Demiryolcu: Tekerlek her koşulda dönmeli

Sıcak soğuk fark etmiyor onlar için. Sıcaklık 40 derece ya da -10 derece olmuş, önemsemiyorlar. “Tekerleğin her şart altında dönmesi” temel ilkeleri.

Demiryolculardan söz ediyorum. TCDD’nin yol personelinden.

Çoğumuz karayollarındaki çalışmaları izleme olanağı buluruz da, demiryollarının nasıl yapıldığını, üzerinde tonlarca yük taşıyan trenlerin güvenli bir şekilde yol alması için demiryolcuların nasıl koşullarda çalıştığını pek görmeyiz.

Genellikle karayolu güzergahının dışında bulunan demiryolları sanki sihirli bir değnek değmiş de, oralarda hep demiryolu varmış gibi gelir çoğumuza. Yoldaki bir ağaç, bir tepe, bir köprüyü görmüş gibi doğal karşılar, çoğu kez tren, ya da bir yük katarı geçmiyorsa farketmeyiz bile.

Demiryolu yapımına eşlik etmek

Merkezi İzmir’de bulunan Demiryolu Yapım ve İşletim Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği YOLDER, bu hafta Manisa-Salihli demiryolu hattında süren yol yenileme çalışmasına basın mensuplarını götürerek demiryollarındaki çalışmaların nasıl gerçekleştirildiğini görme olanağı sundu. Çoğumuz için ilk defa karşılaştığımız ilginç bir deneyimdi açıkçası.

Otobüsle yaptığımız seyahatlerde, her zaman karayolcuların ne kadar cefakar insanlar olduğunu, kim bilir ne zorluklarla dağı taşı delip bizlere yol açtığını düşünürdüm. Karayolcular alınmasın ama demiryolcuların çalışmalarını görünce birinciliği onlara verdim.

Demiryolları’nın kuruluşunun 150. yılını kutlandığı şu günlerde, kent içi ulaşımda otobüsleri ya da kendi araçlarını kullananlar pek de farkında değil aslına bakarsanız gelişmelerin. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın İzmir’den milletvekili seçilmesiyle daha da hareketlenen İZBAN yatırımları, temeli atılan yeni istasyonlar, uzatılan hatlar demiryollarına ve demiryolculara olan farkındalığımızı arttırdı son dönemde.

Sesimizi duyurmak istiyoruz

Bu süreçte adını ne yazık ki “hemzemin geçit kazaları” ya da makinist hatalarıyla duyduğumuz demiryolcular da artık seslerini daha çok duyurmak, demiryollarına ilişkin farkındalığı arttırmak, gelişen teknolojiyle orantılı olarak daha iyi koşullarda çalışmak istiyorlar. Birlik olup, aynı yöne bakmayı, bilgilenmeyi, daha çok iletişim kurmayı, gelişmeyi amaçlıyorlar.

“İşte biz bu amaçla kurduk derneğimizi” diyor Demiryolu Yapım ve İşletim Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği YOLDER’in Başkanı Özden Polat:

“Amacımız, Devlet Demiryolları’nda ve diğer raylı sistem sektöründe çalışan veya emekli olmuş, yol yapım ve işletim personelinin tüm mesleki sorunlarıyla ilgilenmek, bu konuların çözüm yollarının bulunmasında önderlik etmek, yol bakım ve işletim personeli arasındaki bilgi alışverişini, yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak. Ulusal meslek standartlarının yerleştirilmesine katkılı olmak. Dernek üyelerinin sorunlarını ilgili makamlara iletmek,gerektiğinde yasal girişimlerde bulunmak ve yeni düzenlemelerin hazırlanmasına katkıda bulunmak, dernek üyelerinin özlük haklarıyla ilgili iyileştirmeleri sağlayacak girişimlerde bulunmak”


2009 yılında merkezi İzmir’de ve 700 yol personelinin katılımıyla kurulan bir sivil toplum örgütü olan YOLDER’in amaçlarını bir çırpıda sıralayan Polat da demiryolcu. Babası Sivas Cer atölyesi’nde demiryolu işçisi olan Polat, hem lise hem üniversite eğitimini demiryolları alanında almış. Liseyi Eskişehir TCDD Meslek Lisesi’nde okuyan Özden Polat, daha sonra Yıldız Üniversitesi, Demiryolu İnşaatı ve İşletmeciliği bölümünü bitirmiş. TCDD’nin 3. Bölgesi olarak tanımlanan İzmir’de, Yol Bakım Onarım Müdürü olarak çalışıyor.

Konuştuğumuz sürede telefonu neredeyse hiç susmayan ve sürekli sorunlara çözüm bulmak için bir yerleri arayan Polat, Devlet Demiryolları’nın son dönemdeki atılımlarından mutlu olduklarını belirtiyor.

Türkiye’de 12 bin kilometrelik demiryolu hattı olduğunu anlatan Özden Polat, 2010 yılında gerçekleştirilen 687 kilometrelik konvansiyonel hat yenilemesiyle Cumhuriyet tarihinde bir rekor kırıldığını anlatıyor. 2011 yılında yapılması planlanan 1117 kilometre yol yenilemesinin ise yüzde 85’inin tamamlandığını söylüyor gururla. “Bize olanak versinler, daha nice Cumhuriyet tarihi rekorları kırmaya hazırız” diyor.

