Türkiye’de mübadele konusunda akademik düzeyde ilk çalışmaları gerçekleştiren Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı’nın “Mübadele ve Mübadillik – Afedersiniz siz de mübadil misiniz?” kitabı, mübadelenin 100. yılı anısına yayımlanan oldukça değerli bir eser. Sentez Yayıncılık’tan Ocak ayında yayımlanan kitap araştırmacı yazar Halil Fehmi Dağ’ın Prof. Dr. Arı ile Almanya’da yaptığı uzun bir söyleşiden oluşuyor.
Soru yanıt şeklinde hazırlanmış kitap, mübadeleyle ilgili akla gelebilecek her konuda son derece kapsamlı ve aydınlatıcı bilgiler içeriyor. Mübadelenin gerçekleşme nedenleri, yaşanan acılar, dönemin sosyal, ekonomik ve toplumsal özellikleri, arşivler, mübadillerin gerçek sayısı, Rumlar ve Türklerin değişiminde yaşanan sıkıntılar, savaş sonrası mültecilerin ve savaş tutsaklarının durumu, yıkım, yağma ve fuzuli işgaller, mülkiyet değişiminde yaşanan sorunlar, getirilen ve götürülen kültür, yaşanan çaresizlikler, özetle bir devre damgasını vuran kaç kuşağın yaşamını derinden sarsan mübadele, bilinmeyen ya da az bilinen yönleriyle irdeleniyor.
Çalışmaya başladığında kimi kişilerin “mübadele bir araştırma konusu olamaz” diye düşündüklerini belirten Prof. Dr. Arı, araştırdıkça kendisini hüzne, acıya ve iç ürpermelerine yönelten görkemli bir öyküyle karşılaşmış. Mübadele konusunu önce İzmir boyutunda yüksek lisans tezi olarak ele almış. Doktorasını yaparken konuyu Türkiye ölçeğine taşımış. O dönemde hocası olan Prof. Dr. Ergün Aybars’ın da kendisini desteklemesiyle bu konuda araştırmalarını yoğunlaştırmış.
Mübadele konusunda hala araştırılması gereken çok konu olduğunu belirten Prof. Dr. Kemal Arı, kitapta aile köklerini araştırmak isteyen mübadil torunlarına da çok önemli ip uçları veriyor. Mübadeleyi yaşamış bir ailenin çocuğu ya da torunuysanız, “Mübadele ve Mübadillik – Afedersiniz siz de mübadil misiniz?” kesinlikle okumanız gereken bir kitap.
(Fotoğraf: ICRC – International Committee of Red Cross Arşivi)
•••
Değirmendağı – Karataş – Karantina’nın öyküsü
İzmir’in Batı Yakası
Çocukluğundan bugüne yaşamını Karataş’ta sürdüren kentine ve semtine duyarlı bir araştırmacı olan yazar Abdülkadir Hazman, “İzmir’in Batı Yakası” kitabında İzmir’in en eski semtlerinden çok kültürlü Değirmendağı, Karataş ve Karantina’yı anlatıyor. Kitabının bir tarihçinin eseri olmadığına dikkat çeken Hazman, eserini “Bütün ömrünü bu bölgede yaşamış olan bir semt sevdalısının kendince çalışması” olarak niteliyor. Değirmendağı’nı anlatırken Kırım-Tatar Türkleri’ne, Karataş’ı anlatırken Yahudi, Ermeni, Rum ve Müslümanların yaşadığı çok kültürlü yaşama, Karantina’da ise adı belleklerden silinmeyen Karantinalı Despina’ya Tarık Dursun K.’nın kaleme aldığı “Rıza Bey Aile Evi’ndeki sakinlere selam gönderiyor.
Uzun yıllar Halil Rıfat Paşa 352 Sokak’ta yaşamış, Hacı Şakir Eczacıbaşı Ortaokulu ve İzmir Kız Lisesi’ni bitirmiş bir kentli olarak “İzmir’in Batı Yakası”nı detaylarıyla anlatan bu kitap çocukluğumun geçtiği semtlere olan özlemimi depreştirdi deyim yerindeyse. Bölgede yaşamış olanlarda yaratacağı nostaljik duyguları bir yana koyarsak, Abdülkadir Hazman’ın kitabı bölgenin tarihçesine ilişkin de oldukça detaylı bilgiler içeriyor. Kitap, Karataş’ın bugün çoğumuzun hatırlamadığı bir yönüne de ışık tutuyor. İzmir’in ilk sanayi bölgesi olarak da tanımlanabilecek Karataş’taki Salhane’yi, ilk sabunhaneyi, ilk susam ve susam yağı atölyelerini, teneke kutu fabrikasını, kömür iskelesini anımsatıyor. Sanayi tesislerinin yanı sıra çok kültürlülüğün dini, kültürel simgelerini, o dönem sosyalleşmenin simgesi olan mekanlarını anlatıyor.
Kitapta Çakabey Tersanesi, İngiliz Bahçesi, Bahribaba Parkı, Karataştaki sanayi tesisleri, Tarihi Asansör, Halil Rıfat Paşa’nın yaptırdığı tarihi Karataş Köprüsü, Devlet Tiyatrosu, Şato Restoran, Sayaç Atölyesi, 95’in Kahvesi, Labri’nin Kahvehanesi, Hoşgör Hamamı, Karantina Hamamı,halkın deniz banyoları, Halil Rıfat Paşa Köşkü, Mektupçu Köşkü, Karantina Gençlik Spor Kulübü ve Asansör Spor Kulübü, Karataş Spor Kulübü, Vartanyan Spor Kulübü, bölgedeki karakollar, Cumhuriyet Eğitim Müzesi, eğitimi hala süren ve kapanan okullar, hastaneler, ibadethaneler tarihçesiyle, akıllarda kalan anılarıyla yer alıyor. Öte yandan semte damgasını vuran ve isimleri belleklerden silinmeyen Ciğerci Cemal Ağa’yı, Boşnak Enver’i, kadın terzisi Ali Aras’ı, Karataş’ın asi muhtarı Yakop Efendi’yi, terzi Ramazan’ı, “Taçsız Kra”l Ayhan Işık’ı, Dario Moreno’yu, İzak Algazi’yi, şambalici Şeytan Muammer’i, kumrucu Madam Clair’i ve daha nicesini semtin hızla değişen yeni sakinlerine tanıyor.
•••
Yeni Çıktı
Bir Düş, Aydınlık Bir Gece
Tarih öğretmeni İbrahim Arslan’ın kaleme aldığı “Bir Düş – Aydınlık Bir Gece” adını taşıyan gençlik romanı Temmuz ayında Meşe Kitaplığı’ndan yayımlandı. Arslan, kitabını yazarken özellikle gençlerin merak ettiği konuları, sohbet havasında, çok derine girmeden, ayrıntılara boğmadan ele aldığını belirtiyor. Karşıt fikirlere de yer vererek irdelenen konular ve kişilere ilişkin cesurca düşünmelerini, araştırmalarını ve tartışmalarını sağlamayı amaçladığını söylüyor. Roman, annesi eşinden boşanmış bir akademisyen olan genç Lila’nın lise son sınıfta başlayan ve üniversitede gazetecilik bölümünü kazanmasıyla süren hareketli yaşamından bir kesit sunuyor. İzmir’de yaşayan Lila’nın yakın arkadaşlarıyla ülkenin gündemine damga vuran siyasi ve sosyal olaylara bakışlarını, tepkilerini, üniversitedeki öğrenci olayları sırasında yaşadıklarını aktarıyor. İbrahim Arslan, kitabında öğretmen olmasının avantajıyla yakından tanıdığı günümüz gençliğinin alışkanlıklarını, meraklarını yansıtıyor romanında. “Toplumsal olaylara ilgisiz” diye yargılanan gençlerin anne babalarından farklı bakış açılarını, duyarlılıklarını okuyucuya aktarıyor. Arslan, gelirinin iki üniversite öğrencisine burs olacağını belirttiği kitabını minik oğlu Kerem’e ve 2020 yılında kalp krizi sonucu yaşamını yitiren öğrencisi Derin Erpulat’a adamış.
••••
Ben Ne Okudum?
Adalar Denizine Yolculuk – Yunan Adaları
Gazeteci yazar Ümit Otan’ın Agora Kitaplığı’ndan yayımlanan kitabı “Adalar Denizine Yolculuk – Yunan Adaları” kitabı, tatil için rotasını karşı yakaya çevirmeyi düşünenler için gerçekçi bir rehber kitap. Bir gazetecinin gözünden, adaları son derece akıcı ve keyifli bir dille anlatan kitap 2014 yılında kaleme alınmış. Otan, Girit, Kos (İstanköy), Simi, Santorini, Rodos, Samos, Sakız, Midilli, Pire-Mikanos ve Patmos’u yılın farklı zamanlarında ziyaret etmiş. Ziyaretçilere gezilip görülecek yerleri, yerel lezzetleri tanıtmış, kısa tarihi bilgelerle renklendirmiş kitabını. Ümit Otan kitabının ön sözünde Yunan Adaları’nı ziyaret edeceklere bir öneride bulunuyor. “Yunan Adalarından önce bizim adalarımızı görmelisiniz. Bozcaada’da Türk ve Rum mahallelerini, bağlarını gezmeli, rüzgarın sesini dinlemeli, Ayşe Teyze’nin reçellerinden tatmalısınız. Gökçeada’da iki komşunun birbirini ‘gırtlakladığı’ zamanlarda bile bozulmamış ve hala süren Türk-Rum dostluğuna tanıklık etmelisiniz… Cunda’nın ‘Aşıklar Tepesi’nde gün batımını izlemeli, sahilde papalina yemeli, Taş Kahve’de çay içmeli, güzelim ‘Despot Evi’nin çürümeye terk edilmesine hüzünlenmelisiniz” diyor. 2014 yılında 1 doların 2 lira dolayında olduğunu anımsatmaktan üzüntü duyarken, adalara gidebilecek ziyaretçilere Ümit Otan’ın kitabına mutlaka göz atmalarını öneriyorum. gidebilecek ziyaretçilere Ümit Otan’ın kitabına mutlaka mutlaka göz atmalarını öneriyorum.
•••
Cumhuriyet’in 100. yılında Atatürk kitaplığı çalışması
Atatürk araştırmaları ve kitaplarıyla tanıdığımız yazar Ahmet Gürel ve halkla ilişkiler uzmanı iletişimci Erhan Gölbey’in, Cumhuriyet’in 100. yılı anısına İzmir’e bir “Atatürk kitaplığı” kazandırmak amacıyla başlattıkları kitap kampanyası sürüyor. Gölbey, tüm öğrencilerin yararlanıp, araştırmalarını sürdürebileceği “Atatürk kitaplığı” için İzmirlilerden kısa sürede çok sayıda bağış kitap geldiğini belirtti. 100. yıl kutlamaları kapsamında bu kitaplığı İzmir’li gençlere kazandırmak istediklerini anlatan Erhan Gölbey, “Kitaplığımızda yer alacak Atatürk kitaplarıyla gençlerin Atatürk’ü, devrimleri, Cumhuriyetin kazanımlarını, 100 yıllık süreçte yapılanları ve yaşananları daha iyi kavramalarını istiyoruz” dedi. Gölbey’in ve kendi arşivinden çok özel kitapların da kitaplıkta yer alacağını söyleyen Ahmet Gürel, “Bu kitapları tarayıp dijital ortama aktarmak hedeflerimiz arasında. E-kitap olarak da yayımlanacak ve çok daha geniş kitleler gerçekten eşsiz bilgilere sahip bu kitaplara kolayca erişebilecek” diye konuştu. Atatürk kitaplığına bağış yapmak isteyenler 0 532 234 34 76 numaralı telefon aracılığıyla bilgi alabilir. Kitaplar “Mithatpaşa Cad. No:1202 Uzay Apt. Zemin Kat D:7 Güzelyalı – İzmir” adresine bırakılabilir.