İzmir, potansiyeli yüksek işlenmemiş bir elmas

İzmir’e geleli daha 24 saat bile olmamış. Sabaha karşı saat 03.00’te Adnan Menderes Havalimanı’na gelen Alman CIM Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Kerstin Hoffmann, saat 19.00’da gazetecilerle bir araya geldiği sohbet toplantısında kenti “İzmir, potansiyeli yüksek, işlenmemiş bir elmas” diye tanımlıyor…

Kerstin Hoffmann, dünyanın en büyük tur opetatörü TUI’nin Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner ile birlikte gelmiş İzmir’e. Eylül ayında dergisinin yayınlayacağı 20 sayfalık İzmir eki için hazırlık yapmak amacında.

Baraner, İzmir’in tanıtımı için büyük önem taşıyan bu ziyaretin, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin (ETİK) Mart ayında Frankfurt’ta yaptığı çalıştayın bir sonucu olduğunu söylüyor. “İzmir Alman tur operatörlerine ve medyasına öyle güzel anlatıldı ki o toplantıda, insanlar merak etmeye, sormaya başladılar. 100’e yakın gazeteci ve tur operatörü vardı toplantıda. Bayan Hoffmann’ın gelişi de bu farkındalığın bir sonucu” diyor.

Dünyanın en önemli kongre turizm dergilerinden birisi olan CIM’in genel yayın yönetmeni bayan Hoffmann, yılda dört defa yayımlanan dergilerinin sektör için büyük önem taşıdığını vurguluyor. Kente ilk gelişi olmasına karşın, basın mensuplarıyla Ege Palas Oteli’nde gün batımı saatlerinde, denize nazır yapılan sohbet sırasında İzmir gibi huzurlu, İzmirli gibi keyifli olduğu gözlerden kaçmıyor.

İzmirli turizmciler kentin kongre turizmine ilişkin olanaklarını anlatmak için sabahın erken saatlerinden başlayarak İZFAŞ, İzmir Kongre ve Ziyaretçi Turizm A.Ş (İCVB)ve Kaya Termal Otel’e götürüp yöneticileriyle tanıştırmışlar Alman gazeteciyi.

Hüseyin Baraner, özellikle İZFAŞ yöneticileriyle yapılan toplantıdan çok memnun ayrıldıklarını söylerken, “Yöneticilerin hepsi genç ve konusuna son derece hakim insanlardı. Çok etkilediler bizi” diyor. Deniz Ticaret Odası Başkanı Geza Dologh’un da katıldığı toplantıların ardından, İzmirli turizmciler gazeteci Hoffmann’ı Çeşme ve Kuşadası’ndaki tesislerle tanıştırmayı planladıklarını belirtiyorlar.

İzmir’in yıllardır söylenen, “kongreler ve fuarlar şehri” olması hedefi için bir fırsat gibi görünüyor CIM dergisinin yöneticisinin ziyareti. Derginin 22 bine varan tirajının sektörde adı “buyer” diye tanımlanan, kongre satın almacılarına doğrudan ulaştığını anlatıyor Hüseyin Baraner.

“Buyer denilen kongre satın almacıları, dünyanın bir çok ülkesini dolaşarak kongrelerin yerlerini belirler. Bugünden 2017’de nerede ne kongresi yapılacak, planları da bellidir. Bir kente gelirler, planlama yaparlar. İzmir’e bir yılda gelen turist bir kaç kongrede gelebilir buyer’lar sayesinde. Büyük paraların döndüğü, kendine has özellikleri olan bir sektör. Dünyadaki turizmcilerin bir peygamber gibi baktığı bu adamların satınalma kararlarında ise CIM dergisinin büyük etkisi var. O nedenle İzmir’in 20 sayfalık bir ekle tanıtlması çok önemli. Dergi 2008 yılında Antalya’yı tanıtmış ve kente büyük paralar kazandırmıştı.”

