70 yaşındaki İhsan Helvacı: “Devletimiz bu geleneksel gıdamızı koruma altına alsın. Tahin helvası ile ilgili kamu spotları hazırlansın. Okullarda, süt, üzüm ve fındık gibi ürünler nasıl dağıtılıyorsa; küçük paketler halinde tahin helvası neden dağıtılmasın…”
1928 yılından beri Basmane semtinde helva satıyorlar. Babadan oğula devam eden bir meslek olmuş. Soyadları bile helvacı, daha ne olsun… İşleri ağızları tatlandırmak…
Babası Mehmet Helvacı’dan kalan mirasa sahip çıkarak helva satmaya devam eden İhsan Helvacı, “Yaşadığım ve ayakta durduğum sürece bu dükkanda helva satmaya devam edeceğim” diyor.
Babası Mehmet Helvacı’nın 1928 yılında bu dükkanı açtığını Kapılar semtinde helva-tahin üretmeye başladığını anlatan İhsan Helvacı, zaman içinde ustaların yaşamlarını yitirmesiyle imalathanenin kapandığını söylüyor. Dedesinin Akşehir’de helvacılık yaptığını, babası ve amcasının İzmir’e gelerek baba mesleğini sürdürdüğünü belirten Helvacı, yaşam öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Amcam ve babam aramızdan ayrılınca ben dükkanı sahiplendim. Akhisar’da bir imalathane ile anlaştım, bizim dükkanımız için özel imalat yapıyor, bu helvalar marketlerde satılan helvalardan çok farklıdır. Çünkü içinde hiç katkı maddesi yoktur. Dükkanımızda özel kavrulmuş tahin helvasını satıyoruz, her yerde bulmak mümkün değil.”
İzmir Ticaret Odası’nda iki dönem meclis üyeliği yaptığını hatırlatan İhsan Helvacı, kendisinden sonra helvacı dükkanının devam etmeyeceğini çünkü iki çocuğunun da farklı meslek seçtiklerini söylüyor. Basmane semtinin yıllar önce İzmir’in kalburüstü ailelerinin oturduğu bir semt olduğunu vurgulayan Helvacı, “Doku bozuldu, imajını kaybetti. İnsanlar Basmane semtine yenilmez, içilmez diye bakıyorlar. Bakanlık, belediyeler sahip çıkarsa bu semt tekrar eski canlı günlerine neden dönmesin?” diye soruyor.
Yıllardır bu işin içinde olduğu için bir araştırma yaptığını ve yeni yetişen neslin tahin helvası ve pekmez konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığına değinen İhsan Helvacı sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Oysa besin değeri açısından faydaları saymakla bitmez. Çocuklar, gençler ve kadın erkek tüm yetişkinler ile yaşlıların gereksinim duyduğu yüksek protein değeri olan Omega 9 içeriyor. Böylesine zengin bir ürün neredeyse unutulmak üzere. Bir zamanlar geleneksel sofraların vazgeçilmezi, temin edilmesi ve sunumu en kolay olan bu ağız tadı ne yazık ki artık eski rağbeti görmüyor. Besin değeri yüksek olan, eskiden beri hamilelikte, yaşlılıkta, halsizlik ve kansızlık hatta mide rahatsızlıklarında bile tavsiye edilen bu geleneksel gıda ürünü gençlere ve yeni yetişen nesile iyi tanıtılmadığı görüşündeyim.”
Sohbetimizin sonunda tahin ve tahin helvasının hem geleneksel ağız tadı, hem de yeterli ve gerekli besin tamamlayıcısı olarak sofralarda hak ettiği yeri alması gerektiğin altını çizen 70 yaşındaki İhsan Helvacı son söz olarak şunları söylüyor:
“Devletimiz bu geleneksel gıdamızı koruma altına alsın. Tahin helvası ile ilgili kamu spotları hazırlansın. Okullarda, süt, üzüm ve fındık gibi ürünler nasıl dağıtılıyorsa; küçük paketler halinde tahin helvası neden dağıtılmasın.”
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.