İzmir’in denizi kız, kızı deniz…

Sevgili Kent – Yaşam okurları, aşağıdaki parantezin içine sakladığım duygularımı Kadınlar Günü toleransı olarak görmenizi dilerim. Parantezi geçince Kent Söyleşisi başlıyor. (Günün mana ve önemine binaen çok şey yazılacak bugün. Bildiğiniz gibi dünyanın pek çok ülkesinde kadınların farkı boyutlarda ve manalarda kutlanacak 8 Mart’ları. Artık ülkemizde de bilmeyen, kutlamayan kalmadı çok şükür. Gazeteler, kadın dernekleri, köşe yazarları, politikacılar kadınların 8 Mart’ını kutlayacak. Seçim arifesinde kadınlar neden hala seçmen listelerinde kendilerine yer verilmediğini sorgularken, adaylar bu günkü seçmen gezilerinde “anamız, bacımız, yarimiz” mısraları ile süsleyecekler konuşmalarını. Kredi kartlarında ve vitrinlerdeki alışveriş kolaylıkları da eklendi 8 Mart kutlama kervanına. Annemle teyzem birlikte İnciraltı’na balık ekmek yemeğe gidecekler, denizi seyrederek çay içecekler ve dönüşte seralardan kırmızı karanfiller alıp verecekler sevdiklerine. 80’li yıllardan önce çocuklarının kutladığı 8 Mart’lara katılmamış olmanın burukluğu ile 80’den sonra hep böyle kutlar olmuşlar. Ben kız kardeşimle birlikte önce Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitinge gideceğim. Oradan kadınlar tercihlerine göre, 8 Mart için düzenlenen Gülben Ergen konseri için Kültürpark’a ya da ünlü sopranomuz Aytül Büyüksaraç’ı dinlemek için Atatürk Kültür Merkezi’ne yürüyecek. Ben bundan sonra ne yapacağımı bilemiyorum şimdiden. Hangi yöne yürüyeceğime karar veremedim.)Peri Reis’ler

İçerisi denizci dekoruyla döşenmesinin etkisiyle balık ve deniz kokusu hissedilen mekanda bir gurup kadın açmışlar masaların üzerine kitaplarını, ellerinde urganlar, şen kahkahalarla denizci bağı atıyorlar. Sohbete ben de katılıyorum. Ben de denizci bağı yapmaya çalışıyorum. “İzmir’in denizi kız, kızı deniz / sokakları hem kız hem deniz kokar” diyerek İzmir’e olan sevdasını şiirle anlatan Cahit Külebi, İzmir’in deniz sevdalısı kadınları için ne yazardı acaba? Onlar Piri Reis’in torunları, onlar Peri Reis’ler– Ne zamandan beri birlikte toplanıp denizcilik eğitimleri yapıyorsunuz?Nuran Akçay : Piri Reis Denizcilik Derneği çatısı altında amatör kaptancılık kurslarında tanıştık. 8 Mart 2008 yılında Piri Reis’in Peri Reis’leri olarak çalışmalarımızı yoğunlaştırmaya karar verdik. 10 Martta çalışmalarımız başladı. Her hafta toplanıp denizcilik bilgilerimizi arttırma, paylaşma eğitimleri sayesinde aramızda güçlü bir ekip ve bağlılık ruhu oluştu. – Piri Reis Denizcilik Derneği ne zaman kuruldu?

Hülya Güler : 2001 tarihinde doğa ve deniz severler tarafından topluma doğa ve deniz sevgisi aşılamak, amatör denizciliğe katkıda bulunmak için kuruldu. İzmir bir liman kenti. Denizi yaşatmak, sevdirmek, korumak için okullarda eğitimler düzenledi derneğimiz. Figen İnağ : Aynı zamanda lise öğrencilerine denizle ilgili meslekler tanıtılıyor. Detaylı bilgiler web sayfamızda var. Bir imkan, bir istihdam alanı olarak deniz– İzmir bir liman kenti ama ilgililer bu alanda denizcilik mesleklerine gereken önem veriyor mu sizce?Sevda Özkardeşler : Belediyeler destek vermeli. Gençlere yeni iş alanları imkanları olabilir. Denizle iç içe yaşıyoruz. Anne çocuk ilişkisi gibi, deniz yaşam verir, doğurur, besler. Gereken önemi vereceksin ama… Yeşim Ercümencinler : İstikrar ve sözünün ardında durmak lazım. Az zamanda çok yol aldık. Takım olduğumuz için. Denize güveneceksin, denizden öğreneceksin. Pahalı ve lüks bir hobi olarak denizcilik– Bu merak lüks bir hobi olarak görülüyor mu?

Deniz Üstünbaş : Ben üniversite öğrencisiyim. Modelcilik kursuna başladım ama çok güzel toplumsal projeler içinde buldum kendimi. Figen İnağ : Yaklaşık 12-13 kadın kaptanız, ama iki kişi dışında kimsenin teknesi yok. Hülya Güler : Ben emekliyim. Aramızda emekliler, doktor, eğitimci, turizmci, sivil savunma uzmanı, memur, öğrenci var. Öyle çok zengin olma işi değil, yani doğayı ve denizi sevmek bizimki. Sadece yelkenleri şişirip denize açılmıyoruz. Dar gelirli semtlerdeki okullara gidiyoruz. Çocuklara denizi, doğayı anlatıyoruz.

Nuran Akçay : İzmir’de yaşayıp da denizi görmemiş çocukları Körfez’de gemi ile gezdiriyoruz. Yelken kulübüne götürüp denizle ilgili, denizde yaşayan canlılar ilgili bilgi veriyoruz. Denizi temiz tutmayı öğretmek için kıyıda birlikte çöp topluyoruz. Ayşegül Alyanak : Aramızda hiyerarşi olmaması çok güzel. Herkes farklı eğitim ve mesleklerde. Farklı ekonomik durumları var. Ama ekibimiz sıcak, dostlukla kucaklayıcı. Gülay Pektekin : Ekibe katıldığımda sadece kendi merakım ve spor diye katıldım. Sosyal sorumluluk faaliyetleri kendiliğinden gelişti. Birçok projede yer aldım. Toplantıda aramızda olamayan Peri Reis’lerin Kaptanı ve Piri Reis Denizcilik Derneğinin Yönetim Kurulu ikinci başkanı Belma Bayazıtoğlu yazılı olarak katıldığı söyleşide Peri Reis’lerin başarılarından söz etti. Daha kuruluşlarının üzerinden üç ay geçmeden ekip ruhunu kuvvetlendirdiklerini ve uluslar arası yarışmaya katıldıklarını belirtti.

– 14-21 Haziran 2008’de Bodrum’da düzenlenen Uluslararası Kadınlar Yelken Haftası’na Türkiye’den Belma Bayazıtoğlu kaptanlığında İzmirli Peri Reis’lerin katılması gerçekten kentimiz adına onur verici bir etkinlik. Belma Kaptan, kuruluşunuzun birinci yıldönümü olan 8 Mart için mesajınız var mı? Belma Beyazıtoğlu : İlk kez Uluslararası Kadınlar Yelken Haftası’nda ülkemizi başarıyla temsil eden ekibimizdeki kadınlarla birlikte tüm kadınları, din, dil, ırk ayrımı yapmadan, eşitliğin simgesi ve insanlık tarihinin en başından beri sınırı olan ülkelere refah ve bereket getiren denizlere yelken açmaya davet ediyoruz. Kentin özgür, çağdaş, birlik ve dayanışma içindeki üretken kadınlarından olan Peri Reis’leri gerçekten önemsemek gerekiyor. Üretme ve paylaşma üzerine kurulan beraberlikler bu kentin insanının yararınadır. Yaşam renkleridir. Yeni umutlu ufuklara yelken açmaktır.   Dünyanın tüm emekçi kadınlarıyla, ülkemin üreten, paylaşan, çağdaş ve özgür kadınları, nice 8 Mart’lar göreceğiz birlikte, yelkenlileri maviliklere süreceğiz…   Piri Reis Denizcilik Derneği : http://www.prdd.org

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

,

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın