Geçtiğimiz hafta sonu Eşref Paşa Caddesi’nde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le buluşup mini bir gezi yaptık. Geziye Başkan Danışmanı Ahmet Altan, Koordinatör Oktay Bilgin, Onur Yıldırım, Protokol Müdürü Aslı Çam Kılık, fotoğraf sanatçısı Atilla Özdemir, profesyonel turist rehberi Pınar Kızıl da katıldı. Geziye Sakarya Mahallesi’nden başladık, bunun nedeni başkana çok kültürlü mahalleden günümüze kalanları göstermekti.

Taşıyıcı duvarları ve tevasının dört sütunu halen ayakta olan Sonsino Sinagogu ilk ziyaret ettiğimiz yer oldu. Çöplük olan tarihi mekânı nasıl gezdireceğimi düşünürken Başkan benden önce davranıp tonozlu sinagogu incelemeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın enerjisinden aldığım cesaretle kendisini henüz tanımlanması yapılmamış başka tonozlu yapıya davet ettim.

Mülkiyeti özel şahıslara ait olan yapıya girmek cesaret gerektiriyordu. Kentin merkezinde İzmir tarihine, turizmine katkı sağlayacak gizemli mimariyi cep telefonu ışığında görebildik. Başkana sayısı rakamlarla belirlenen tescilli yapı sayısına itibar etmemesini, henüz tescillenmemiş, taşınmaz kültür varlıkları olduğunu örnekler vererek anlattım. Arkasından kapısı penceresi çalınıp yağmalanan Rum Okulu’nu, Küçük Aya Yani Kilisesi’nin kuzey kapısını gösterdim.

Başkan Tunç Soyer, mahalledeki binaların Davut yıldızı ve haç motifi işlenmiş mavi kapının tek tek fotoğraflarını çekti. Restorasyonu yeni yapılan Namazgâh Hamamı’na, oradan Kurşunlu Camisi’ne uğrayıp, avlusunda bulunan sadaka taşını gördük. Antik dönemden hatıra kalan 943 Sokak üzerinde sıralanmış cumbalı İzmir evlerine ilgi gösterdi.
Anafartalar Caddesi’ne cephesi olan, içerisinde sinagog bulunan Taş Kortijo’nun ana giriş kapısı kapalı olduğu için, içeriye bitişik kapıdan girmeyi başardık. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı burada da ihmali, yıkımı ve define çukurlarını gördü.

Zamana meydan okuyan İzmir Müftüsü Rahmettullah Efendi’nin evine uğradık. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) Koordinatörü Hasan Tahsin Kocabaş’ın yakından takip ettiği üçgen alınlıklı yapının kurtarılması umudumuz yeniden filizlendi.

Hatuniye Camisi ve parkının fiziki görüntüsüne, Dönertaş Sebili çevresindeki karışıklığa çözüm aradık. Osmanzade Yokuşu çıkmaz sokağında etrafı demir perdeyle çevrili enkaz sökücülerinin dadandığı, belediyenin mülkü olan yapıları, yetiştirme yurduna hibe edilen Osman Paşa Konağı’nın içler acısı durumundan etkilendik, konakta dikilen, sahiplerince APİKAM’a bağışlanan el yapımı 9 Eylül bayrağının öyküsüyle duygulandık…

Başkanın diğer randevularına yetişmesi için geziyi saatinde bitirilmemiz gerekiyordu, zaman kısıtlıydı. Kıllıoğlu İbrahim Efendi Hamamı’ndan sonra Altınpark, Arkeopark yapılmayı bekleyen arkeolojik alan son ziyaret yerimiz oldu. Yavru çınarın gölgesinde soluklandık, tarihi Muzafferiyeti Milliye Fırını’ndan ikram edilen çörekleri tattık.

Gezi boyunca Başkan Tunç Soyer’e Halkapınar’da yapılmak istenilen çok katlı hizmet binası hakkında sorular sordum. Söz konusu yapının temellerinin atılmış olduğunu, jeolojik araştırmalardan çıkan sonuçlara göre inşa edilecek hizmet binasının su havzasına zarar vermeyeceğini, tarihi yapılar dışında sonradan yapılan ek binaların tamamının yıkılacağını, gölün geri kazandırılacağını söyledi.

Kısa süren, çay içimi sohbette başkanın, gezinin verimli geçtiğini, gördükleri karşısında etkilendiğini söylemesi tesellimiz oldu. Turist rehberi Pınar Kızıl vedalaşma sırasında başkana hitaben yazdığı mektubunu takdim etti. Tamamını okuyamadığım mektubun son satırlarını deneyimli rehber şöyle yazmış:
“Rakım Elkutlu’nun ‘Bana hiç yakışmıyor böyle intizar şimdi’ bestesi yankılanamaz mı çıkmaz sokakta gezenlerin kulaklarında? Hatuniye meydanında efeler topuk vuramaz mı festivallerde? Fener alaylarını karşılayacak bir 9 Eylül müzesiyle kurtuluşun ruhu yaşatılamaz mı nesillere yeniden mesela? 8500 yıllık bu şehir, bu sokaklar görsel şölenlerle kendi zenginlikleri ve kimliğiyle tanışmalı yeniden. Ve her şey bir yana, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının 1919’da başladıkları, uzun ve yorucu yürüyüşlerinin son, ancak muzaffer, mağrur ve güçlü ayak seslerinin yankısını duyurmayı hak etmiyor mu Anafartalar Caddesi? Siz yapabilirsiniz başkanım. Hadi, her şey bir adımla…”
Başkan Tunç Soyer’le tekrar buluşmak üzere vedalaştık. Başkan bisikletine atlayıp uzaklaşırken arkasından, “Güle güle Başkan, tarihi İzmir sokaklarının sana ihtiyacı var. Hadi, her şey bir adımla” diyerek el salladık.
(Fotoğraflar: Atilla Özdemir)Related Images:
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.