Üç payandalı ev

Geçen gün Kültür-Sanat yazarı arkadaşım Neslihan ile Basmane kitapları yazarı, Kent Gönüllüsü Orhan ağabeyle Basmane fırını önünde buluşmuştuk. Amacımız Basmane semtinde en eski Türk evini görüp fotoğraflamak ve gelecek kuşaklara artık İzmir kent merkezinde son örneklerinin kaldığı Osmanlı sivil mimari yapıları hakkında fikir verebilecek fotoğrafları bari geleceğe hatıra bırakalım istemiştik.

Meslekdaşım Neslihan’da annesinin mahallesi Ballıkuyu Ali Reis’in eski sakinlerinden olması, bendenizinde 25 yıl Agora altında Keçeciler içinde ikamet edişim, Basmane semtinin Roma’dan Bizans’a,Bizans’dan Selçuklu ve Osmanlı’ya miras kalmış nice yapılarını çocukluklarımızdan aşina oluşumuzdan mıdır ne Orhan ağabeyimizin rehberliğinde aradığımız Türk evini Tarihi Selvili Mescidin yanıbaşında elimizle koymuş gibi bulduk sanki.

Basmane tarihi kara fırın önündeki Anafartlar Caddesi 962 sokaktan yokuş yukarı yürümekle başlayan gezimiz,954 sokak başlarında yer alan Yıldırım Kemal Bey Okulunun kuzey istinat duvarı altına ulaştığımızda köşe başındaki küflü Demirkapılı ev birden bana tanıdık gibi geldi. Duraklayıp kapının kırık bölümlerinden içeri göz attığımda ise bir hoş olmuştum!..Ve o an 40 yıl öncesine dalıp gittim!..Bu ev çocukluğumda sık sık ziyaret ettiğim eski komşumuz Kömürcü Hasan amcaların eviydi. Evde kimseler yoktu. Avlusunda yer yer yabani otlarla kaplıydı. Odaları ise harabe haldeydi. İçimi saran burukluğa Orhan ağabeyin ve Neslihan arkadaşımın bana seslenmeleri ile geçmişten günümüze uyanabildim. Bana aşina olan bu metruk evi son görüşüm 40 yıl öncesiydi…Basmane’de sanki tarih öncesinin dehlizlerinde yolculuk ediyordum. Hemen bana seslenen arkadaşlarıma doğru ilerleyerek Selvili Mescidin köşesine ulaştık.

Selvili Mescidi ise en az 15 senedir görmüyordum. Agora-Keçeciler içinden bu sokağa taşınan komşumuz ilkokul arkadaşıma ziyaret etmiştim. 954 sokak üzerinde yer alan en az 300 yıllık yorgunluğun fotoğrafını veren Selvili Mescitte de bakımsızlık ve tarihe ihaneti! gördüm.

Mescitin batı duvarına bitişik hazirenin son sanatsal işlemeli mezar taşlarını karşı komşu evin duvarına öylece yaslayıvermişler belili ki bu alanda epey sanatsal işlemeli kabir taşları yer alıyordu. Şimdi bahçelik kullanım alanı yapılı. Tamamen ahşap malzemeyle yapılı Selvili Mescidin restorasyonunun gerektiği her bakışda anlayabiliyoruz…Ve gezimizin amacı olan bir Türk evi görebilme muradımıza eriyoruz!..Selvili Mescidin doğu duvarına küçük bir boşlukla komşu üç payandalı çıkıntısında ahşap işlemeli perdeli üç pencereli Osmanlı dönemi sivil mimariye son örneklerden bir Türk evi sürpriz yaptı bize sanki. Eve bakıyoruz ve hemen boy boy fotoğraflarını çekiyoruz ki bir sonraki ziyaretimizde yerinde yeller esiyor olabilir mi? Olabilir diyoruz…

Basmane semtinde ya da tüm İzmir kent merkezinde Osmanlı mimarisinde kalabilmiş evlerin son artçısı bu gördüğüm ev olabilir. Belediyemiz mi olur, bir vakıf mı olur, bu güzel Türk evinin restorasyonunu üstlenip gelecek kuşaklara hatıra kalmasını sağlamalıdır.Yoksa bu tür yapı örneklerini eski fotoğraflarda ve filimlerde görmeyelim. Yine böyle bir evin tam 1990 yılında fotoğrafını çekmiştim. O da aynı semtte Dönertaş Sebili önünden Altınordu Spor Kulübüne çıkan 945 sokak üzerindeydi. Çalıştığım gazetede haber müdürüm göndermişti. İzmir’in 350 yıllık en eski Türk evi diye…O ev önce Kundura imalatçılarına kiralandı, hırpalandı, hor kullanıldı…Sonra bir yangınla tamamen yandı kül oldu. Şimdi yeri otopark olarak kullanılıyor. Artık çocukluğumun geçtiği sokaklarda son Türk evlerini arayıp fotoğraflamak beni iyice germeye başladı . Allahaşkına bu hatıra evler niçin koruyamıyoruz. Bir de tutturmuşuz EXPO 2015’i kaçırdık, EXPO 2020 Fuarına yarışmacı şehiriz diye, her köşe başına afişler ve panolar asmıyormuyuz!…Bu asırlık sivil mimari eserleri Türk evlerini koruyamazsak ,şehrimize gelecek ziyaretçilere hangi çeşitli mimari yapılarımızı işte bizim uygarlık miraslarımız diye sunacağız?.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın