Büyük Önder Atatürk, 90 yıl önce bir ulusun makus talihini yenecek adımı attığı o günü isterseniz bir kez daha anımsayalım:
“1919 yılı Mayıs’ın 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş, Osmanlı Devleti’nin de içinde bulunduğu topluluk, genel savaşta yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda sarsılmış, şartları ağır bir ‘Ateşkes Anlaşması’ imzalanmış. Büyük savaşın uzun yılları içinde, ulus yorgun ve yoksul durumda. Ulusu ve ülkeyi genel savaşa sokanlar, kendi başlarının kaygısına düşerek, yurttan kaçmışlar. Padişah ve halife görevinde bulunan Vahdettin, soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki Hükümet; yetersiz, aşağılık, korkak, yalnız padişahın isteklerine bağlı ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eğmiş.
Ordunun elinden silahları ve savaş gereçleri alınmış ve alınmakta….”
Evet, aradan tam 90 yıl geçmesine karşın, bugünkü genel durum ve görünüşün o zamandan pek farksız olduğu söylenemez.
Sadece o günkü ile bugünkü koşullar farklı.
90 yıl önce Anadolu topraklarını ağızlarının sularını akıta akıta paylaşan emperyalistler, işgalci kuvvetler emellerine ulaşamamanın ezikliğini hala yaşıyorlar.
Bu nedenle 90 yıl sonra hala Anadolu toprağını parçalamak, ülke insanını birbirine düşürmek isteyenlerin çabası boşuna olmasa gerek.
Bu vatan 90 yıl önce Türk, Kürt, Laz, Çerkez ayrımı yapmadan omuz omuza aynı cephede savaşılarak düşman çizmelerinden temizlenmedi mi?
Bana göre; bugün Anadolu insanının birlik ve beraberliğini bozmak isteyenler, 90 yıl önce bu toprakları işgal edenlerden başkası değildir. Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp, yerine dini esaslara dayalı bir devlet özlemi içerisinde olanlar da, aynı şekilde 90 yıl öncesinin rövanşını almak isteyenlerdir.
15 Mayıs 1919’da işgal kuvvetlerine ilk kurşunun sıkıldığı, 9 Eylül’de düşmanın denize döküldüğü kent olan İzmir’in laik, demokrat ve yurtsever insanları ülkemizi bölmek isteyenlere, gericilere ve kafatasçılara asla geçit vermeyecektir.
Neden mi?
Çünkü…
Atatürk, Gençliğe Hitabı’nda “…Ey Türk istikbalininin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” diyor da ondan…
Siyasetçiye ve siyasete güven…
Son yıllarda siyasete, siyasetçiye olan güvensizlik doruğa çıkmış durumda…
Kimi siyasetçilerin söz ve icraatları nedeniyle ‘siyaset kurumu’na olan güven azalıyor.
İşte bunun bilincinde olan Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi’nin yeni yöneticileri, halkın siyasete ve siyasetçiye olan güveni artırmak için bir dizi etkinlik yapmayı planlıyor.
Örneğin; bir Siyaset Akademisi kurmayı, sempozyumlar, konferanslar, paneller yapmayı düşünüyorlar.
Birliğin yönetimine seçilen eski parlamenterlerden Metin Öney (ANAP), Göksel Kalaycıoğlu (ANAP), Aşkın Toktaş (HP), Erdoğan Bakkalbaşı (CHP), Muharrem Toprak (CHP), Erdal Karademir (CHP) ve Rahmi Sezgin (DSP) kolları şimdiden sıvadıklarını belirtiyor. Eski parlamenterler, halen görev yapan vekillere bilgi ve deneyimlerini aktarmak istiyor.
Gençlerin siyasette aktif rol oynamaları için çalışacaklarını söylüyor.
Eski parlamenterlerin neler yapacağını hep birlikte göreceğiz.
CHP’de yeniden yapılanma…
İzmir’de CHP Konak İlçe Başkanlığı’na, eski Yeni Türkiye Partisi Konak İlçe Başkanı Aytekin Tunus getirildi.
Hafta içinde Konak İlçe Başkanlığı’nda devir teslim töreni yapıldı.
Törene, CHP İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ve Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm ile bu ilçeden meclis üyesi seçilen eski Konak İlçe Başkanı Uğur Yelekli de katıldı
Devir teslim töreninde konuşan Yelekli, ilginç sözler sarfetmiş:
“Genel Merkez bizi görevden alacaktı, biz istifa ettik. Seçimde alternatif belediye meclis üyesi listesi çıkardık. Bu Genel Merkez’e karşı yapılan bir hareketti.Ama bana göre doğruydu. Parti hiyerarşisi içinde yanlış yaptım. Bedelini ödemeye hazırdım. Bedeli görevden alınmak oldu.”
Törene bir önceki ilçe başkanı olduğu için katıldığını düşündüğüm Kürüm’ün sözlerini ise oldukça manidar buldum.
Hemen her cümlesinde Tunus’un YTP’li olduğu vurgulayan Kürüm, “Görevden almak yerine yönetim takviye edilebilirdi. Partinin dışardan birileri tarafından yönetilmesine izin vermeyelim” demiş.
Kürüm, kimi kastediyor bilmiyorum…
Keşke biraz daha açık konuşsaymış.
Haa, bu arada CHP İzmir örgütünde YTP hegemonyasının olduğunu iddia edenler var.
Oysa…
Bu parti 2004’de mal varlığı ve üyeleriyle birlikte CHP’ye katılmadı mı?
Eski YTP’li olan Nalbantoğlu, CHP’de yıllardır bilim kurulunda ve Parti Meclisi’nde görev yapmadı mı?
Hem, YTP mi kaldı?
Geçiniz bunları efendim, geçiniz…
AKP’de hafta sonu seçim var
İzmir’de umduğunu bulamayan AKP Karşıyaka, Bayraklı ve Karabağlar’da yeni ilçe başkanlarını seçecek.
Karşıyaka ve Bayraklılı delegeler, bu hafta sonu sandık başına gidecek.
Karşıyaka’da mevcut ilçe başkanı eski MHP’li Mehmet Karal ile eski ilçe başkan yardımcısı Yeşim Özkök yarışacak.
Bayraklı’da ise eski Karşıyaka ilçe başkanları Ali Aslan ve Mikail Bilici’nin yanı sıra eski DSP’li İsmail Sarı ile Abdullah Mertoğlu başkanlık koltuğuna oturmak için mücadele edecek.
Karabağlar’da ise mevcut İlçe Başkanı Sinan Demirci’ye Engin Uğurlular rakip oldu. Bu ilçedeki AKP’li delegeler 23 Mayıs Cumartesi günü sandık başına gidecek.
AKP’de asıl yarış ise il kongresinde yaşanacak gibi görünüyor.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.