Türkiye Cumhuriyeti memlekete verdi hayat

Ballıkuyu Caddesi’nde, 1932 yılında inşa edilen ay yıldızlı Cumhuriyet Çeşmesi üzerinde şöyle yazıyor:

Türkiye Cumhuriyeti memlekete verdi hayat
Bu Mesudiyet her gafletten bulsun necat…


Kıymet bilmezler tarafından kaderine terk edilmiş, damarları kurumuş susuz çeşmenin üzerindeki yazılar okunamayacak durumda… Bölgede benzeri diğer çeşmelerin yerinde şimdi binalar var…



Kore şehidi NedimTuğaltay Çeşmesi… 5292 Sokak’ta hatırasına çeşme yapılan Kore şehidi Nedim Tuğaltay’ı ne çabuk unuttuk. Bakımsız şehit çeşmesi ne çok şey anlatıyor…



İzmir’in yakın veya uzak tarihine şahitlik yapmış kültür varlıklarımız yok olurken, ilgili kurumlar nedense suskun… Kent yöneticileri eskiden toplumun karşısına çıkıp kendilerine sorulan sorulara cevap verirlerdi, şimdi telefonlara dahi çıkmıyorlar…



Geçenlerde Basmane’yi tanımak isteyen bir grupla tarihi bir camimizi gezmek istedik, hoca efendi “Müftülükten izin getirin” dedi… Nedenini sorduk; camiden antika halı kilim filan çalınıyormuş… Camiyi biliyorum, yerde yeşil makine halıları var, “Yapma hoca efendi, gündüz vakti camiden halı mı çalınırmış? Zaten camilerde çalınacak ne kaldı?” dedimse de ikna edemedim. Misafirler arasında iş adamları, profesörler filan var. İçlerinden birisi, “Ben şimdi kaza namazı kılmak istiyorum, camiye giremez miyim?” dedi, arkasından halı kilim çalmayacağımız için söz verdik. Yine de olmadı. Sizin anlayacağınız, müftülükten iznimiz olmadığı için namaz öncesi Allah’ın evine giremedik…

Sokağımda darp

Eski İzmir semti, Basmane ve çevresinde bulunan kültür varlıklarının korunması doğrultusunda Kent-Yaşam haber sitesinde, Akşam Ege’de, çeşitli dergi ve gazetelerde, kent kültürü, kentlilik bilinci üzerine yıllardır araştırma ve eleştiri yazıları yazdım, halen de yazıyorum… Cami, mescit, hazire, çeşme, anıt, sebil, sarnıç, su kuyuları, tulumbalar, sadaka ve binek taşarı, köprü yer altı su kanalları, tünel, han, hamam, kenarda köşede kalmış, yatırlar… 1930 İzmir Sel felaketi (Seylâp) araştırması, kitap ve albüm çalışmaları… Söyleşi, radyo ve televizyon programlarına katıldım… Çalışmalarım 2003 -2010 yıllarında Tarihi Kentler İzmir Buluşması’nda, Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülü’ne değer görüldü… Bu yıl Basmane’de halen yaşadığım İzmir evi ‘Tarihi Yapıda Yaşam Ödülü kazandı vesaire…

2013 yılında 60 yaşıma gireceğim, 12 Mart, 12 Eylül dönemlerinin en cafcaflı günlerini yaşadım, itiraf ediyorum kimseyle bedenen kavga etmedim; ne dövdüm ne de dövüldüm… Artık bunun hükmü kalmadı, çünkü ben geçen Cumartesi akşamı kendi sokağımda darp edildim…

Bu yıl “Yaşam Ödülüne” değer görülen evimin bulunduğu daracık sokağa yıllardır ağır tonajlı araçları sokmaya çalışanlara yaptığım ikazın karşılığı saldırı oldu… Korumacıların başına bu tür olaylar her an gelebilir… Arkamızda inancımızdan başka maalesef kimseler yok… Tabii ki saldırılar filan beni caydıramaz… Ertesi gün gidip Konak Belediye başkanlığına yıllar önce verdiğim dilekçemin benzerini verdim…

”Konak Belediyesi Başkanlık Makamına – İzmir

Basmane’de; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce “Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülüne “değer görülen tescilli eski İzmir evinde oturmaktayım. Evimin bulunduğu sokak, dar olduğu için ağır tonajlı yüksek kasalı araçlar, geçiş sırasında tarihi yapılara zarar vermektedir. Aynı sokakta, no… adresinde kâğıt imalatı yapan iş yeri, kâğıt bobini yüklü ağır tonajlı araçları sokağa sokarak, trafiği engellemekte, sokakta bulunan, Kumrulu Mescit gibi benzeri tarihi yapılar bu geçişlerden zarar görmektedir… Adı geçen işyerinin ruhsatının bulunup bulunmadığını, ağır tonajlı araçların sokağa girmesini engellemek için İzmir Büyükşehir Belediyesiyle iş birliği yaparak yasaklamanızı, konuyla ilgili gerekli tedbirleri almanızı saygıyla rica ediyorum…”


Bakalım neler olacak, göreceğiz…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın