat Kalyoncu, özellikle 65 yaş üzeri herkesin ve 65 yaş altı risk gruplarının pnömokok aşısı olması gerektiğini belirtti.

Enfeksiyona bağlı ölümlerde birinci sırada

Zatürrenin dünyada ve ülkemizde en sık ölüme neden olan hastalıklar arasında yer aldığını söyleyen Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerim Güler, “Her yıl yaklaşık 450 milyon kişiyi yani dünya toplamının yüzde yedisi zatürreye yakalanmakta ve bunların yaklaşık dört milyonu ölümle sonuçlanmaktadır.Zatürre, İngiltere ve ABD’de ölüm nedenleri arasında altıncı sırayı; enfeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise birinci sırayı almaktadır. Ayakta tedavi edilen hastalarda ölüm oranı, yüzde bir – beş iken, hastanede tedavi edilen olgularda bu oran yüzde 12’ye, yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise yüzde 40’a ulaşmaktadır” bilgisini paylaştı.

Risk grubundaki hastalıklar

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof.Dr.A.Fuat Kalyoncu ise bazı hastalıkların zatürre için risk grubunda olduğuna dikkat çekti. Prof.Dr.A.Fuat Kalyoncu, “Ülkemizde alt solunum yolu enfeksiyonları, ölüm nedenleri arasında yüzde 4,2 ile beşinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda zatürreden ölüm oranının hastalığın şiddetine göre yüzde bir ile yüzde 60 arasında değiştiği ve hastanede tedavi edilen zatürre vakalarında oranın belirgin olarak daha yüksek olduğu (Yüzde 10,3-60) gösterilmiştir. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü bireylerde, sigara kullananlarda, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) veya astım gibi kronik akciğer hastalığı olan kişilerde, kronik böbrek ve kalp hastalıkları, diyabet ya da bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımının varlığında zatürre daha sık gelişebilir” diye konuştu.

KOAH hastalığına dikkat

Prof.Dr.Kalyoncu, KOAH hastalığının zatürre riskini artırdığını söylerken “Toplumda 40 yaş üstü her beş kişiden birinde KOAH vardır. Oysa her 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir.Bu durumda, ülkemizde bulunan beş milyona yakın KOAH’lı hastanın sadece 300‐500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir” dedi.

KOAH’ın yılda 2,9 milyon ölüme neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.Kerim Güler de ağır olguların, yaşlı hastaların, oksijen tedavisi veya yoğun bakım desteği gerektiren farklı tedavileri uygulamak için hastaneye yatması gerektiğini belirtti.

Yaşlılar ve risk gruplarındakiler için zatürreye karşı en önemli silahlardan birinin aşı olduğunu dile getiren Prof.Dr.Güler zatürreden korunmak için “Özellikle 65 yaş ve üzeri kişiler ve 65 yaşından genç KOAH’lılar ile bronşektazi, pnömonektomi (bir akciğerin cerrahi olarak yerinden tamamen çıkarılması), kalp-damar, böbrek, karaciğer ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar ve bağışıklığı zayıflatan durumu olanlar (kanser hastaları, HIV, transplantasyon, dalağı alınmış olanlar) pnömokoklara karşı aşılanmalıdır” dedi.

Aşılamaya ilişkin de bilgi veren Prof.Dr. Güler sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yürürlüğe alınan Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında, 65 yaş üzerindeki herkese ve 18-64 yaş arasındaki KOAH, astım, diyabet, kronik kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalığı, kanser gibi eşlik eden hastalığı olan risk grupları için polisakkarit aşının uzun zamandır geri ödemede olduğunu, artık konjuge pnömokok aşısının da Aile Sağlığı Merkezleri’nde ve aşıya erişimin mümkün olduğu hastanelerde ücretsiz uygulandığını belirtti ve “ücretsiz aşı uygulamasının çok önemli ve doğru bir strateji olduğunu düşünüyoruz.”

Pnömani nedir?

Halk arasında zatürre olarak bilinen pnömoni, akciğer dokusunun çeşitli mikroorganizmalar tarafından iltihabı olarak tanımlanıyor. Zatürre gelişiminden en sık bakteriler olmak üzere virüsler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalar da sorumlu olabiliyor. Hastalık çoğunlukla kişinin ağız, boğaz ve sindirim sistemi florasında yer alan mikroorganizmaların akciğerlere yerleşmesiyle gerçekleşiyor. Normal koşullarda akciğerde zatürre gelişimine neden olmayan bu mikroorganizmalar kişinin bağışıklığının düştüğü durumlarda hastalığa neden oluyor. Zatürrelerin sınırlı bir kısmı ise hasta kişilerden sağlıklı kişilere de bulaşabiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü her yıl 12 Kasım tarihini “Dünya zatürre günü” olarak ilan ediyor ve halkı bilgilendirmek amacıyla Kasım ayı boyunca çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın