Üreticiler olarak Türkiye’nin dünya zeytinyağı piyasasında hak ettiği yeri alması için ellerini her zaman taşın altına koyduklarını belirten Cahit Çetin, “Biz üretim kalitesi ve markalaşma için her türlü fedakarlığı yapalım. Hiçbir itirazımız yok ama her şeyi üreticiden beklemek biraz haksızlık olmuyor mu?” diye sordu. Birlik olarak sızma zeytinyağında şimdiden rakamlar dillendirilmesini doğru bulmadıklarını anlatan Çetin, “Üreticinin gelecekten umutlu olması, heyecanını kaybetmemesi ve üretime dört elle sarılması için doğru yaklaşımlar içinde olmalı, miadı dolmuş ticari polemik girişimlerine fırsat vermemeliyiz” diye konuştu.
Sektörde eski söylemlerin değiştirilmesi gerektiğini, 700 bin ton üretim ve dünya ikinciliği hedeflenirken kuralsızlığa ödün verilmemesi gerektiğini savunan Cahit Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu mükemmel otobanda trafik işareti yok demiştim. Bunun sonuçlarını daha somut görüyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde tüketiciyi üretici sübvanse etmez, üreticiden bu beklenmez. Aksi takdirde üretimden soğuma riski vardır. Bunun yerine vergilerin indirilmesi, teşviklerin artırılması gibi önlemler gerekmektedir. Girdi maliyetleri düştü mü? Tam tersi arttı. Öte yandan zeytinyağı pahalı değil değerli bir üründür ve değerli bir ürünün de bir bedeli olur. O değerli ürünü üreten çiftçi de hiçbir zaman çok para kazanmaz. Yok yılında da geçinmenin derdindedir. O bakımdan bu tür girişimlerden kaçınmak gerekir.”
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, kendi fiyat politikalarına ilişkin görüşlerini dile getirirken, “Çiftçinin memnun olacağı en azından kendi standartlarını tutturabileceği bir fiyat seviyesi olması konusunda, Tariş olarak elimizden geleni yapacağız” dedi.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.