Tanıtım için devletin, yani bizim cebimizden milyonlarca Euro harcanir. Son yıllarda da yoğun kampanyalarla, tabii yine büyük bütçeler ayırarak turist getirmeye çalışıyoruz ülkemize.
Acente sahipleri, tur operatörlerinin harcadikları paralar, emekler, onca seyahat ve toplantılar da cabası.

Acısı taze o maden işçisine atilan o tekme, ayni zamanda Türk halkına ve Türk turizmine de atılıyor. Bir anda bomba gibi patlıyor dünyada. Gazetelerde çarşaf çarşaf fotoğraflar, televizyonlarda haberler…
Peki ne olacak şimdi? On binlerce turizmcinin çabası, devletin kasasından çıkan bizim paralarımız. Uçtu uçtu turist uçtu. Bekle de gelsin.
Tekmeyi vuran arkasını döndü gitti. Umurunda mı? Nasıl olsa hesap soran çıkmıyor.
Peki hiç mi turist gelmez artık? Gelmez mi, gelir tabii. Ama hangi turist? Parası ancak buraya yeten turist. Para harcayacak turisti ara ki bulasın. Onlar huzur ararlar çünkü. Adam aptal mı, hem çok para harcayacak, hem de stres yaşayacak.
Bir süredir biz rehberlere, ağaç-böcek, sütun-heykel soruları yerine tekme-tokat soruları sormaya başladı turistler. Biz bunları kurslarda öğrenmedik ki. Verecek cevap bulamıyoruz.
Tekmesiz sezonlar dilerim…
[Fotoğraf: Mehmet Emin Al / Gazete 9 Eylül]
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.