Altınordu Mahallesi ve Kadıavlusu

Binaların ortasında, önünde ya da arkasında duvarlarla çevrili üstü açık alanlara avlu deniliyor. Eski İzmir’de evlerinin çoğunda avlu vardı. Yahudihane, Rumhane, han ve aile evleri avlulu olarak inşa edildi.

Avlular, binalara ışık, havalandırma, ferahlık veren alanlardır. Sahibi biraz zevkliyse içerisinde çiçek, ağaç yetiştirir, havuzunda kavun, karpuz soğutur. Duvarlarından yasemin, hanımeli, begonvil, defne ve güllerin sarkması, yediveren limon, dut, erik, turunç ağaçları avlunun içi kadar dışarısını da keyifli kılar…

Altınordu Mahallesi denilince aklıma Kadıavlusu gelir. Kadıavlusu’nun belleklerden silinmesinin üzerinden çok zaman geçti. Avlunun 965 Çıkmazı’ndaki görüntüsüne bakıp, “Oevrin kadısı burada mı yaşadı?” demek insanı yanıltır…

Avluya neden Kadıavlusu denildiğine gelince… Kadılık döneminde kadılar mahkeme binaları dışında yargılamayı cami veya kendi özel konutunda yaparlardı. İzmir kadısının burada ikamet ettiği, Şeyh Camisi yakınındaki bu avluda yargılama yaptığını söylemek çok hayali olmaz.

Kadıavlusu’nun tarihsel öyküsü unutulunca çarpık yapılaşmadan nasibini aldı, eski binaların yerine gecekondular inşa edildi, avluda bazı evler aile evi olarak oda oda kiraya verildi. Arşivimde Kadıavlusu’nda bulunan aile evinin tek göz odasında kirasını ödemeyen kiracının el konulan eşyalarının listesi var.

“1 adet somya, 1 adet yatak, plastik kova, çeşmeli su bidonu, muhtelif gömlek, pijama, ceket, iç fanila, kalbur, yatak çarşafı, el bezi, eski ayakkabı, fener, çaydanlık, duvar askısı, ızgara, ayna”…

Avluyla birlikte semtin neden yoksullaştığını başka bir yazımda anlatırım, mahalleyi tanımaya devam edelim.

Eski adı “Şeyh” olan mahallenin sınırlarını Anafartalar Caddesi, Osmanzade Yokuşu, 954 ve 967 sokaklar belirler. Evliya Çelebi’nin ziyaret edip bilgi verdiği Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri’nin halifesi Şeyh Mustafa’nın yaptırdığı ve haziresinin bulunduğu cami ayakta ve ibadete açık durumda.

Cami avlusunda bulunan sadaka taşını daha önce yazdığım için değinmeyeceğim… Vakıf eseri olmakla birlikte bakımlı olduklarını söyleyemediğimiz, tarihçeleri bir hayli eski olan Faikpaşa, Hacı Veli camileri de mahalle içerisindedir.

Binlerce İzmirliyi sıralarında okutmuş Cumhuriyet dönemi okullarından biri olan Yıldırım Kemal Bey İlköğretim Okulu şu an öğretime kapalı.. 1927 yılında eğitime başlayan okulda eski Türkçe kitaplar, ayaklı piyano ve inşası sırasında temel kazısından çıkan kılıç hakkındaki bilgiyi okulda görev yapmış emekli bir öğretmenden duymuş, görmek için gittiğimde bahsedilen değerlerin hiç birisini görememiştim…

Güçlendirme yapmak için boşaltılan, bekçisi olmadığı için, camları kırılan, muslukları, kapı, pencere kolları sökülen, bazı günlerde Suriyeli göçmenlere barınak olan okulun durumu mezunlarının ilgisini çekmediği için tasası satırların yazarına ve çok az sayıda insana düşmektedir…

Anafartalar Caddesi uzantısında 24 saat açık berber, kasap, manav, lokanta dışında 1814 yılına tarihlenen meşhur Dönertaş Sebili, Altınordu Mahallesi’nin kültürel zenginliğine zenginlik katar. Yatağına asit döküldüğü için dönmeyen taşı, seyyar satıcıların önünde tezgah açıp çeşme teknesini çöplük olarak kullanıldığı simge yapı, İzmir’in ve Altınordu Mahallesi’nin değişmez dekorudur.

Hamam konusunda da zengin olan mahalleden, günümüze sadece Kıllıoğlu İbrahim Efendi Hamamı’nın sıcaklığı kalabildi. Faikpaşa Külliyesi içersindeki tek kubbeli adını semte vermiş (Hamam önü) hamamın bulunduğu yerde şimdi başka binalar var. “Tarihi hamama nasıl kıyıldı?” demek anlamsız, benzer olaylar günümüzde de yaşanıyor…

Otel ve kahvehane olarak kullanılan Meram Palas’ın (Menzil Han) avlusunda meşe oynandığını kimse hatırlamıyor. Atlas Sineması hurda deposu olarak kullanılsa da ara sıra kapısını açtırıp İzmirliler’e sahnesini gösterebiliyorum.

Mahallenin hanı, hamam, camisi, sinema ve sebiline Radyo Müzesi’ni ilave edip, bina girişinde Helenistik Dönem’den kalan duvarın son örnek olduğunu hatırlatalım.

İzmir mimarisinin nadide örneklerini, özellikle çocuklar için tasarlanmış göbekli pencerelerini, cumbalı eski İzmir evlerini görmek istiyorsanız Altınordu Mahallesi’ni gezmenizi öneririm, kendi halinde sessiz güzel bir mahalledir…

(Fotoğraflar: Atilla Özdemir)

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın