Antik Tiyatro ve Fil Mezarlığı

Kadifekale’nin bağrında inşa edilen Antik Roma Tiyatrosu’nun bulunduğu alana eskiler “Temaşalık” veya “Dana Meydanı” dediler. “Temaşalık” yerinde kullanılmış bir ad, “hoşlanarak seyretmek”, “bakmak” anlamında… Buradan denize karşı İzmir’in seyrine doyum olmaz…

Dana Meydanı’na gelince, yurtlarından kopartılan siyahilerin özgürlüklerine kavuştuktan sonra yerleştikleri bölgedir. Afrika kökenli yurttaşlarımız antik tiyatronun sahnesi olan küçük meydanda “Dana Bayramı”nı kutlar, danaları burada kurban ederlerdi. Şimdi aransa, ilaç için o semtte ikamet eden siyahi İzmirli bulamazsınız… Biraz araştırılırsa sinemacılara senaryo olacak, sonu ayrılıkla biten aşk öykülerine de rastlanabilir, konumuz dışında olduğu için bu sahnenin perdesini şimdilik kapalı tutuyorum…

Antik tiyatronun bulunduğu alanın diğer adı Kireçlikaya’dır. Oditoryuma ait basamakların bitimindeki boşluğa neden ”Fil Mezarlığı” adı veridi? İzmir’in fethinde “Timur “beraberinde fillerini getirmiş olabilir mi? Roma, Bizans, Osmanlı dönemini atlamayalım…1954 yılında Pakistan’dan getirilen İzmirlilerin sevgilisi olan Pak Bahadır için mezar yapılmadı mı? Demek istediğim “Fil Mezarlığı” uydurma değildir, adını İzmir’de ölen fillerin gömüldüğü mezarlıktan alır. Kazı yapılırsa fil kemikleri ortaya çıkar mı, çıkar…

Fil Mezarlığı’nın altındaki Antik Roma Tiyatro’suna gelince, MS 2. Yüzyıl’da mı inşa edildi, yoksa 178 depreminde yıkılan tiyatronun yerinde daha eski yıllara tarihlenen eski bir tiyatro mu vardı? Kesin bilgiler arkeolojik kazılarla ortaya çıkacak…

Romalılar mimari de malzeme olarak mermer, tuğla, taş, kireç, kum, çakıl kullanarak kubbe kemer, köprü, su kemeri, yollar, tiyatrolar, hamam, kütüphane, tapınaklar inşa ettiler. Eserlerini heykel, sunak, sütun, duvar resmi, renkli mozaik gibi sanatsal eserlerle taçlandırdılar…

Antik Roma Tiyatrosu’nun bulunduğu tepenin yamacında, orkestrayı dik çevreleyen izleyicilerin oturduğu koltukların bulunduğu oditoryum topografik özelliğini koruyor. Yapılan son yüzey kazılarında fotoğraflarını gördüğünüz orkestra ve sahne kısmının duvarları ortaya çıkmaya başladı. Soyunma odaları, sütunlu revaklar, kulis, istinat duvarları, merdivenler, seyirci koltuklarına, büst ve heykellere rastlanacak mı göreceğiz…

Bölgede buldukları heykelleri yurt dışına gemilerle kaçırdıklarını itiraf eden bazı gezginler “Türkler tiyatroyu söküp bedesten ve kervansaray yaptılar” diye görüş belirtirken, “Tiyatronun oturma yerleri Türkler tarafından sökülmedi” diyen Otto Berg Otto Walter isimli araştırıcılara göre tiyatro toprağın altındadır. “Rahat bir ortamda yapılacak çalışmalar, hiç kuşku yok ki çok daha zengin sonuçlara ulaşmayı sağlayacaktır. Burada yapılacak kazı sonunda antik kalıntı bakımından yoksul olan İzmir, hiç olmazsa büyük öneme sahip bir kalıntıya kavuşmuş olacaktır” diye tarihe not düşmüşler.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu 97 yıl önce öngörülen çalışmayı başlatan başkan olarak karşımıza çıkıyor… Bu yazımı, “altın kemer bulundu” veya “40 deve yükü altın gömülü” dedikodularına kanıp tiyatroda kaçak kazı yapan definecilerin engellemesi için yazdım. Bu konuda hem köşemde hem de televizyonlarda daha önce de uyarılarda bulunmuştum. Bir kaç gün önce ortaya çıkan dehlizler definecilerin iştahını kabartıyor, bölgenin acilen çevrilip kontrol altına alınmasını ilgililerden özellikle rica ediyorum.

Kazı sonrası İzmir’in sosyal yaşamına renk katmış, kentin kalkınmasına bedenen emek vermiş siyahi yurttaşlarımızın hatırasına tiyatronun tam ortasına Afro Türkler’in öyküsünü anlatan siyah taştan yapılma bir yontu dikilmesi, unutulmaması için ”Fil Mezarlığı’na fil resimli tabelanın asılması vefalı davranış olur… Benim gibi meraklıları için suyolu olan Kadifekale’nin gizemi anlatmakla bitmez.

Özetle, 16 bin kişilik Antik Roma Tiyatro’su ortaya çıkıyor, dikkatli ve titiz olalım…

(Fotoğraflar: Atilla Özdemir)

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın