Cumhuriyetimizin kurulduğu ilk yıllarında güzel İzmirin en önemli caddesi Konak Meydanı’ndan başlayıp Basmane Tren Garı karşı köşesindeki Çorakkapı Camisi’ne kadar uzanıp giden Anafartalar Caddesiydi…Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 10 Eylül 1922 günü Belkahveden gelip bu caddeden geçerek Konak Meydanı’na cepheli Hükümet Konağı’na gittiği söylenir.
Benim de 25 yıl ikamet ettiğim eski İzmir evimiz bu cadde üzerinde, Keçeciler yöresinde, 940 Sokak’ta yer alırdı. Basmane Günleri etkinliğinin başında oluşturulan kortejin yürüyüşü de bu caddede yapıldı. Caddenin en çarpıcı mimari yapılarından olan İkiçeşmelik Caddesi başlangıcı, halk tabiriyle Mezarlıkbaşı, resmi kayıtlarıyla Yenigün Mahallesi köşesinden Basmane Tren Garına kadar yüründü. Güzergah boyundaki çarşı esnafına yapılan etkinliklerin önemi ve yararı gönüllülerce anlatılmaya çalışıldı.
Bu caddeye çıkan ara sokaklarda Bizans ve Osmanlı döneminden kalma nice nice binalar vardır… Yeri sırası geldiğinde onlardan da söz edilebilir. Ben size ulaşımı çok kolay ve İzmirde yaşıyorsanız mutlaka görmeniz gereken 97 yaşındaki bir binadan, dolayısıyla işlevlerinden söz edeceğim…

8 Nisan 2005 günü Polis Anı Evi Müzesi olarak hizmet vermeye başlayan, ilginç mimari özellikler taşıyan bu nadir bina koruma altındadır. Bu bina, Çankaya metro istasyonuna 275 metre yürüyüş uzaklığındadır… 25 yıl yaşadığım eve sadece 75 metre uzaklıktadır.
Acı tatlı bir çok hatıramın geçtiği sokağımızda ilkin 1492lerde İspanyol engizisyon mahkemelerindeki işkencelerden kaçan Museviler konuşlanmış. Roma Agorasının yer aldığı bu yöreye Çavez Mahallesi demişler…Sonra Osmanlı İzmirinin parlak yıllarında Keçeci esnafının yer almasıyla Keçeciler ismini almış…Cumhuriyet döneminde adı Kurtuluş Mahallesi olarak değiştiyse de bu yörenin bilinen semt ismi Keçeciler’dir.
1970li yıllarda yaşadığımız bu mahallede çocuk çetelerinden birine üyeydim. Çocuklar arasında kurulan bu çetelere üye olmayan olmazdı, adeta mecbur gibiydik. Bulunduğun sokağın çocuk çetesine katılmazsan, semtin diğer çetelerinin çocuklarından dayak yeme ihtimali hayli yüksekti.
Bugünkü Altınpark’ta, okul bahçelerinde ve Agora ören yeri yan sokaklarında bir çok meydan savaşına katıldım. 40-50 çocuk bizden, bir o kadar da karşı mahalleden. Mahalle sakinlerinin karakola bildirmesiyle polis amcalar iki ve üç araçla, düdüklerini çalarak savaş meydanına gelirdi. Çil yavrusu gibi dağılırdık, kaçamayanları bir bir toplarlar doğruca karakola götürürlerdi.
Ben de kaçamayanlardan olarak bugünkü Basmane Polis Merkezi’ne ve şimdilerde müze olan o zamanın Anafartalar Polis Karakolu’na getirilip nezarethanesinde bir gün, iki gün gözaltına alındığım oldu…İşte yazıma Polis Müzesi’nde 48 saat başlığını bu nedenle koydum…Yoksa bugün müzelerimizi gezen hangi ziyaretçi 48 saat o binayı gezebilir?

1979 yılı sonbaharında, askerlik tebligatımın Anafartalar Polis Karakolu’ndan getirildiği günü bugün gibi hatırlarım. Sağ – sol kavgalarının adeta patlama yaşandığı o günlerde askere gittim. Askerlik dönüşü semtimizden iki arkadaşımın bu kavgalarında hayatını kaybettiğini öğrendiğimde epey üzülmüştüm.
1986 yıllıydı sanırım, Yeni Asır Gazetesi’nde gece muhabiriydim. Devlet Hastanesi Acil Servisi’ni geceler boyu beklerdim. Sabaha karşı saat 04.00 sıralarında evimize Anafartalar Karakolu’nun önenden geçer giderdim.
O gece yağmurluydu. Fotoğraf makinemi ve koskoca flaşını mavi deri kabanımım koltuk altında saklayarak karakolun önünde geçiyorum. Karakolun kapısında bekleyen nöbetçi polis önüme geçip elindeki MP5 otomatik tüfeği bana doğrulttu, Eller havaya!…
Islanmasın diye koltuk altıma sakladığım fotoğraf makinemi ve flaşımı silah sanmıştı polis memuru. Önce karakol bahçesine alındım, sonra nezerathaneye atıldım..Mavi montumun fermarını açtığımda fotoğraf makinesini görünce Başkomiser gülmekten kendini alamamıştı… Karakol bahçesinde bir çay ısmarladıktan sonra evime yollamışlardı.

Altı yıl önce İzmir’in müzeleri arasına katılan, Basmane semtinin 97 yıllık ilginç yapısını ziyaret etmeyi unutmayın. Ziyaretinizde, içeride demir parmaklıklı nezarethaneyi gördüğünüzde lütfen beni hatırlayın ve okuduğunuz bu yazı aklınıza gelsin, olur mu?…
Sağlıcakla kalın…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.