
Üretici pazarında çalışkan kadın girişimcilerin heyecanından etkilenen Semra Yıldız, enerjisini daha geniş kapsamlı ve daha yararlı bir hale getirme talebini eşi ve üretici kadınlarla paylaşarak, hayalini gerçekleştirmek üzere yola çıkmış. SS Gülbahçe Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’ni pek çok mücadelenin ardından kurmayı başarmış.

Yedi yönetim kurulu üyesi ve Gülbahçeli kadınlarla yola çıkan Semra Yıldız’ın asıl hayali Sakız Ağacı yetiştirmek. Ancak eskiden bamya başta olmak üzere pek çok tarım ürünü yetiştiren Gülbahçe imara açılınca, köylüler tarlalarını satmaya başlamış. Üretmek yerine toprak satmaktan daha fazla kazandığını gören Gülbahçelilerin bu yaklaşımı sonunda, köyde tarım alanı kalmayınca yerli halk geçimini amelelik ile sağlamaya ya da İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden medet ummaya başlamış.

Yolum Gülbahçeliler ile nasıl kesişti?
Gülbahçe Kadın Kooperatifi ile benim yolumun kesişmesi ise hayli ilginç… Urla Üzüm Festivali’nde fotoğraf çekerken üretici ile olan diyaloğuma tanıklık eden, yıllarca proje, strateji ve yönetim danışmanlığı yapan, TÜBİTAK’ tan emekli Uğur Değirmencioğlu pazarda yanıma gelerek benimle tanıştı. Yıllarca çeşitli alanlarda iş yapmak isteyenlere rehberlik etmiş olan Değirmencioğlu, bir ay önce Semra Hanım ile karşılaşmış. Onun bu azimli tarzını takdir ile karşılayan Değirmencioğlu, Gülbahçeli kadınlara yaptığı seminerlerle rehberlik etmeye çalışıyor. Bu çalışmaların ardından Gülbahçeli kadınlar, Gülbahçelilere, hemen yanıbaşlarındaki İYTE de okuyan ve Gülbahçe de barınan gençlere nasıl katkı koyabileceklerinin rotasını çizecek.
Gülbahçeli kadınların hayallerini, ürettiklerini en uygun şekilde satıp gelir etme etmenin yanı sıra, öğrencilere boş zamanlarını etkin geçirebilecekleri sosyal tesis tadında bir mekan yaratabilmek, ders çalışacakları ve yemek yiyecekleri sıcak bir ortam hazırlamak ve asıl Gülbahçeli kadınların vizyonunu geliştirecek kurslar açmak süslüyor. Yazlıkçılar nedeni ile tarım üretim alanı kalmadığından, ekip dikecek alan konusunda belediyenin yer göstermesini bekleyen Gülbahçeli kadınlar, gece gündüz omuz omuza çalışarak köylerinin adını zaman içinde duyuracağa benziyor.
Kooperatif başkanı Semra Yıldız, eskiden balıkçılığın çok yoğun olduğu Gülbahçe ile ilgili şunları söylüyor:
“Köyümüzdeki Roma Hamamı çok meşhurdur. Köyün Camisi de eski bir kilisedir. Burası eski bir rum köyü olduğundan Arnavut Böreğimiz meşhurdur. Mübadele ile Selanik’ten getirilen Müslümanlar köyümüze yerleşmiş. Eskiden balıkçılık çokmuş, balıkçılar otururken kiloluk levrek yakalarmış. Algarna dip trolü balıkçı ağları yırtığı için sonunda balıkçılık bitti. Beş sörf okulu açıldı. Tarım ve hayvancılık da hemen hemen tükendi. Köyümüz son 25 senede beton yığınına döndü. Oysa üzüm, tütün ve kavunumuz çok meşhurdu. Dağlarda keçiler otlardı. Bizim amacımız kadınlarımız ile ayakları üzerinde durabilen bir Gülbahçe yaratabilmek. Benim kişisel hayalim ise belediyenin bizden beklediği projeyi yazıp yıllar önce neredeyse Gülbahçe’nin bitki örtüsü olan Sakız Ağacı’nı tekrar ülkemize kazandırabilmek.”
İlaç, boya, kozmetik sanayi gibi pek çok alanda kullanılan sakızın dışardan çok pahalıya ithal edildiğine dikkat çeken Yıldız, “Bir yıl bakıyorsunuz, beş yılda ürün alıyorsunuz. Ekonomik değeri büyük. Sakızlı gıda ürünleri yapıp, kooperatifimiz aracılığı ile satmayı hedefliyoruz. Kapari yetiştirmek de bir diğer büyük hedefimiz. Yeter ki bize tarım arazisi göstersinler. Şu sıralar her tür desteğe ihtiyacımız var ” sözleriyle herkesi Gülbahçe’ye destek vermeye çağırıyor.
Kadın kooperatifleri çoğalmalı…
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nın da içinde bulunduğu, 2015 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, Türkiye genelinde sadece 63 kadın kooperatifi var. Aktif olmayan kadın kooperatifi sayısı ise 38. Oysa değil her ilde, her ilçe de, her köyde bir kadın kooperatifi olsa, üretim artmaz mı? Kadınlar üretimde ve hayatın içinde sosyal olarak da daha çok yer aldıkça, geleceğimiz olan çocuklarımız daha farklı vizyonlarda büyümez mi? Kadın üretince kadına şiddet azalmaz mı?
Bu gönül yolcularına ben de bir süredir yoldaşlık ediyorum. Seslerini duyurmaları, çalışma alanlarını netleştirmeleri konusunda seminerlerine katılmaya çalışıyorum. Diliyorum ve umut ediyorum ki başarılı olacaklar ve diğer mahalle ve köylerde de kadınların ürettiklerini değerlendirecekleri kooperatifler kurulmasına, tecrübeleri ile katkı sağlayacaklar.
Hedefleri ve hayalleri büyük…
Yolları açık, şansları bol, katkı veren ve üretenleri çok olsun.
Tebrikler Semra Yıldız. Tebrikler Gülbahçe Kadın Kooperatifi üyeleri.
















Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.