Belgesel sinema çekimi için Latife Hanımın yeğeni Dilek Bebe Jansı Basmaneye davet ettim. Sağ olsun kırmayıp geldi, Latife Hanımın doğduğu bu evle ilgili öyküsünü anlattı
Dilek Hanım, tıpkı halası Latife Hanım gibi iyi yetişmiş, özellikleri olan bir kişi Ailesinin yarı hissesine sahip olduğu bu dede yadigârı evi Latife Hanım Müzesi yapmakta istekli
Latife Hanımın doğduğu evin müze olması İzmire, özellikle Basmaneye çok şey katar Ancak binanın diğer hisselerine sahip ortakları razı etmek kolay değil Yinede bu konu çözülür diye umuyorum
Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesinde Latife Hanım sergisi açmak hiç de fena olmaz? Müze derken hemen belirteyim, Latife Hanımın 5-6 bin ciltlik kütüphanesi, takılarından giysilerine varıncaya kadar bütün eşya ve objeleri Dilek Hanım tarafından korunuyor
Dilek Bebe Jansla aynı gün kısa bir gezi yapıp bir zamanlar halasının yaşadığı Basmane sokaklarını dolaştık Yanımızda iki yabancı misafir ve eski emniyet müdürü araştırmacı yazar Akın Hatipoğlu vardı. Misafirler eski bir mezarlık olan Altınpark kazı alanını görmek istediler, tanıdığı halde bir güvenlik görevlisi kulübesinden el kol işareti yapıp bizi içeriye sokmadı, iyi mi?
***
Taş Çiçekler kitabının yazarı, Emir Sultan Haziresindeki mezarların bir numaralı bilirkişisi sanat tarihçisi Ertan Daş Hoca ile Emir Sultan Haziresine gittik. Ancak müteahhit gurubu içeriye girmemize, hocanın belgesel çekimi için yapacağı konuşmaya müsaade etmedi
Yıllar önce görevliler uykudayken bu hazire içersinde mezarların üzerine yapılan helâyı engellemek dâhil, hazirenin korunması için Ertan Daş Hoca ve ben farklı kulvarlarda az mücadele vermedik Aynı gün kapı ve pencerelerine plastik doğrama takılı tarihi camilere girmek için aynı engellerle karşılaştık
***
İzmir Kültür Envanterinde bulunan hataları daha önce yazmıştım… Kültür ve Turizm Müdürlüğünde, Envanterleri en az zararla nasıl kurtarabiliriz? diye toplantılar yapıldığını duydum. Hatalar, kitap aralarına konan düzeltme fişleriyle telafi edilmek istenmiş
Uzmanlar, hataları düzeltmek için fişlere değil, ciltlere ihtiyaç olduğunu söylemişler Hatalar bir kenara, envantere girmemiş kültür varlıkları hakkında ne düşünüyorlar? İZKA hibesiyle basılan, İzmirin Gizli Kültür Cevherleri kitabındaki yanlışları eleştirdik de ne oldu Utanan, sıkılan, Hata yaptık diyen bir kişiyle henüz karşılaşmadım
***
Şişliyi arka sokaklarına kadar bilirim, İstanbul denince aklıma nedense Şişli gelmez Boyoz gevrek etkinliğinin geri dönüşü olacak mı? Olursa, Şişli İzmire peşinden neler getirebilir? Diğer İstanbul semtleri olsaydı, örneğin Fatih saray burma, Vefa boza, Kanlıca pudralı yoğurt, Sütlüce kokoreç, Sarıyer börek, Beykoz işkembe, Sultanahmet köfte… Çengelköy ve Langanın meşhurlarını saymayayım
Tarihi Konak İlçesinin gevrek, boyoz, kumru ve lokma dışında kendisini tanıtacak başka ürünü yok mu? Taş yerinde ağırdır derler, denendiği için söylüyorum, İstanbulluların damak tadına İzmir gevreği, boyoz ve kumru ve lokması uymaz Meşhur İzmir lokmacı İsmail Usta, yıllarca İstanbulun çeşitli semtlerinde lokma döktü en sonunda ceketini alıp tekrar İzmire döndü Bu etkinliği organize eden İstanbulda yaşayan öz İzmirli abiler, boyoz, kumru ve gevreği ayaklarına getireceklerine kendileri İzmire gelseydi, ne olurdu
***
Yıllardır doğru bildiğim konularda uyarıcı yazılar yazıyorum. Sevenim kadar sevmeyenlerim var Suya sabuna dokunmadan yağ çekici pohpohlayıcı yazılar yazarsan mesele yok
Hiçbir siyasi partiye, tabela derneklerine, tarikatlara, kulüplere kendimi yakın hissetmedim. Sizin anlayacağınız arkası olmayan yalnız bir âdem
Trafik, gürültü, işgal, kurnazlık, denetimsizlik almış başını gidiyor
![]() |
9 Eylül atlarını görünce çocuklar gibi sevinen ben, Kıbrıs Şehitleri Caddesinde, Türkan Saylan Kültür Merkezi girişindeki Atatürkten başka her şeye benzeyen resmi görünce neden üzülüyorum?
![]() |
Hasan Tahsin gibi umutsuzluğa düştüğüm günler olmuyor değil
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.