Simavlı meslektaşlarımızı beş yıl arayla kaybettik

İzmir’de yaşayan iki Simavlı’yı beş yıl arayla kaybettik. İlki, 10 Eylül 2006 günü Çeşme’deki görevinden dönerken, bindiği otomobilin otoyolda ters yola girmiş kamyonla çarpışması sonucu hayata veda eden Yeni Asır Gazetesi magazin muhabiri İsmail Tarık Sarı’ydı. Alsancak Hocazade Camisi’ndeki cenaze törenindeki kalabalık, onlarca çelenk ve yüzlerce İzmirli’nin göz yaşlarıyla Buca Kaynaklar Kabristanı’na defnedilişi hala aklımızda.

Bursa yakınlarında geçirdiği trafik kazasının aramızdan vakitsiz aldığı diğer Simavlı da, Çeşme’de fotoğrafçılık yapan Mehmet Akif Balta’ydı. Çeşme’nin 33 yıllık fotoğrafçı esnafı Balta’nın cenazesini 26 Haziran 2011 Pazar günü ikindi namazından sonra Çeşme Çakabey Kabristanı’na defnettik. Tabutu kabristana yüzlerce Çeşmeli’nin omuzunda taşındı.

Ölümü bizleri üzüntüye boğan, 1956 yılında, bugünlerde depremleriyle ünlenen Simav’ın beş kilometre doğusundaki Kalkan beldesinde dünyaya gelen hemşehrim ve meslekdaşım Mehmet Akif Balta’yı anlatmaya nerden başlasam ki?

Kaybettiğimiz her iki Simavlı da fotoğrafçıdır ve her ikisinin cenaze törenleri hayatlarındayken düşünemeyecekleri kadar kalabalık sevenlerini bir araya getirmiştir. Her iki hemşehrim de maddiyatı öne çıkaran yaşam tarzını benimseyen günümüz dünyasında yaşayanlara insanlığın, sevginin ön planda olması gerektiğini cenazelerinde hatırlatmışlardır.

Mehmet Akif Balta’nın cenazesi Çeşme Çarşısı’nda omuzlarda taşınırken kalabalığa yabancı turistler bile şaşırdılar. Cenazeye katılan insan topluluğu Kervansaray’ın karşısındaki Merkez Camisi’ne ulaştığında yaklaşık bin kişi meydanı doldurmuştu.

Böyle bir zamanda trilyonların olsa ne yazar? Cenazende tabutunu omuzlayacak dört kişi bile bulunmuyorsa, neye yarar para pul… İşte insanın en büyük zenginliğinin “itibar görmesi” olduğunu bu cenazelerde bir kez daha görmüş oldum.

Akif Balta’nın fotoğrafçılık hikayesini kendi ağzından aktaralım:

“1973 yılında lise birde okurken fotoğrafçılık uğruna Ankara’ya kaçtım. 1976 yılına kadar Kızılay’da Ziya Gökalp Caddesi’ndeki Simavlı Naci Erdem’in fotoğraf stüdyosunda çıraklık, kalfalık yaptım. Foto Naci’nin yanında tam bir profesyonel fotoğrafçı olmuştum. Afyon’da askerlik yaparken bir çarşı iznimde İzmirli Servet Vural adında biriyle tanışmıştım. Askerlik bitince 1978’de İzmir Konak Cumhuriyet iş hanında Ege Fotoğraf Ajansı’mı açtım. Yıllar sonra Servet adındaki o arkadaşla tekrar karşılaştım ve bana Çeşme’de çalıştığını söyledi. Onu ziyarete gittim ve işte orada bugünkü Foto Emre’nin sahibi rahmetli Atilla Ozansoy ile tanıştım. Atilla Ağabey İzmir’deki ajansıma gelerek bana Çeşme Altınyunus Oteli’nde hafta sonları fotoğraf çekimi yapma önerisinde bulundu. Ben de kabul ettim. 1978 yılının son aylarıydı. Hafta içi İzmir’deki kendi dükkanımda, hafta sonları Çeşme’deydim. Aynı yıl Karşıyaka’da Foto Oluşum adında bir dükkan daha açtım ve Konak’taki dükkanımı kapattım. Ve 1979 yılının çok soğuk bir gecesi evim soyuldu. Başta değerli fotoğraf makinalarım olmak üzere neyim varsa alıp gitmişler. Bu da benim çöküşüm oldu. Çeşme’de Atilla Ağabey için çekime gittiğim Altınyunus Oteli çekim işlerini 1981 yılında tamamen bana devretti.”

Akif Balta 1984 yılında evlenmiş, Sinan ve Selim isimlerini verdiği iki erkek evladı dünyaya gelmiş. Atilla Ozansoy’la ortak olmuş ve 1987 yılında Emre Fotoğrafçılık şirketini kurmuş. Ozansoy daha sonra şirketteki hisselerini Akif Balta’ya devretmiş, o da 2009 yılına kadar işini devam ettirmiş. Geçen yıl emekli olan Akif Balta, “Gazetem Çeşme”de muhabir olarak çalışmayı sürdürmüş. Hemşehrim Akif Balta, tam 25 yıl Çeşme Altınyunus Oteli’nde fotoğraf işletmeciliği yapmış. Bu zaman zarfında ülkemizin ve dünyanın bir çok tanınmış kişisinin, devlet adamı ve sanatçılarının fotoğrafını çekmiş.

Kendisiyle ilk kez Ege’nin en büyük panayırı olan 1978 yılının Simav Panayırı’nda tanışmıştım. Yakınlığımız, tanışıklığımız İzmir’de de devam etti. Çeşme Altınyunus Oteli’nde işletmecilik yaparken, ben de her sene Ramazan ve Kurban bayramlarında, bir de her yılbaşlarında yanında oldum.

Rahmetli Akif Balta ile pek çok memleket ve fotoğrafçılık hatıram var. Daha genç yaşta sayılabilecek yaşta, henüz 55 yaşında trafik kazasında vefatı derin üzüntümüz oldu.

Çeşme’ye herkes denize ve eğlenmeye giderken ben Akif Balta’yı ziyarete, ona yardıma giderdim. Çeşme benim için bir yan gelip yatma yeri değil bir memleketlimin mücadele alanıydı. O gözle gördüğümden ilk iş olarak Akif Balta’nın dükkanına gider, onu ziyaret eder, işlerimi onun bilgisi dahilinde takip ederdim.

Akif Balta’nın 1956 senesinde Simav’ın Kalkan beldesinde başlayan hayat yolculuğu Çeşme’de, Çakabey Kabristanı’nda son buldu. Toprağa verdiğimiz 26 Haziran 2011 Pazar günü kabrinin ayak ucundaki su saksına gazeteci-yazar Yaşar Aksoy’un bahçesinden kopardığımız bir gül, bir karanfil ve bir zakkum çiçeğini özenle bıraktım. Artık yıldönümlerinde anmak için kabrinin başına gideceğiz. Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum Akif Ağabeyim, mekanın cennet olsun…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın