Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı izlenimleri

İzmir’de bu yıl üçüncü kez düzenlenen ve iki yıldır izlediğim ve çok keyif aldığım Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı’nda bu yıl masanın öte yanındaydık. Yani fuarda ziyaretçi değil de katılımcı olarak bulunduk. Dostlarımızın yakından bildiği gibi, “Ebru Sanatı Uygulanmış Doğaltaş” projemizle yer aldığımız Turizm Fuarı’yla ilgili gözlemlerimi aktarmak istedim. Ancak yazımda ne Kültür ve Turizm Bakanı’nın katıldığı konferanslar ne de söylenen sözler var. Kadınca gözlemler ve bir İzmirli bakışı yer alıyor yazımda…

İllerin, ilçelerin görkemli standları

Turizm Fuarı’nda iller ve ilçelerin büyük standları yer aldı. Masraftan kaçınmamışlar. Amasya, Denizli, Sinop, Bursa, Manisa, Sivas, Van, Amasra, Ayvalık, Seferihisar, Marmaris görkemli standlarla katılmış. Görsel malzemeler o kadar güzel ki, genç yaşlı herkes içi broşür ve kitap dolu onlarca torbayla geçiyor koridorlardan.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın standı da görülmeye değer. İzmir İl Kültür Müdürlüğü’nün standında Bergama, Dikili, Foça ilçeleri yan yana sıralanmış.

Standlar küçük. Bu durum en çok Kemalpaşa Nazarköy’den gelen kadınları üzüyor. Nazarköy Muhtarlığı adına fuara katılan Fikriye Sür, cam boncuk üreten köylerinde 21 kadının muhtarın kendileri için gerçekleştirdiği satış yerlerinde el işlerini pazarladığını anlatıyor. “Aramızda kura çektik. Buraya gelecek dokuz kadın arkadaşı belirledik. Ancak standımız öyle küçük ki, yan yana durmak mümkün değil. Şu güne kadar 250-300 liralık mal ancak satmışızdır. Bizim daha büyük standlara ihtiyacımız var. Ama yine de bu fuardan memnun kaldık. Yine katılmak istiyoruz” diyor.

Turizm Bakanlığı’nın standının çevresinde özel üretim yapan sanatçılar var. Keçeyle harikalar yaratan Ayfer Güleç, keçe deyince akla ilk gelen “çoban giysisi kepenek” kavramını unutturan rengarenk bir dünya sunuyor. Çiçek bahçesine dönen küçücük standında yaşlı genç her kadın kendisi için cıvıl cıvıl hediyeliklerden alıyor bir tane. Fuarda kadınların yakasında keçeden küçük bir gül varsa, “Tamam” diyoruz “Keçeci Ayfer Hanım’a uğramış bu ziyaretçiler de”…


Parmaklıklar Ardında Yeşeren Umutlar

Onların kısa sürede bir yere gidecekleri yok. Seyahat planlarını uzunca bir süreliğine ertelemişler. Umutları demir parmaklılar ardında şimdilik. Ancak onlar kadın. Boş durmuyorlar. Sürekli üretmek onların doğasında var.

Mardin Valiliği’nin standında Mardinli iki genç kadın, arkadaşlarının ürettiği el işlerini pazarlıyorlar. Biri adını vermekten kaçınıyor. Genç kadın, cezaevinde tutuklu bulunan kadınlara el işi eğitimi veriyor. Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklu ve hükümlü kadınların “Parmaklıklar Ardında Yeşeren Umutlar Projesi” kapsamında ürettiği kitap ayraçlarını, üzeri oyalı kartpostalları, Antep kumaşı çantaları satıyor standda.

Standdaki diğer kadın Semiha Yücesoy ise Mardin Meydanbaşı Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM) adına katılmış fuara. “Bizim oraların kirazı ünlüdür. Kadın arkadaşlarımız iğnedenliklere, lavanta torbalarına, bez torbalara oyalarla kiraz çiçekleri işlediler. Biz de onlar adına burada satıyoruz” diyor. İzmir Fuarı’nın, Turizm Fuarı’na göre daha hareketli geçtiğini söyleyen Yücesoy, arkadaşları adına daha çok satış yapabilmeyi ümit etmiş fuar süresince.

