Düşlemiştim gerçek oldu

2016 yılında Kent-Yaşam haber ve bilgi sitesinde yazmıştım ve şöyle demiştim:

“Sazak köyü ıssız, sessiz ve sakin bekliyor, hayalet köy adı ona hiç yakışmıyor. Yunan adalarında para basan benzer köyler gibi olacağı günler de gelecek. Sazak köyünün de hemen karşısındaki Sakız adasında turistlerin uğrak yerleri arasında yer alan Ortaçağ köyleri Mesta, Olympoi, Pirgi, Anavatos ve Avgonima olacağı günleri görmek dileğiyle.”

***

Bu yazımın üzerinden tam üç buçuk yıl geçti ve önceki gün Karaburun Belediyesi’nden gelen bu haber ileti kutumuzu düştü. “Karaburun’un Sazak Köyü, Fethiye’de her yıl yüz binlerce turiste ev sahipliği yapan Kayaköy ile aynı kadere sahip olan bir Rum mübadele köyü. “Kentsel SİT alanı” ilan edilen Sazak, koruma planı ve restorasyon sonrasında ulusal ve uluslararası turizme kazandırılacak.

***

Sonra yazıma şöyle devam etmiştim:

Karaburun Sazak köyünün adını bilmeyenlere hatırlatalım.1923 yılındaki mübadelede Rumlar tarafından boşaltılan ve aradan geçen yıllarda harabe haline gelen Sazak köyü. Bir zamanlar bağlarında tadına doyum olmayan damak çatlatan lezzetli şarapların ve pekmezlerin üretildiği bu köyde Rumlar razaki üzüm yetiştirirmiş. Çevrede ne kadar kasaba köy varsa ahalisi buradan şarap ve pekmez satın alırmış.

1923 yılında Fethiye Kaya köyünün başına gelenler Sazak köyünün de başına gelmiş. Karşılıklı mübadele anlaşmasıyla topraklarından sürülmüşler; kimi Sakız adasına, kimi de Midilli adasına göçmüş. Ama akılları hep burada kalmış. “Bir gün döneriz” ümidiyle terk etmişler topraklarını. Dile kolay, 93 yıl geride kalmış anılarıyla birlikte.

Göç ile birlikte çevre köylerde yaşayanlar binaların işe yarayan ahşap kapı, pencere, kiremit ve çatılarını birer ikişer söküp alınca ortaya hayalet bir köy çıkmış. Benzerleri Sakız adasında bulunan hayalet köyleri gezdim, hatta ortaçağdan kalan köyleri ilgiyle dolaştım. Hepsi birer turizm cennetine dönüştürülmüş. Restorasyondan geçirilmiş, özel dokusunu bozmadan pırıl pırıl köyler yaratmışlar, içine kafeteryalar yerleştirmişler. Butik oteller yaratmışlar.


***

Sazak köyü ıssız, sessiz ve sakin bekliyor, hayalet köy adı ona hiç yakışmıyor. Yunan adalarında para basan benzer köyler gibi olacağı günler de gelecek. Ne diyelim, Sazak köyünün de hemen karşısındaki Sakız adasında turistlerin uğrak yerleri arasında yer alan Ortaçağ köyleri Mesta, Olympoi, Pirgi, Anavatos ve Avgonima gibi olacağı günleri görmek dileğiyle. Yazımın sonunu böyle bağlamışım; ne mutlu bana ki düşündüğüm, yazdığım ve yaşama geçirilmesini gönülden istediğim bir düş yaşama geçiyor, gerçek oluyor.

***

Bakın Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan neler söylüyor:

“Mübadele her iki halkın geçmişinde derin izler bıraktı. Kayaköy ve Sazak bu tarihi olayın izlerini taşıyan iki şirin köyümüz. İkisinin tarihi mirası ve hüznü arasında hiçbir fark yok. Ulaşımı çok zor olan Kayaköy’ü her yıl on binlerce turist ziyaret ediyorsa, Sazak’ımız neden yerli ve yabancı turistleri ağırlamasın? Yöresel taş malzemeli olarak inşa edilen yapıların kalıntıları bulunan Sazak köyünün, kültürel miras olarak korunması kararını mutlulukla karşıladık. Yıllarca Rumlar ve Türkler ortak kültürde, aynı topraklarda yaşamışlar. Köyde cami ve kilise kalıntılarının olması barış ve hoşgörü içinde yaşadıklarını gösteriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından yapılacak koruma planı ve restorasyon çalışmaları sonrasında, yoğun bir tanıtım faaliyetine başlamamız gerekiyor. Karaburun Belediyesi olarak Sazak’ın kültürel mirasının ulusal ve uluslararası platformda tanıtılması için tüm imkânlarımızı seferber etmeye hazırız.”

***

Gökten üç elma düşmüş, biri bu yazıyı üç buçuk yıl önce kaleme alan bana, biri okuyanlara, biri de Karaburun Sazak köyüne.

Yazarın “Darısı Sazak köyünün başına” başlıklı yazısını okumak için tıklayınız…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın