Yazınızda Küçük Aya Yanni Kilisesine ait eserlerin özel bir izinle Atinaya gönderildiğini yazmıştınız, gönderilen eserler İzmirde kalsaydı İzmirin kültürel zenginliğine zenginlik katmaz mıydı? İzmirli olarak Aya Yanni Kilisesinin adını ilk kez duyuyorum, bu kilise nerede?

Küçük Aya Yanni Kilisesi (Agios Ioannis) Agora da İsmet Paşa İlköğretim Okulunun bulunduğu yerdeydi. Sakarya Mahallesi 824 sokakta yürürseniz ayakta kalmayı başarmış yıllardır açılmayan kapısıyla karşılaşırsınız. Bu okuldan mezun olmuş araştırmacı yazar İlhan Pınarın tarihi kilise hakkında verdiği bilgiler önemlidir:
Günümüzde varlığını kısmen sürdüren Agora yakınlarındaki Küçük Aya Yanni Kilisesi, 18. Yüzyıl seyyahlarının aktardıklarına göre o tarihte kullanılan bir kiliseydi. 19. Yüzyıl başlarında yeniden inşa edilen bu kilisenin önceki halinin eski bir kalıntı olduğu düşünülebilir. Belki de seyyahların ve din adamlarının uzun yıllardır aradığı İzmir’de Aya Yuhanna adına yapılmış olduğunu düşündükleri kilise bu yapıdır.
İlhan Pınarın belirttiği gibi kilisenin tarihçesi bir hayli eski

Gelelim bu kutsal eşyaların İzmir de kalması sorunuza…
Birkaç gün önce gazetelerde, yıkılmaya yüz tutmuş, içersinde cumhuriyet tarihiyle özdeş eserlerin bulunduğu Cumhuriyet Müzesi haberini mutlaka okumuşsunuzdur. Korumacılık konusunda çok başarılı olmadığımız malum. İzmir fatihi Yüzbaşı Şerafettin Beye Buharadan gönderilen maddi ve manevi değerine paha biçilemeyen kılıç halen kayıp. Kayıplar sadece bunlar değil; cami ve mescitlerde bulunan, saat, avize, eski halı, çini, rahle, elyazmaları dahil bir çok kıymetli eşya yok oldu.

Topkapı Sarayında bulunan kutsal emanetler, İstanbula getirilmemiş olsaydı acaba şimdi getirildiği yerde duruyor olurlar mıydı? Türk – Yunan barışının ilk adımları, Yunanistan Başbakanı Venizelos ve Mustafa Kemal Atatürk yakınlaşmasıyla başladı ve bu günlere geldi.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, ortak acılar yaşamış her iki halkın düşmanlıkla ilgili düşünceleri yok. Yunan adalarını ziyaret edenlerin başında Türkler olduğunu unutmayalım. Geçenlerde turist rehberi dostum, Yunanlı turistlerden az ekmek yemedim demişti Savaşın iyisi, barışın kötüsü olmaz diyen bilgeye kulak verelim, gönderilen bu eserlerin barışa vesile olduğunu hatırlayalım…
Not: Özel fotoğraflarını benimle paylaşan Tahsin İşbilen ve Atilla Özdemire teşekkür ederim.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.