Dört gün süren fuar boyunca İzmir’i görecek zaman bile bulamayan genç kadınlar sohbet arasında dizilerdeki Mardin imajından yakınıyorlar. “Dizileri gören evlerimizde tüfekler, kadınlar evlere kapalı, geri bir kent sanıyor bizi. Yok böyle birşey. Başlık parası, töre daha çok küçük yerlerde var. Mardin’in merkezinde böyle şeyler kesinlikle yok. Reyting için bizim insanımızı yanlış anlatıyorlar” diyor.

TOBB’un desteklediği kadın girişimciler

Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin kadın girişimcilere fuar desteği kapsamında bu yıl ilk kez katıldığımız Turizm Fuarı’nda, yine TOBB’un desteğiyle gelen iki girişimci kadına daha rastlıyorum. Güneş Ülkesi adlı tasarım tekstil projesinde ülkemizin tarihi değerlerini tişörtlere basan Ayşe Banu Aydın ve yabancılara Göcek Bölgesi’nde kişiye özel lüks turizm hizmeti sunan Kybele Turizm’den Melike Kavala. Ekonomik krizin herkesi derinden etkilediği şu dönemde TOBB’un İZFAŞ işbirliğiyle kadınlara verdiği bu desteğin büyük önem taşıdığını vurguluyorlar. Ben de katılıyorum onların bu görüşüne.

Sektörde kadın çalışan sayısı

Sektörde ne kadar çok kadın çalışıyor diye düşündüren bir fuar Turizm Fuarı. Acentalarda, otel standlarında, illerin tanıtım standlarında görevliler, yöneticiler, rehberler genelde kadın. İşin ilginç yanı, bu fuarda mini etekli, uzun sarı saçlı, daracık giysiler giyen genç kızlara çok rastlanmıyor. Ne yalan söyleyim, hoşuma gidiyor bu durum.

Herkes, şu kriz ortamında olabildiğince bol dökümanla ziyaretçileri bilgilendirmeye çalışıyor. Samimi bir fuar bu fuar. Türkiye’nin renkleri, kokusu, coşkusu var her yerde.

Ne dediler?

Fuara katılanların görüşleri farklı farklı, kimi olumlu, kimi olumsuz konuşuyor.

– İşte bu yıl fuar adama benzedi. Neydi o öyle ilk yıl? İller korkuyordu sanki stand açmaya. İlk yıl küçücük standlarda gelenler, bu yıl bağımsız standlarda yerlerini almışlar.

– Muğla, Antalya illeri niye stand açmamış ki? Turizmin parlayan yıldızlarını göremedik.

– Büyük acentaları göremedik, bizim için hayal kırıklığı yarattı.

– Kriz en çok bu sektörü etkiledi. Bu fuara halktan çok, profesyonel katılımcı bekliyorduk. Yabancı katılımcı istediğimiz gibi olmadı. Halk promosyon anahtarlık istiyor biz tur satacak, otelimizi anlatacak ziyaretçi bekliyoruz.

– Hava muhalefeti olmasa, katılımcı daha mı çok olurdu acaba?

– EMITT farklı tabii, ama burası da iyi yolda. Orası İstanbul. İzmir’in kendine özgü yönleri var. Ulaşım daha rahat buradan bir çok tatil yöresine. Bu fuar da gelişecek, önümüzdeki yıl daha da güzel olacaktır.

– İstanbul’da arkadaşlarımız bir dakika oturacak zaman bulamıyorlar. Burası daha rahat bir ortam. Ziyaretçi çok fazla değil.

Benim gözlemlerime gelince…

– Yetkililer ilk gün şöyle bir görünüp kayboldular. Sonraki günlerde ara ki bulasın. Son üç gün, özellikle illerin standlarında sorunuza yanıt alamayacağınız ilgisiz ve yetkisiz görevliler vardı.

– İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin standı dijital baskılı unsurlarlardan oluşuyordu. Birkaç sosyal proje broşürü ve Kent Kitaplığı yayınlarından birkaç örnek. Fuarla ilgisiz, ilgi görmeyen, soğuk bir stant olmuştu ne yazık ki…

– Aynı durum İzmir Ticaret Odası standı için de geçerliydi. Son derece resmi duruşlu, adet yerini bulsun tarzı bir stant hazırlamıştı oda da.

– Adı bende kapsın, kimi illerin kültür müdürleri öylesine ruhsuz ve somurtkan duruyorlardı ki, yanına gidip birşey sormaya bile çekiniyordu insanlar.

– Bursa il standı son derece dinamikti. Son güne kadar hep kalabalıktı. Bursa Kültür Tanıtma Birliği Müdürü Zeki Beyhan’ın son güne kadar standda gelenlere bilgi verdiğini gördüm. Bursa standının en dikkat çeken yanı, meşhur İskender Dönercisi’nin dağıttığı dönerli sandviçlerdi kuşkusuz.

– Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, fuarın ilk iki günü neredeyse hiç ayrılmadığı standa gelen konuklarla tek tek ilgilendi. Ayvalık’ta belirlenmiş 1876 taş bina bulunduğunu anlatan Türközen, 1650 yılından sonra yapılmış bu binaların en büyük kentsel sit alanını oluşturduğunu ve büyük ilgi gördüğünü söyledi.

Butik otel olarak değerlendirilen bu binaların İstanbul ve İzmir’den gelen konukları ağırladığını belirten Hasan Bülent Türközen, kentte alternatif turizm olanaklarını geliştirmeye çalıştıklarını dile getirdi. Zeytiyağına aldıkları coğrafi işaretin önemine de değinen Ayvalık Belediye Başkanı, mutfaklarının zenginliğinin de dillere destan olduğunu anlatıyor.

“Bizdeki meze çeşidi adalarda bile yok” diyen başkan Türközen, beldede çekilen dizilerin de tanıtımlarına büyük katkı sağladığını söylüyor. “Turizm fuarını nasıl buldunuz?” sorusuna Türközen, “Biz bu yıl ikinci defa katıldık fuara. İyi gelişme içinde olduğu gerçek. Katıldığımız için mutluyuz. Gödüğümüz ilgi sevindirici. İzmir bizim için önemli bir kent. Bize gelen turistin büyük kısmı İzmir’den. Burada İzmirlilere kendimizi daha iyi anlattığımızı düşünüyorum” yanıtını veriyor.

– Fuar Türk konukseverliğinin sergilendiği harika bir ortamdı. Herkes standında gelen konuklara bir şeyler sunmak için yarıştı sanki. Ayvalık, Tire, Edremit, Aydın, Isparta standlarına gelenler ekmeklerini zeytinyağına batırıp, harika zeytinleri tattılar. Ayranlarını, sübyelerini içtiler, lor tatlılarını, peynirlerini, gül lokumlarını yediler afiyetle.

– Fuarda durmadan çalışan bir kesim de temizlik görevlilileriydi. “Biz en çok mermer ve Uluslararası İzmir Fuarı’nı seviyoruz” diyen geçici temizlik işçileri, yorgunluklarına rağmen, “Sizin işleriniz iyi olsun ki, bizler daha çok işe gelelim” diyorlardı güleryüzle. Mermer ve İzmir Fuarı’nda 250 yakın bir ekiple çalıştıklarını belirten bir geçici işçi, “Bu fuarda en çok 15-20 kişi alınmıştır işe” diyordu.

Ve son söz: Fuarlarda en kazançlı iki sektör gıda sektörü ve dijital baskıcılar olmalı.

İzmir’in kente çok kazandıran, gerçek bir fuarlar şehri olması dileğiyle…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın