ANAVATAN’lı il başkanlarından sonra, geçen hafta başında da CHP’liler Ankara’da özel bir toplantı yaptı, seçim stratejisini belirledi.
Parti içi çekişmelerden, seçmene dönük çalışma yapamadıklarını itiraf eden Genel Başkan Deniz Baykal, partililere öncelikle sandık başı örgütlenmesinin hızlandırılması için talimat verdi.
Gerçi İzmir’de daha önce bu konuda çalışmalar yapan il yönetimi görevden alınmıştı ama…
Olsun.
Şimdi emir büyük yerden geliyor.
Ankara, İstanbul ve İzmir hariç 78 vilayete birer milletvekili “müfettiş” olarak görevlendirildi.
Ancak bu görevlendirmede muhalif ve bayan vekillerin gözardı edilmesi dikkatlerden kaçmadı.
***
Toplantıda CHP Parti Meclisi’nin hazırladığı üye profili de açıklandı.
Rapora göre; CHP’nin yaklaşık 566 bin 341 üyesi var. (23 Ocak 2006 itibariyle)Bu üyelerin yaklaşık 400 bini gelişmiş ya da ülkenin batısındaki illerde yaşıyor.
Örneğin; CHP’in en çok üyesinin bulunduğu ilk 10 il; İstanbul, (117 bin 356), İzmir (62 bin 206), Ankara (40 bin 150), Mersin (26 bin 13), Adana (18 bin 897), Antalya (17 bin 236), Kocaeli (17 bin 8), Gaziantep (12 bin 126), Aydın (11 bin 833) ve Hatay (11 bin 112).
En az üyenin yer aldığı 10 il ise sırasıyla Bayburt (167), Hakkari (367), Muş (578), Çankırı (668), Kilis (679), Bingöl (694), Bitlis (720), Gümüşhane (753), Iğdır (772), Siirt (930) ve Batman (bin 6).
***
CHP’nin Türkiye’de mevcut 922 ilçeden 8’inde hiç üyesi bulunmuyor.
Üyesi olmadığına göre örgütte yok demekki.
Oysa iktidara talip olan bir partinin, ülkenin bazı ilçelerinde tek bir üyesinin dahi bulunmaması ne demek biliyor musunuz?
İktidar olamaması demektir.
Partinin 16 ilçede üye sayısının bir ile 20 arasında değiştiği görülüyor.
Demek ki, bu ilçelerde partiye sadece yöneticiler üye olmuş.
Başka üye yok.
İlçe yöneticilerinin eşleri bile üye yapılmamış.
Nitekim en çok kadın üyenin olduğu il İstanbul, ilçe ise Mersin’e bağlı Merkez İlçe görünüyor.
Genç üye sayısında da İstanbul birinci, İzmir ikinci, Ankara üçüncü sırada yer alıyor.
Oysa kadın ve gençlik çok önemli. Çünkü kadına ve gençliğe önem vermeyen bir partinin, iktidar alternatifi olması mümkün değil.
CHP gibi iktidara talip olan bir partide üç büyük ilde kadın ve gençlerin çok olması gayet doğal.
Yine de başta İzmir olmak üzere İstanbul ve Ankara’da bile kadın ve genç sayısının yeterli olduğunu sanmıyorum.
Çünkü yarın bir seçim olsa, partinin afişlerini astırmak, el ilanlarını dağıtmak için parayla adam tutmak zorunda kalabilirler.
Bu nedenle partinin, sandık örgütlenmesi yaparken, kadın ve gençlere ağırlık vermesi gerekiyor.
Aksi takdirde işleri çok zor olur, çookkkk.
DUYDUK
DSP’li Teoman, dişini kıracak
ESKİ DSP İzmir İl Başkanı Cenap Börühan, 336 parti üyesi ile birlikte CHP’ye geçti. Börühan ve arkadaşlarına Baykal’ın da hazır bulunduğu bir törenle “altı ok” rozeti takıldı.
Börühan, gibi değerli bir ismi kaybettikleri için üzüldüklerini söyleyen DSP Genel Başkan Danışmanı ve eski İzmir İl Başkanı Seyhan Teoman,”Ben bizim partiden CHP’ye gidenlerin sayısının 25’i geçtiğini sanmıyorum. Çünkü ilçelerden bugüne kadar elimize ulaşan istifalar ancak bu kadar. Eğer Sevgili Cenap, 336 DSP’linin istifasını ispat etsin, herkesin önünde bütün dişlerimi kıracağım” diyor.
Seyhan Bey, şunu çok iyi biliyor ki; DSP’de partililerin üyelikleri sık sık yenileniyor. Bu nedenle hiç bir zaman partiden, bu kadar kişinin ayrılabileceğini o da ihtimal vermiyor.
Çünkü, DSP’de, CHP’deki gibi her önüne gelen üye yapılmıyor.
Nitekim geçmişte bunun örneklerini çok gördük.
DSP’den milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi olmuş pek çok isim parti üyesi bile değildi…
DUYDUK
İl başkanı kovuldu mu, emekli mi oldu?
SHP İzmir İl Başkanlığı koltuğunu bırakan Mustafa Oktay Korkmaz,önümüzdeki günlerde yapılacak olağanüstü kongrede yeniden aday olmayacağını açıklamış.
Korkmaz, “Tekrar aday ol” baskısı yapanlara, “Ben artık emekli oldum. Emekliliğin, keyfini çıkarmaya çalışıyorum” diyormuş.
Bildiğim kadarıyla il başkanlığı yaptığı süre içinde SHP’ye yüklü miktarda prim ödeyen Korkmaz’a ne emekli ikramiyesi ödendi, ne de tazminat.
İşine son verilen Korkmaz’a, ikramiyesi umarım ilk seçimde ödenir.
***
AKP’de ölüyü delege yapmışlar
Özellikle bir siyasi partide yaşanan olumsuzluk, başka bir siyasi partinin temsilcileri tarafından eleştirilir ve “Bizde bu tür olaylar olmaz” denir.
Nitekim geçtiğimiz aylarda CHP ve DYP’de yaşanan “naylon delege” olaylarından sonra bazı AKP’li yöneticiler, “Bu tür olaylar bizde olmaz” demişti.
Ama büyüklerimiz boşuna söylememiş, “Büyük lokma ye, büyük laf etme” diye…
Örneğin; Balıkesir’in Bigadiç İlçesi’nde AKP kongresinde, bir süre önce ölen Muzaffer Gökmen’in İlçe Başkanı İsmail Avcı tarafından delege yapıldığı ortaya çıktı.
Durum, mahalle muhtarlığınca belgelendi.
Parti yönetimine iletildi.
Ama değişen bir şey olmadı.
Amaç koltuğu ve lideri korumaktır.
Gerisi laf-ı güzaftır.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.