Kerstin Hoffmann, genç meslektaşlarımızla yaptığı sohbet toplantısında İzmir’in EXPO için tanıtılmasında olumlu katkı koymak istediğini dile getiriyor. İzmir’de kendisine ne anlatırlarsa onu yansıtacağını, İzmir’in güzelliklerini tanıtmak istediğini belirtiyor.

EXPO deyince, işi gereği dünyanın dört bir yanında Türkiye’yi tanıtan Baraner bir sitemini dile getiriyor.

“Bu arada EXPO demişken bir sitemim var. Bizi neden kimse davet etmiyor bu etkinliğe? Ne bu sefer ne de geçen sefer. Yahu biz dünyayı geziyoruz. Dünyanın dört bir yanında bir sözümüzle harekete geçecek çok etkili, bir çok devlet adamı, iş adamı tanıdığımız var. Üstelik bir çoğu da Türk, yakın çalışma içindeyiz. Bunlar içinde çok etkili, başbakanlık düzeyinde diyalogları olan insanlar var. Neden bizden destek istemiyorlar, hiç anlamış değilim.”

Baraner’in İzmir e yönelik sözleri bile birer EXPO sloganı aslına bakarsanız:

“İzmir, yaşam tarzıyla Türkiye’nin en iyi vitrini. Oteli her yerde yaparsınız. Ama içinde insanın yaşadığı şehirde bir turizm yaratmak kolay değil. İzmir insanların yaşadığı, life style garantisi veren bir şehir. Bu kolay başarılmayacak bir iş. Antalya’da turist otellerde yaşıyor, dışarı çıkmıyor. İzmir’de ise insanlar sokakta yaşıyor. Bu insan sıcaklığı arayan turist için büyük avantaj.”

Bayan Hoffmann kuşkusuz Baraner’in bu siteminden bir şey anlamıyor. İzmir’in modern görüntüsüyle, potansiyelinin yüksek olduğunu dile getiriyor bir kez daha. Almanya’da yıllık kongre turizminden gelirin 60 milyar Euro olduğunu söylediği sırada, yetkililere elde Türkiye’ye ilişkin bir rakam olup olmadığını soruyoruz, sorumuz yanıtsız kalıyor.

Kongre turizmi alanında uzmanlaşmış Alman gazeteci Hoffmann, İzmirlilere kongre turizminde yol almak için önerilerde de bulunuyor.

Dünya üzerinde Singapur, Londra, Berlin, Viyana gibi ülkelerin bu alanda çok iyi organize olduklarını söylüyor. Avrupa Radyoloji Birliği’nin Viyana’da 21 bin kişi için toplantı düzenlediğini anlatıyor. “Bunların her biri küçük küçük EXPO’lar denilebilir. Ama bir araya gelince büyük rakamlar tutuyor. Almanya’ya her yıl 100 milyon kişi kongre için geliyor. Her gün, her şehirde mutlaka bir kongre düzenleniyor” diyor. Alman gazeteci, kongre turizminde yol almak isteyen kent yöneticelerine ise şu öneride bulunuyor:

“Kendinize bir tema seçin. Singapur enerji alanında her yıl bir etkinlik düzenliyor. Bu konuda uzmanlaşmış. Siz de su, gıda ya da sağlık gibi iyi olduğunuz bir alanda uzmanlaşmaya çalışın. Ama tüm kurumlarınızla, üÜniversitelerinizle. Neden sizin bu kongreyi en iyi düzenleyebileceğinize ilişkin bilgiler verin. Kongre turizmi için tesis yetmez. Arka planda büyük bir organizasyon var. Bu büyük kongreleri düzenleyen ülkeleri de mutlaka ziyaret edin. Gidip görmeden böyle bir organizasyon yapmak mümkün değil.”

Kongreler ve fuarlar şehri olmaya aday İzmir, bakalım cevherin mücevhere dönüştüğü bir kent olmayı başarabilecek mi?

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın