İnanç turizmi İzmir için bir şans

İnsanlar yüzyıllardır inançlarının peşinden, evinden binlerce kilometre uzaklıklara gitmekten hiç vazgeçmediler. Öylesine etkileyici bir endüstri ki bu, insanları ne domuz gribi, ne ilerleyen yaşları, ne kronik rahatsızlıkları alıkoyuyor inancı için niyetlendiği yere gitmekten.

Şimdilerde 70’li yaşlarını süren bizim süt anne bile (kimi zaman evinin karşısındaki bakkala bile gitmekte zorlanırken), kırık koluyla yıllar önce hacı olmak için gittiği Arabistan’dan ne zaman söz açılsa, “Ah keşke yeniden gidebilsem görebilsem o kutsal yerleri” demekten alıkoyamaz kendini.

Dünya üzerinde 18 milyar dolarlık bir pazar yarattığı bilinen inanç turizminin 300 milyon kişiye hizmet verdiği tahmin ediliyor. Suudi Arabistan bu konuda liderliği kimseye kaptırmazken, ülkemiz de kutsal yerler açısından dünya üzerindeki şanslı bölgelerden bir tanesi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sitesinde yer alan bilgilere göre Hatay-Merkez’de St. Pierre Anıt Müzesi, İçel-Tarsus’ta St. Paul Anıt Müzesi, İzmir-Selçuk’ta Meryem Ana Evi, Antalya-Demre’de St. Nicola Kilisesi, Bursa-İznik’te Ayasofya Cami, Manisa-Sard’da Sard Sinagogu, Manisa-Alaşehir’de Alaşehir Kilisesi, Manisa-Akhisar’da Akhisar Kilisesi, Isparta-Yalvaç’ta Pisidia Antik Kenti, Nevşehir-Derinkuyu’da Ortodoks Kilisesi, Denizli-Pamukkale’de Laodikya Antik Kenti Hristiyanlık için büyük önem taşıyan yerler olarak sıralanmış.

İzmir bu kentler içinde elbetteki ayrı bir öneme sahip. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen ve 80 ülkeden fahri konsolosun bir araya geldiği 9. Dünya Fahri Konsoloslar Kongresi kapsamında Vali Kıraç’ın konuklarla Kemeraltı’nda gezerken söylediği sözler dikkat çekici :

“Bosna’dan Buhara’ya kadar İzmir dışında hiç bir şehirde aynı çarşı kompleksi içinde cami ve sinegogların iç içe oldukları, insanların uyum içinde ibadet ettikleri başka şehir yoktur.”

Toplantıda ele alınan konulardan bir tanesi de Global Sosyal ve Ekonomik Refahın Önkoşulu olarak Dinler Arası Uyum. İstanbul Fener Rum Patriği 1. Bartholomeos’un da katıldığı toplantıda konukların ilk ziyaret ettikleri yer Selçuk’taki Meryem Ana Evi…

İzmir’de turizm sektöründe hizmet veren Dilek Araç, inanç turizmi tüm dünyada yaygınlaşırken, Türkiye’nin sahip olduğu değerlere karşın bu sektörden hak ettiği payı alamadığına inanan sektör temsilcilerinden. Araç, İzmir’e yılda bir milyon turist gelirken, Meryem Ana’ya gelen turist sayısının bir buçuk milyon kişi olduğunu söylüyor.

Dilek Araç, bu düşüncesinden hareketle Meryem Ana’ya dolayısıyla ülkemize gelen turist sayısını arttıracak, dünyanın dikkatini çekecek bir proje tasarlamış. 2006 yılında TÜRSAB Kültür Turizmi Proje Yarışması’nda teşvik ödülü alan projesinin ilk adımı şu sıralar yaşama geçmek üzere.

Araç’ın projesi “Globalleşmede Meryem Ana ve Türkiye, 7 Şehir 7 Ülke” adını taşıyor. Araç, dünya üzerinde Meryem Ana mucizesinin görüldüğü 7 ülkedeki şehirlerin kardeş şehir olabileceği düşüncesiyle oluşturmuş projesini. Araç, bu şehirlerdeki belediye başkanlarının, turizmcilerinin, üst düzey yöneticilerinin bir araya gelerek bu kentleri birbiriyle kardeş şehir ilan edebileceğini, gelen turistlerin yapılacak tanıtımla Türkiye’ye de yönlendirilebileceğine dikkat çekiyor. Çalışmalar yavaş gitse de Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB ve İzmir Valiliği’nin desteğini almış.

Türkiye’den Selçuk’a kardeş şehir olması önerilen şehirler Portekiz’de Fatima, Fransa’da Lourdes, Almanya’da Dülmen, Meksika’da Guadolup, Bosna’da Medjugorje, İsrail’de Kudüs.

Portekiz’de anlatılan Fatima Mucizesi’nin akıllı bir tanıtım ve pazarlama yöntemiyle büyük bir başarı kazandığını ve yılda dokuz milyon kişiyi ağırladığını anlatan Dilek Araç, “Bu kişilerin yarısı Bülbül Dağı’na Meryem Ana’yı ziyarete gelse bölgede işsizlik sorununa çare olmaz mı?” diyor. Selçuk – Efes’in inanç turizminden alması gereken pay için harekete geçmek gerektiğini vurguluyor.

Selçuk Kaymakamı Aziz İnci’nin kendilerine büyük destek verdiğini söyleyen Araç, ilk aşamada Portekiz’in Fatima kentiyle kardeş şehir olabilmek için İzmir Valiliği aracılığıyla bir yazışma gerçekleştirdiklerini söylüyor. “Yazımıza Fatima’daki yetkililerden yanıt beliyoruz. Sonra diğer kentlerle işbirliği başlanacak. Bu ilk adım” diyor.

Aralık ayının ilk haftası Travel Turkey, Uluslararası Turizm Fuarı düzenlenecek Kültürpark’ta. İzmir’de turizm çarklarını döndürmek için önemli çabalardan bir tanesi. Geçtiğimiz hafta ülkede açıklanan işsizlik rakamlarını da düşününce, kent yöneticilerinin el birliğiyle bu tür projelere daha çok destek vermesi gerektiğini düşünmeden edemiyorum.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın