Otomotiv sektöründeki gelişmeleri, sektördeki yenilik ve değişikliklerin aktarıldığı otomotiv yayıncılığı niceliksel yaşadığı sıçramayı niteliksel olarak gerçekleştiremedi. Otomotiv yayıncılığı ve içinde otomotiv köşe ve sayfaları olan gazeteler, tüketici odaklı olmak yerine aynı zamanda büyük reklam veren olan otomotiv firmalarına odaklı bir yayıncılığı tercih etti. Gazeteler, emek dünyası, işçi, sanat, eğitim, tarım, öğrenci, kadın, çocuktan esirgediği sayfalarını otomotiv firmalarına cömertçe açtı.
Otomotiv firma ve marka haberlerinin medyada geniş yer almasını işletme kaygısı ile bir ölçüde anlamaya çalıştığımızı varsayalım. Ancak her otomotiv firmasının, kusursuz otomobilleri kusursuz koşullarda tüketiciye sunduğu tezini, tek yayın gerçeği kabul etmeyi öncelikle ahlakımız ardından meslek misyonu kabul etmemeli. Dikkat edin gazete, dergi ve TVlerimizdeki otomotiv programlarına; otomobil markaları ve onları üreten firmalar, adeta uhrevi erdemler ile donatılmış dünya dışı kavramlar gibi yansıtılır. Dünya devi markaların bile sıklıkla araçlarındaki hataları kabul edip geri çağırmasına rağmen bizdeki otomotiv yayıncılığı pazara sunulan tüm otomobilleri, firmaların Türk halkına lütfu ve armağanı gibi yansıtır.
Ahlak testinden çakan test sürüşleri
Reklam dışında her hangi bir mesaj vermeyen test sürüşleriyse evlere şenlik. Türk televizyonlarındaki otomotiv programlarında test sürüşü izlenimini aktaran yayıncıların reklam kokan değerlendirmeleri eminim o araçların üreticilerini bile hayrete düşürecek türden abartılı takdir ifadeleri ile dolu.
ABD ve Avrupadaki otomotiv haber ve programlarına bakarsanız benzer Türk yapımı haber ve programlarının gerçeküstülüğü çarpıcı şekilde ortaya çıkıyor. BBC orjinli Top Gear adlı otomotiv programı 1977 yılından beri başta İngiltere olmak üzere tüm dünyada yayınlanır ve on milyonlarca izleyiciye ulaşır. Bu programda otomotiv firmaları acımasızca eleştirilir, hataları sıklıkla mizaha konu edilir. Örneğin BMWnin bir modeli market arabasına benzetilirken Audi, Ford gibi markalar çok rahat tüketiciyi yanıltmakla itham edilebilir. Aynı programda bir markanın test sürüşünde sakın bu arabayı almayın, mağdur olmayın mesajı yüreklice söylenir.
Otomobil firmalarını yere göğe sığdıramama konusunda ihtisas yapan Türk otomotiv gazeteci ve yayıncılarının, ABD ve Avrupada benzer yayın ve yayıncılardan başta objektiflik olmak üzere alacağı ciddi dersler var. Öncelikle otomobil firmalarının sponsorluğunda gazeteci ve yayıncılara yaptırılan sektör fuar ve gezilerine son verilmeli. Meslektaşlarımızın büyük bir bölümü bu gezilerin ardından zaten sorunlu olan gazetecilik reflekslerini, haberini değil (!) tanıtımını yaptıkları otomobillerin torpido gözünde unutuyorlar.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.