İki yıl önce yine 1 Eylül Dünya Barış Gününde tutuklu gazetecilerin özgür yargılanması istemini dile getirdiklerini anımsatan ve bu isteği yineleyen Atilla Sertel, gazetecilerin bombaya, silaha, teröre karşı barıştan yana olduklarını belirtti. Sertel, şu görüşleri dile getirdi:
Gazeteciler olarak dostluktan, dünya halklarının kardeşliğinden yanayız. Gazetecilerin ve basının özgür olması gerektiğini savunuyoruz. Bu sözleri iki yıl önce de dile getirmiştik. Bugün yine aynı sözlerin arkasındayız aynı yönde mücadele ediyoruz. Ancak aradan geçen zamana rağmen bu haklı isteklerimizin yerine getirilmesi şöyle dursun, o dönem belki de bir elin parmaklarını geçmeyecek tutuklu gazeteci sayısı katlanarak bugün 64e çıkmıştır.
Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Doğan Yurdakul, Hikmet Çiçek, Deniz Yıldırım, Barış Pehlivan, Sait Kekeç, Müyesser Yıldız, Mehmet Haberal, Coşkun Musluk, Turhan Özlü ve diğerleri… Onlar bu olumsuz sürecin sembol isimleri, barış ve kardeşliğin mücadeleci yurtsever aydınları. Hemen hepsi üç yıla yakın süredir cezaevinde, kimi tecrit altında, kimi ölümün hemen kıyısında.
Artık tedbirden ziyade bir cezalandırmaya dönüşen tutukluluk süreleri nedeniyle meslektaşlarımızın bu bayramı da evlerinde eşleri ve çocukları ile değil, cezaevlerinde, hücrelerinde yalnız başına geçiriyor olmaları üzüntümüzü katlıyor.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.