Yazının başlığı Türkçe olarak, Kozmopolitizmin Okulu İzmir: Egede Yıkılan ve Unutulan Küçük Paris. Tabi buradaki Küçük Paris, 30 yıllık İzmir fikir emekçisi olarak benim hiçbir zaman benimsemediğim bir sıfat: Petit Paris du LOrient.
Bu tanımlamaya her şeyden önce İzmirin hiçbir kentin küçüğü olamayacak kadar büyük ve zengin bir mirasın üzerinde oturuyor olmasından itirazım var. İkincisi ise bu tanımlamanın kente sahip olunduğunun bir başka söyleyiş üslubu olmasındandır. 19. Yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya çıkan bu tanımlama, Batı Avrupa emperyalizminin kenti ele geçirmesinin bir dışavurumudur, bir söylemidir. Birçok başka kent için de olduğu gibi.
Ben daha çok Latinlerin bu kent için söyledikleri, Elle fiore del Levanti (Levantın Çiçeği) sıfatını kenti daha masum seven, daha içten benimseyen bir sıfat olduğu için daha çok severim. Birincisi egemenliğe işaret ederken ikincisi kenti yaşam alanı olarak gören bir anlayışın ürünüdür.
Neyse, dönelim gazetedeki yazının içeriğine; yazıda İzmir Osmanlı Dönemi ve yakın dönem olmak üzere iki dönem halinde ele alınıyor. Birinci dönem, kentin edebi olarak dünya literatürüne kazandırıldığı ve tanıtıldığı bir dönem. İkinci dönem ise yazının başlığındaki ikinci kısma yani yıkılan ve unutulan İzmire işaret ediyor.
Buradan yazarın çıkardığı sonuç, kentin yıkılmasından sonra unutulması ve edebi kent özelliğine devam edememesi olarak çıkıyor. Yazarın burada ortaya koyduğu sorun, İzmirin sahip olduğu zengin birikime rağmen dünya edebiyatına girmesini sağlayacak edebi metinlerin ortaya çıkmamasıdır.
Örneğin, özellikle 19. Yüzyılda İzmirin içinde yer almadığı bir Doğu seyahatnamesi eksik bir seyahatname sayılmıştır. Bu dönemde İzmirin sunduğu fırsatlar, antik dönemde oynadığı rol ve Hıristiyanlık açısından sahip olduğu önem kenti vazgeçilmez kılmaya yetiyordu.
Ayrıca yine bu dönemde İzmir ile ilgili yayınlanan Latince dahil olmak üzere çok sayıdaki İzmir monografisi de bunun için iyi bir gösterge durumundadır.
Aslında İzmirin Osmanlı Döneminde neden bir edebi kent olduğunu ve yakın dönemde bu özelliğini neden sürdüremediğini ya da neden yeniden üretemediğini düşünmek, fikir jimnastiği yapmak için iyi bir fırsat ve iyi bir olanak veriyor diye düşünüyorum
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.