Bu yazı burada bitmez…

Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi, Uluslararası Müzecilik Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. Avrupa müzecilerini tanıma, dinleme fırsatını bulduğum gibi, bir ara müzecileri alıp Basmane’ye, eski İzmir sokaklarına götürdüm…

Servili Mescit’te, pencereleri kafesli, yıkıldı yıkılacak, kaderine terk edilmiş 200 yıllık Türk evinin içler acısı halini görüp, “Siz bu kafayla nasıl olurda EXPO’ya talip olursunuz demesinler” diye, tarihi evin uzağından geçtim… Gaziler Caddesi’nin çaprazında, kente zarar verenler tarafından ikide bir devrilen 1148 numaralı Gaziler Anıtının önünden bilerek geçmedim…

Bologna, İtalya’nın kuzeyinde 382 bin nüfuslu bir şehir, 42 müzesi var. 2011 yılında müzelerine insanları çekmek için 38 sergi, 100’den fazla seminer, okullara 3 binden fazla müze turu düzenleyip, şehirlerinde ipekten tuğlaya 14 sanayi müzesi kurmuşlar…

İzmir’de sanayi müzesi var mı? Fransız Rejisinin sigaranın elle sarıldığı yıllarda, Türk ve Yahudi mahallerinden toplayıp fabrikalarında çalıştırdıkları 8-9-10 yaşındaki küçük parmaklı yoksul kız çocuklarının hatırasına, Alsancak Tütün Fabrikası’nı sanayi müzesi yapıp, fabrikanın bahçesine, sigara saran çocuk işçilerin heykelini diksek fena mı olurdu? Aslında bu kentte ne çok öykü var… Tütün Fabrikası’nda olduğu gibi, Sümerbank’ın da müzelik makineleri hurdaya verilmedi mi?

İzmir, bütün tarihinde yangınlardan zarar görmüş bir kent. Eskiden fuarda çocukların önünde fotoğraf çektirdiği, 1930 model Magirus marka, dolma lastikli, seyyar merdivenli itfaiye aracı neden Koç Müzesi’nde sergileniyor? İtfaiye binasının girişinde sergilenen, Galata Köprüsü’nde koşan tulumbacılar tablosunun altındaki Zonaro imzasının farkına ne zaman varılacak? İtfaiye teşkilatına ait eski taş baskı İzmir haritalarının akıbetini bilen var mı?

Avrupalı müzeciler, İnsanlara tarih heyecanı vermek için yeni yollar aradıklarını söylediler… İstiklal madalyalarının bitpazarında satıldığı bir ortamda gelin bir vatandaşın verdiği satılık ilanını hep birlikte okuyup heyecanlananlım…

“Çok ciddi bir borcum olduğundan dolayı büyük babamdan yadigâr İSTİKLAL MADALYASI’nı haysiyetimi ayaklar altına alarak satmak durumundayım…”

Amsterdam’da şehrin göbeğinde eski bir yetimhaneyi müze yapıp, müzeyi gezmeye gelen 25 bin çocuğa müzeciler bu yetimhanenin öyküsünü anlatmışlar. Bizdeki yetimhanenin adı neydi? Piçhane… Kentsel dönüşümden , EXPO’dan bahseden “abi”lerin ağızından, kültür envanteriyle ilgili tek kelime duydunuz mu?

Bu yazı burada bitmez…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın