Suriye’deki savaş Orta Doğu’daki Türkiye dışı 50 milyon Türk’ü bölecek!

Rus savaş uçağının düşürülmesi ile Suriye’de yükselen tansiyon bugüne kadar çok değinilmeyen bir gelişmeyi de beraberinde getirdi. Henüz çok da fark edilmeyen gelişme daha doğrusu kırılma İran, Irak ve Suriye’de yaşayan Türkler ile ilgili. Farklı rakamlar verilmek ile birlikte sık dile getirilen oranlara göre İran, Irak ve Suriye’de 50 milyon Türk yaşıyor ve bunların büyük bir bölümü Şii.

Türkiye daha doğrusu Türkiye’yi yöneten siyasal güç Suriye sorununa sadece ve sadece mezhepsel kaygı ve denklem ile girdi. Son günlerde Bayır-Bucak bölgesinden Türkmenlere yönelik ağır Rus bombardımanına iktidar çevrelerince gösterilen milliyetçi refleksin samimiyetini sorgulanır buluyorum! Türkiye Hükümeti, Suriye’ye insan hakları ve demokrasinin egemen olmasından ziyade baskı altında olduğunu düşündüğü Suriye sunni toplumu ile dayanışma amacı ile doğrudan müdahil oldu.

Suudi Arabistan ve Katar’ın arka planda, Türkiye’nin ise ön cephede taraf olduğu bu savaşın karşı tarafında ise İran, Merkezi Irak Yönetimi ve Rusya yer aldı. Ancak bu cepheleşmenin bir alt basamağında ise bölgede, Türkiye dışında yaşayan 50 milyon Türk’ün ayrışması da eklendi.

Bugüne kadar Türkiye’nin taraf olduğu her ihtilafta Türkiye’nin yanında olan İran ve Irak’taki on milyonlarca şii Türk, bu defa Türkiye yönetimin, mezhepsel refleksle hareket ettiğini düşünüyor ve Türkiye ile Bayır-Bucak’taki Türkmen direnişine mesafeli yaklaşıyor. Bunu tespit için İran’da yaşayan ve sayıları 40 milyonu bulan Türkler’in çıkardığı yayın organlarına bakmak yeterli. İran ve Irak’taki devasa Türk nüfusu Bayır-Bucak’taki direnişçileri Türk kimliği ile değil Selefi kimliği ile algılıyor.

Orta doğu politikasını sunni perspektifle şekillendirerek geleneksel Türk dış politikalarının dışında hareket eden Türkiye büyük risk aldı. Gelinen nokta itibariyle Rusya’nın savaşı dahi göze alabilecek kararlı tutumuyla Suriye’nin geleceği bugün her zamankinden daha belirsiz hale gelmiştir. Batı bloku ve körfez ülkeleri finansmanına ve desteğine fazlasıyla umut bağlayan Türkiye, karşısında hiç beklemediği şekilde Rusya destekli diri bir Şii bloku buldu.

Bölgeyi mezhep terminolojisi ile okuyarak hareket eden Türkiye’nin baştan sona yanlış Suriye politikası ise sadece İsrail’in işine yarıyor. Bugüne kadar Suriye ve Lübnan’dan gelebilecek tehditlere karşı her an teyakkuzda olan İsrail ordusu, 1948 yılından bugüne değin en konforlu ve güvenli dönemini yaşıyor. Öyle ya İsrail ordusuna bugüne kadar bilinen tek askeri mağlubiyeti 2008 yılında yaşatan Lübnan Hizbullahı şu an Suriye’deki savaşta geleneksel müttefiki Esad yönetimi ile birlikte hareket ederek İsrail ile mücadeleye ara vermiş görünüyor.

Bugüne kadar Suriye’deki iç savaşın çevresel (sığınmacılar, sınır güvenlik problemleri, PYD vb.) etkilerini yaşayan Türkiye’yi önümüzdeki günlerde daha ciddi riskler beklemektedir. En büyük risk ise Türkiye – İran – Irak ve Suriye’de yaşayan Türkler’in 16. Yüzyıl’dakine benzer ve hala onarılamayan kırılmanın tekrarının yaşanması.

Her alanda olduğu gibi Orta Doğu’da da son on yılda yaşadıklarımız yine Atatürk’ü haklı çıkarıyor.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın