Narlıderede oturan ve her gün 5 kilometrelik mesafeyi yürüyerek Balçova Termal Tesisleri’nin üst kısmında kalan Balçova Barajı yoluna ulaşan Ahmet Topaloğlu, bu yolda sabahları yürüyüş yapan doğaseverler tarafından Balçova Tarzanı olarak biliniyor.

Topaloğlu, bununla da kalmayıp, başta zakkum olmak üzere, hatmiler, sarmaşıklar ve envai çeşit çiçeklerle de yol kenarlarını süslemeye ve renklendirmeye devam ediyor.
Yağmur çamur, yaz kış demeden her gün öğlene kadar fidan diken, dikilen fidanları sulayan, erozyondan zarar görmüş fidanların etrafına kayalardan korunaklar yapan, yabani ahlatları aşılayan Topaloğlu, bu işi bir hayat felsefesi olarak benimsiyor.

Şehir gürültüsünden, insanlardan ve stresten uzak dur, doğayla baş başa ol! tavsiyesine harfiyen uyan Ahmet Topaloğlu, iyileştikten sonra 2003 yılından başlayarak her gün Balçova Baraj yoluna gidiyor.
İlk yıl anne-babası adına 15-20 kadar fıstık çamı diken, sonraki yıl 300 kadar fidanı hayır için toprakla buluşturan Topaloğlu, doğaseverler tarafından övülüp teşvik edildikçe, bu uğraşıyı bir yaşam biçimi haline getiriyor.

Bu bana Balçovalıların teveccühü diyen Topaloğlu, bugüne kadar 2 bin 500e yakın fıstık çamı ağırlıklı olmak üzere ağaç fidanı diktiğini söylüyor. “Tarzan” lakaplı Topaloğlu, ilk zamanlarda fidanları satın alırken, sonraki yıllarda bunları tohumdan kendisi üretmeye başlıyor. Baraj yoluna yürüyüşe gelenlere bunları hediye ederek, kendi fidanlarını dikmelerini de teşvik ediyor.
Yazın sıcak havalarda sabah erkenden gelerek, plastik şişelere doldurduğu suları ağaç fidanlarının diplerine döken Topaloğlu, her bir fidanı kendi çocuğu gibi özenle büyütüyor. Fidanlar, bir yaşına kadar her gün sulanmazsa kuruyabiliyor.

Doğa dostu Topaloğlu, şehre uzak bir yerde bulunan bu sapa yerdeki kedilerin de can dostu. 10 kadar sokak kedisini evinden getirdiği yiyeceklerle besleyen Ahmet Topaloğlunun kedilerle arasında oluşan sıcacık sevgi bağı ise görülmeye değer.
Ilıcalar bölgesinde bulunan Termal Otelden başlayarak kuzey yönünde kıvrılarak ilerleyen yaklaşık 2 kilometre mesafedeki Baraj yolu bölgesinde sabah yürüyüşüne giden Balçovalılar, yol kenarlarındaki ağaçları ve bunların arasındaki rengarenk zakkum ve hatmi çiçeklerinin sergilediği renk cümbüşü arasında moral depoluyor, güne zinde başlıyor.
Bu güzelliklerin önemli bir kısmını borçlu oldukları Balçova Tarzanına dua etmeyi de ihmal etmiyor.
39 yıl önce, 31 Mayıs 1963te aramızdan ayrılan Manisa Tarzanı Ahmet Bedevinin misyonunu üstlenen adaşı Ahmet Topaloğlu, İzmirin cennet köşesi Balçovayı sonraki nesillere en az tahrip edilmiş şekilde teslim etmek üzere tohumları yeşertmeye devam ediyor.
Misyonerlik gönülden gelen bir şey.
Her kente bir Tarzan şart.
![]() |
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.