Karikatür ustası değerli arkadaşım Mustafa Yıldız ve Sev Medya Grubu koordinatörleri Prof. Dr. Erkan Sevinç ve Esat Erçetingöz ağabeylerimle birlikte Foça’ya gittik. Foça Leon Oteli salonlarında “Bilgelik Bilim Festivali” kapsamında düzenlenen seminerlerine katıldık.
Otobüsle yol alırken, Foça’ya ilçe merkezine varmamıza az bir süre kala gözüm Pers Mezarı Anıtı’na takıldı. 23 yıl önce Foça’ya röportaj yapmaya giderken yaşadığım bir anım aklıma geldi. Otobüste yanımda oturan arkadaşım Mustafa Yıldız’a anlattığım gibi sizlerle de paylaşayım…
1999 yılında Sabah Gazetesi’nin İzmir bürosunda foto muhabiri olarak çalışıyordum. Gazetenin Egeli Sabah ekinde “Şehir Ve İnsan” sayfasını hazırlayan Konak Belediyemizin kurucu başkanı rahmetli Süha Baykal ağabeyimin ekibinde yer alıyordum.
Haftanın beş günü İzmir’in yanı sıra Ege Bölgesi’ndeki illere ve ilçelerine gider haber-röportaj çalışmaları yapardık. 1999 yılının Temmuz ayıydı. Balıkçılarla röportaj ve haber yapmak üzere İzmir’in sahil ilçesi Foça’ya gittik.
Çalışmamızı tamamladıktan sonra gazetemizin görev aracıyla İzmir’e dönmek üzere yola koyulduk. Foça’dan yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki Pers Mezar Anıtı yakınında geçerken aracımızın şoförü Cahit Ağabey’den aracı durdurmasını istedim.
Cahit Ağabey aracını yol kenarına park ettikten sonra yolun karşısına geçtim ve anıta doğru yürüdüm. Birlikte yol aldığımız ekip arkadaşlarım öğretmen Ertuğrul ve İlker Çoban da araçtan inip beni izlediler.
Tarihi mezar anıtının çevresi bakımsız haldeydi. Harabe bir görünüm arz eden anıtın duvarları kömürle karalanmış, ipe sapa gelmez sözler, slogan yazılar yazılmıştı. Gördüklerimiz hiç de iç açıcı değildi.
“Taş Kule” olarak da anılan, İsa’dan Önce 5. Yüzyıla ait olduğu belirtilen mezar anıtın ve çevresinin hali hepimizi üzdü. Tarihi anıtın yakınında bir de Osmanlı döneminde yapılmış, altından cılız bir dere akan kemer köprü vardı.
Bakımsız ve korumasız haldeki anıtı ve köprüyü fotoğrafladım. Gözlemlerime ilişkin notlar aldım. Aracımıza binip yola çıktık. Aklımız arkada bıraktığımız harabe haldeki anıt ve köprüde kaldı.
Çektiğim fotoğraflar ve notlarımla oluşturduğum haber gazetede yayımlandı. İlgililerin ve yetkililerin dikkatini çekmiş olmasını istedik.
Aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra akademisyenlerin “Taş Kule” olarak da anılan Pers Mezarı Anıtı ve çevresine el attığını, onarım ve restorasyon projesi hazırlandığını öğrendik, sevindik..
2000 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları 2001 yılında tamamlandı. Çevresi düzenlenen anıt ziyarete açıldı. Yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılan Pers Mezarı Anıtı günümüzde de ilgi görüyor ve ziyaret ediliyor.
(Öne çıkan görseldeki fotoğraflar arkeodenemeler.blogspot.com sitesinden alınmıştır)