Çanlar hepimiz için çalıyor

Feminist, ekonomik, siyasal bir mola…

“Boşluğa dikkat et! Kadın ve erkek arasındaki boşluk nedir ve neden giderek büyüyor aradaki bu boşluk?”

Bu soru Dünya Ekonomik Forumu’nun cinsler arasındaki boşlukla ilgili raporunun (Global Gender Gap Report 2017) başlığı. Dünya Ekonomik Forumu 2017 raporunda dünyanın bir çok ülkesinde (gelişmiş ülkeler buna dahil) kadın erkek arasındaki eşitsizliğin 2009 yılından beri hızla arttığına dikkat çekerek çarpıcı rakamlarla açıklıyor. Hükümetlerin önünde duran en önemli sorunun bu olduğunu söylüyor!

Ben sorunun bundan daha fazla olduğunu düşünüyorum.

Dünya Ekonomik Forumu, bildiğiniz gibi kapitalist sistemin daha iyi çalışması için global olarak raporlar hazırlayıp, ülke liderlerini belli aralarla bir araya toplayan, yaptıkları çalışmalar, tespit ettikleri global ekonomik sorunlar ile ilgili önlemler alma konusunda görüş birliği sağlamak amacıyla tavsiyeler veren bir vakıf. “One minute” olayından sonra adını çokça duyduğumuz İsviçre’nin Davos kentinde kurulu.

Şimdi tuğla kadar kalın bu raporun çevirisini yapacak ve rakamlarla gerçekleri ortaya koyacak ne bir akademisyen ne de siyaset bilimciyim! Ekonomiye, siyasete, toplumsal konulara duyarlı insanlar zaten internete girip bir dünya rakam bulabilirler.

Ama haydi gelin, sade bir vatandaş olarak bu konuya bir göz atalım.

Sonuçta, Dünya Ekonomik Forumu kendi meşrebince toplumun yarısından fazlasını oluşturan kadın nüfus ile erkek dünyasının arasının açılmasının gelecekte patlamalara yol açabileceğinin farkında. Kadınların eğitimine, onların özellikle ileri teknolojik ve bilgisayar sistemine dayalı yetenekli erkek gençlerin arasında daha çok sayıda yer almalarına önem verilmesini öneriyor. Ekonomide siyasette kadınların fırsat eşitliğine dikkat edilmesi uyarısında bulunuyor. Hükümetlerin bu konular ile ilgili işbirliği yapması için çağırıda bulunuyor.

Ben sorunun bundan daha fazla olduğunu düşünüyorum. Sorun kadın erkek fırsat eşitliği meselesinin de çok ötesinde… Yani; toplumda kadın ve erkeğin öncelikle ekonomik hayatta iş bulmada, işinde yükselmede ve aldığı ücretlerde eşit haklara sahip olmadığı gibi bu aralık gittikçe artıyor. Evet, bunu kendi ülkemizden biliyoruz. Bin yıl önce biz kadınlar “Eşit işe eşit ücret” diye meydanlara çıkmıştık.

Öncelikle ekonomik yaşamdaki bu eşitsizlik hayatın diğer alanlarına da yayılıyor. İş, sağlık, eğitim, siyaset ve toplumsal konumlarında kadının yeri gittikçe geri planlara düşüyor. Kadınlar sözümona geleneksel rolleri, annelik, iyi eşlik, dinsel, kıyafetsel, ahlaksal olarak da gittikçe kapana koyulmaya çalışılıyor. Üstüne üstlük cinsel istismar dünyanın her yerinde artışta. Evet hepimiz bunun da çok iyi farkındayız.

Cins eşitliği çok önemli, evet. Aslında sorun daha da büyük.

Kapitalizm öyle bir evreye giriyor ki, buna “Yetenek sistemi” diyorlar, “önce kadınlar” olmak üzere ortalama eğitim düzeyindeki insanlara iş olanağı ortadan kalkıyor. Onların yerine bilgisayar, robot teknolojileri günden güne sinsi bir virüs gibi toplumun tüm bedenine, kılcal damarlarına kadar yayılıyor. Hayatımıza giren bilgisayar ve robot teknolojisi ile ilgili çok örnek var. Oturduğumuz yerden yapıp ettiğimiz işler; bankalar, fatura ödemelerdeki otomatik sistemler.. Çalışma hayatında giderek azalan insan sayısı…

Farkında bile olmadığımız öylesine bir hızla otomasyona gidiş var. Kolaylık sanıyoruz, teknoloji nimeti sanıyoruz. Hadi tümden kötülemeyelim ama; yok, o iş öyle değil!

Bu sisteme ayak uydurabilen bir avuç yetenekli genç beyin uluslar arası kafa avcıları tarafından büyük şirketlerin başına getiriliyor kaç zamandır.

Global olarak işsizlik, eşitsizlik hiç bu kadar yakıcı olmamıştı. Hal böyle olduğu halde, durumun mağdurlarından sarsıcı bir eylem haberi gelmiyor kulağımıza. Dünyanın pek çok ülkesinde sağ partilerin, milliyetçi ve ırkçı örgütlenmelerin toplumda ve siyasal yönetimde ağırlık kazanmaları hiç bu kadar hızlı gelişmediydi.

Çünkü kapitalizm meydanı boş buldu. İnsanlar pasifize edildi, yalnızlaştırıldı. Hiç bu kadar örgütsüz, umutsuz da kalmamıştı halklar. Zaman zaman farklı ülkelerde ve bizde de ortaya çıkan protest eylemler, hak arama çıkışları çok çabuk gündemden düşürülüyor. Flaş haberler, olaylar, savaş, terör, magazin hemen üst üste yığılıyor bizim can alıcı itiraz eylemleri haberlerimiz üstüne.

Uzatmayayım, çare nedir, ne yapmalıyız?

Bende bir reçete yok tabii ki! Ama şunu çok iyi biliyoruz: Kadınlar olmadan asla!

Kadın hareketine daha çok destek, birlikte daha çok kafa kafaya verip çareler aramak..

Çanlar hepimiz için çalıyor!

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın