Avlular, binalara ışık, havalandırma, ferahlık veren alanlardır. Sahibi biraz zevkliyse içerisinde çiçek, ağaç yetiştirir, havuzunda kavun, karpuz soğutur. Duvarlarından yasemin, hanımeli, begonvil, defne ve güllerin sarkması, yediveren limon, dut, erik, turunç ağaçları avlunun içi kadar dışarısını da keyifli kılar…

Avluya neden Kadıavlusu denildiğine gelince… Kadılık döneminde kadılar mahkeme binaları dışında yargılamayı cami veya kendi özel konutunda yaparlardı. İzmir kadısının burada ikamet ettiği, Şeyh Camisi yakınındaki bu avluda yargılama yaptığını söylemek çok hayali olmaz.

“1 adet somya, 1 adet yatak, plastik kova, çeşmeli su bidonu, muhtelif gömlek, pijama, ceket, iç fanila, kalbur, yatak çarşafı, el bezi, eski ayakkabı, fener, çaydanlık, duvar askısı, ızgara, ayna”…
Avluyla birlikte semtin neden yoksullaştığını başka bir yazımda anlatırım, mahalleyi tanımaya devam edelim.
Eski adı “Şeyh” olan mahallenin sınırlarını Anafartalar Caddesi, Osmanzade Yokuşu, 954 ve 967 sokaklar belirler. Evliya Çelebi’nin ziyaret edip bilgi verdiği Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri’nin halifesi Şeyh Mustafa’nın yaptırdığı ve haziresinin bulunduğu cami ayakta ve ibadete açık durumda.

Binlerce İzmirliyi sıralarında okutmuş Cumhuriyet dönemi okullarından biri olan Yıldırım Kemal Bey İlköğretim Okulu şu an öğretime kapalı.. 1927 yılında eğitime başlayan okulda eski Türkçe kitaplar, ayaklı piyano ve inşası sırasında temel kazısından çıkan kılıç hakkındaki bilgiyi okulda görev yapmış emekli bir öğretmenden duymuş, görmek için gittiğimde bahsedilen değerlerin hiç birisini görememiştim…

Anafartalar Caddesi uzantısında 24 saat açık berber, kasap, manav, lokanta dışında 1814 yılına tarihlenen meşhur Dönertaş Sebili, Altınordu Mahallesi’nin kültürel zenginliğine zenginlik katar. Yatağına asit döküldüğü için dönmeyen taşı, seyyar satıcıların önünde tezgah açıp çeşme teknesini çöplük olarak kullanıldığı simge yapı, İzmir’in ve Altınordu Mahallesi’nin değişmez dekorudur.

Otel ve kahvehane olarak kullanılan Meram Palas’ın (Menzil Han) avlusunda meşe oynandığını kimse hatırlamıyor. Atlas Sineması hurda deposu olarak kullanılsa da ara sıra kapısını açtırıp İzmirliler’e sahnesini gösterebiliyorum.

İzmir mimarisinin nadide örneklerini, özellikle çocuklar için tasarlanmış göbekli pencerelerini, cumbalı eski İzmir evlerini görmek istiyorsanız Altınordu Mahallesi’ni gezmenizi öneririm, kendi halinde sessiz güzel bir mahalledir…
(Fotoğraflar: Atilla Özdemir)
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.