Makina değil bir fabrika

421 kilometrelik Basmane-Afyon demiryolu hattının Manisa – Salihli arasındaki 64 kilometrelik kesiminde yapılan çalışmanın bulunduğu alana geldiğimizde gördüğümüz araçlar hepimizi şaşırtıyor. Özden Polat’ın “Bu araçler birer fabrika adeta” dediği yaklaşık 360 metre uzunluğundaki hızlı yol yenileme aracı, bir yandan eski traversleri söküyor, yerine yenilerini yerleştiriyor, eski rayları çıkartıp yerlerine yenilerini döşüyor.

En son tam 48 yıl önce, 1963 yılında yenilenen demir yolunda modern teknolojinin son ürünü olarak hizmet veren araca 50 demiryolcu eşlik ediyor. Özden Polat 1963 yılında, bu işlerin 600 kişiyle yapıldığını söylüyor bize.

Manisa-Salihli arasındaki yolda ilk defa yabancı işçilerle çalıştıklarını belirten Polat, 17 Alman işçinin çalıştığı yol yenileme çalışmasında disiplini ve ekip çalışmasıyla ünlü Almanlarla çalışmanın kendileri için farklı bir deneyim olduğunu dile getiriyor.

YOLDER Başkanı Polat, “bir fabrika” gibi tanımladığı aracın benzerinin Türkiye’de 4 tane olduğunu, araçların tamamının yol yenileme çalışmaları nedeniyle dolu olduğunu, bu nedenle işin Alman-Türk ortaklığı bulunan yabancı firmaya ihale edildiğini anlatıyor.

Türk işçilerle çalışmaktan memnun olduklarını dile getiren Alman çalışanlar, Temmuz ayında yaşadıkları sıcaklardan yakınırken, Türkiye’de demiryollarının teknoloji konusunda kat edecek daha çok yolu olduğunu dile getiriyorlar.

Kasım ayında bitirilmesi planlanan Manisa-Salihli yol yenileme çalışması bititğinde ağırlıkla yük taşımacılığının yapıldığı bu hattaki vagonların 10 ton daha fazla yük taşıyacak. Trenlerin hızı ise 90 kilometreden 160 kilometreye çıkacak. YOLDER Başkanı’na hepimizin ortak bir sorusu oluyor: “Yolcular da yükler de daha mı hızlı ulaşacaklar hedefe?” Polat’ın yanıtı, “Ne yazık ki hayır” oluyor.

Türkiye’de demiryolu hatlarının ağırlıkla tek hat olduğunu, trenlerin çok sayıda istasyonda durması gerektiğini, dolayısıyla hızın varış saatlerini pek etkilemeyeceğini belirtiyor. “Ancak TCDD’nin hedefleri arasında duble yol çalışmaları var. Hatlar gidiş geliş olursa bu hızlar önem kazanacak. Ama şimdi trenler mecburen birbirini beklemek zorunda kalıyor” diyor.

Türkiye’de Devlet Demiryolları yedi bölgede hizmet veriyor. Merkezi İzmir’de bulunsa da YOLDER’in üyeleri de bu yedi bölgede görev yapıyor. Haydarpaşa, (1. Bölge), Ankara (2. Bölge), İzmir (3. Bölge), Sivas (4. Bölge), Malatya (5. Bölge), Adana (6. Bölge) ve Afyon (7. Bölge) bölge müdürlüklerinde çalışıyor.

Demiryolunun emektarları, yolcular

YOLDER’in üyelerinin kim olduğuna gelince… Onlar hat bakım onarım memurları, yol kontrol memurları,geçit kontrol memurları, yol sürveyanları, yol bakım onarım şefleri, tarım memurları, tarım şefleri, köprü şefleri, kaynak şefleri, yol bakım onarım müdür yardımcıları, yol bakım onarım müdürleri, mühendisler, teknisyenler, teknikerler, yol kontrolörleri ve yol servis müdür yardımcıları. Yani “yolcular” diye tanımlanan çalışanlar YOLDER’in üyeleri.

Yol yenileme çalışmalarını görmek için yaptığımız ziyaret bizim kondüktör, kontrolör ya da istasyonlardaki hareket memurlarının dışındaki çalışanları tanıma olanağı sundu.

Karayoluna yakınsa dikkatimizi çeken, değilse aklımıza bile gelmeyen demiryollarının emektarlarını istasyonların dışındaki çalışma ortamlarında izledik.

Modern tuvaletlerin, yemek servisinin, klimaların ya da elektrikli ısıtıcıların, dinlenme kulübelerinin olmadığı, sağlık personelinin bulunmadığı, iş güvenliğinin ise kimi zaman “Allah’a emanet edildiği” ortamlarda çalıştıklarını gördük.

Devlet Demiryolları hızlı tren seferleri planlarıyla 2023’te dünyanın sayılı kuruluşları arasına girmeyi hedeflerken, yollara rayları, taşları, traversleri, balastları döşeyen, yolcuları ve yükleri “hedeflerine” sevdiklerine ulaştıran emektar insanların çalışma koşullarının da “dünya standartlarına” çekilmesi yol dönüşünde hepimizin ortak dileğiydi.

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın