Kaçırılan eserler geri gelir mi?

Sultan Abdülaziz’in Macaristan İmparatoru’na 15, Yüzyıl’dan. kalma dört ciltlik “Komedya”, bir ciltlik “Büyük İskender Tarihi” gibi önemli kitapları hediye ettiğini biliyoruz. Zaman içersinde padişahların “Taşlar onların olsun altınlar bizde kalsın” mantığıyla yabancılara verdikleri dünyaca ünlü eserlerimizin sayısı hiç de az değil.

Kayra Kralı’nın dünya harikası “Mausoleum”u da aynı yöntemlerle yurt dışına çıkarılıp British Müzesi’ne taşındı. Cevat Şakir’in müze yetkililerine yazdığı bilinen o meşhur mektuba verilen yanıtın karşılığı bir başka deyimle “Havada bulut, sen Mausoleum’u unut” oldu…

Bergama’daki Zeus Sunağı da Berlin’e kaçırılan Anadolu kökenli kıymetini bilemediğimiz bir başka harikamız olarak içimizi acıtıyor. Atmeydanı’nda İmparator locasında bulunan dört at heykelinden biri bugün Venedik’te, Sen Marko Kilisesi’nde bulunuyor.

Başta Louvre olmak üzere dünyaca ünlü müzelerde, cami, mescit, türbe, saray ve ören yerlerinden çalınan halı, çini, kitabe gibi benzeri eserlerimiz sergileniyor. Troya, Karun, Elmalı hazineleri de yağmalanan daha sonra ciddi paralar sarf edip bir kısmını geriye alabildiğimiz değerlerimiz.

Okunması için yurt dışına gönderdiğimiz Sümer kil tabletleri, Almanya’nın ikiye bölünmesi üzerine uzun yıllar Doğu Almanya’da kalmış, geriye getirilmesi de kolay olmamıştı… Nemrut Dağı’ndan Komagene Krallığı dönemine ait 2100 yaşındaki “Dikilitaş”ta British Müzesi’ne uçurulmuş eserlerimiz arasında.

Gidenler olduğu gibi dışarıdan bize gelen eserler de olmuş. Sultan Ahmet Meydanı’nda bulunan, İstanbul’la özdeşleşmiş “Dikilitaş” MÖ 1547 yılında ilk dikildiği yer olan Mısır’dan, “Yılanlı sütun” Delfi’den, “Çemberlitaş” Roma’dan, Ayasofya’nın inşaatında kullanılan porfir sütunlar farklı ülkelerden İstanbul’a getirilmişti. Bunların arasında Topkapı Sarayı’nda bulunan Kutsal Emanetleri de saymak gerekir. Anlayacağınız eserler ülkeler arasında sürekli yer değiştirmiş güçlü olanlar beğendiklerini istedikleri yere taşımışlar, hatta yakıp yıkılmışlar…

Irak Savaşı’nda yağmalanan kültür mirasının sonunun henüz ne olduğu bilinmiyor. Ören yerlerimizden, müze ve depolarımızdan gerekli önlemler alınmadığı için eserler çalınıyor. Ödeneksizlik yüzünden yarım kalan kazılar, baraj yapımı nedeniyle su altında kalacak olan Zeugma ve Allianoi örnekleri bir ayıp olarak karşımızda duruyor.

Zeus Sunağı’nı ve Kayra Kralı’nın Mausoleum’unu geri verirler mi? Aynı eserler bizden istense biz elimizdekileri geri verir miyiz? Gövdesi bizde olan Herkül heykelinin başı Amerika’dan geri gelir mi?

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İzmir Kültür Çalıştayı’nda, Louvre Müzesi’ndeki “İzmir’den Smyrna’ya” sergisinde yer alan eserlerin İzmir’e iadesi konusunda tüm katılımcıların imza koyacağı bir mektup kaleme alınması kararlaştırıldı… Louvre Müzesi yetkilileri İzmir’den gelecek mektubun etkisinde kalıp eserleri geri gönderirler mi?

Ben umutlu değilim…

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın