Daha önce hep genel merkezin işaret ettiği, atadığı isimlerin başkan olduğu partide, ilk kez çok adaylı bir seçim yapılacak. Başkanlık için mevcut il başkanı Özdemir Sökmen, eski il başkanı Rıfat Mutlu, Karşıyaka İlçe Başkanı Kenan Özdemir ve il saymanı Şakir Varol yarışacak. Genel seçimlerin yapılacağı bir ortamda il başkanlığı koltuğuna oturacak kişinin milletvekili adayı olma olasılığı çok yüksek.
Bu nedenle DSP’liler, hafta sonunda sadece il başkanını değil, ”seçim meydan muharebesi”ni yönetecek bir komutanı ve kurmaylarını seçecek.
* * *
Halen DSP’nin İzmir komutanlığını yürüten İl Başkanı Özdemir Sökmen, ”Benim nasıl sağlam bir kale olduğumu herkes görecek. Seçim de de eğer genel merkezin talebi doğrultusunda ya milletvekilliğine aday olurum ya da devam ederim” diyor.
* * *
DSP’de 1999 ruhunu canlandırmaya talip olduğunu söyleyen eski il başkanı Rıfat Mutlu, yönetim kurulunun büyük bir bölümünü geçen dönem il genel meclis üyeliği yapan isimlerden oluşturuyor. Partililere ise şu mesajı veriyor:
”İl başkanlığı makamını bir yerlere gelmek için basamak olarak kullananlardan olmayacağım. Yönetim olarak ateşin düştüğü yerde olacağız. Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.”
* * *
Karşıyaka İlçe Başkanı Kenan Özdemir de il başkanlığına aday. Şayet Özdemir il başkanı seçilirse, Karşıyaka’daki görevini Mehmet Yıldırım’a bırakacağını ifade ediyor. Özdemir’in milletvekilliğine aday olması halinde ise il başkanlığını, yönetim kuruluna alacağı Metin Pamukçu, Asım Güven veya Erdinç Tütüncüoğlu’na devredeceği konuşuluyor.
Bu arada partinin önde gelen isimlerinin, aday sayısı iki veya üçe düşürmek için birleştirme uğraşı içinde olduğu belirtiliyor. Seçim sathına girdiğimiz bir ortamda il başkanlığı koltuğuna oturmak, aslında ”Ateşten gömlek giymek” olacak.
Bakalım pazar günü DSP İzmir örgütü bu gömleği kime giydirecek?
Hep birlikte göreceğiz.
Aydınlanma devriminin neferleri: Köy Enstitülüler
YARIN 17 Nisan…
Cumhuriyetten sonra Anadolu’da başlayan aydınlanma devriminin önemli mihenk taşlarından birisi olan Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 67’nci kuruluş yıldönümü…
Kapatıldığı 1948 yılında sayıları 21’i bulan bu eğitim yuvalarından, 29’u kadın 8 bin 675 eğitmen, bin 938’i kadın 15 bin 943 öğretmen ve bin 248 sağlık memuru yetişti.
Her enstitüdeki yüzlerce öğrenci, öğretmen ve yönetici imece yöntemiyle bulundukları yerlere kanalizasyon yaptı, su ve elektrik getirdi. Bin 500 dönüm sebzelik, bin 200 dönem bağlık, 100 kilometreyi aşan yol, 723 bina, 455 bin parça ağaç işi, 19 bin 906 parça biçki dikiş işi ve 8 bin 989 parça demir işi ortaya koydu. Binlerce dönüm ham toprağı işledi, ağaç dikti. Binlerce arı kovanı, büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştirdi.
”Eğitim üretim içindir” anlayışıyla eğitim ve öğretim yapıldı. Bu okullardan mezun olanlarda aynı geleneği sürdürmeye çalıştı.
Çünkü…
Köy Enstitüleri’ndeki eğitim sistemi günceldi, çağdaştı. Zira merkezinde insan vardı, sanat vardı, demokrasi vardı. Bu okullar,demokratik eğitimin ilk kez hayata geçtiği, öğrencinin yönetime katıldığı kurumlardı. Buralarda eğitim ve öğretim yaşamın içinden geliyordu. Yaşamın ta kendisiydi, ezberci değildi.Öğrenciler, dersliklerini, işliklerini kendileri yapardı.
Tarlalarda, bağlarda çalışır, teori ile pratiği bir arada gerçekleştirirdi.
Toplumsal sorunlara her zaman duyarlıydılar. Çoğunluk demokrat, ilerici ve devrimciydi.
Hemen hepsinin yazın alanında mutlaka bir ürünü vardı.
Ama…
Kapılarına ”Komünist yetiştiriliyor” savıyla kilit vurulduktan sonra bu eğitim yuvalarının yerleri bir türlü doldurulamadı.
Köy Enstitüleri’nden mezun olan eğitim emekçilerinden daha gözüpek, daha çalışkan, daha toplumcu eğitimci yetişmez oldu bu ülkede…
Bu nedenle aydınlanma devriminin bu adsız neferlerini her 17 Nisanlarda anımsamalıyız, unutmamalıyız.
Nitekim, Balçova Belediyesi de unutmamış ve ”67’nci yılında Cumhuriyet’in ışığı; Köy Enstitüleri” adı altında bir panel düzenledi.
Yarın akşam İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Muazzez İlmiye Çığ, CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş ve gazeteci yazar Varlık Özmenek katılacak.
Panel öncesinde ayrıca Prof. Dr. Oğuz Makal’ın hazırladığı ”Onların Hikayesi” adlı belgesel gösterimi gerçekleştirilecek. Çağdaş İzmir’in, aydınlık halkının bu panele gereken ilgiyi göstereceğine inanıyorum.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.