Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının (DB) Guvernörler Toplantısında takkeler öne konmuş Günah Çıkartılıyor…
Bakınız Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick neler söylüyor, duyun da inanın…
Krizde, 59 milyon kişinin daha işsiz kalacağını, hayatların mahvolduğunu, kız çocuklarının okula gidemediğini, ev kadınlarının hangi yemek öğününü kessek diye düşünür hale geldiğini söyleyen Zoellick, “Yeni bir dünya düzeni inşa etmemiz gerekiyor. Yeni düzen sorumlu küreselleşme olmalıdır. Casino kapitalizminden üretken sisteme geçmeliyiz” demiş.
Zoellick, krizin, yeni bir arayışı ortaya çıkardığını belirterek, ne tamamıyla eski küresel sistem, ne de devlet ağırlıklı bir sistem değil, sorumlu bir küreselleşme oluşturulması gerektiğini söylemiş. Zoellick, devam etmiş:
“Toparlanmadan bahsediliyor ama yoksulluk hüküm sürüyor. Herkes aynı şeyi söylüyor: Bir daha bu tür şeyler yaşanmasın. Maalesef söz veremiyoruz. Ama gerekli liderliği oluşturursak, geçmiş krizlerden ders alabiliriz. Bu yıl 59 milyon insan daha işsiz kalacak, önümüzdeki yıl 90 milyon insan aşırı yoksulluk içinde yaşayacak, Afrikada 30 bin ile 50 bin bebek, krize bağlı bakımsızlıktan ölebilir. Pittsburghda kararlar alındı. Kâğıt üzerindeki vaatler, aç karınlara yemek götüremez ya da toprağa tohum ekemez. Açlık ve kıtlık, Afrikada kuraklık her zaman karşımızda duran tehlikeler… Bu krizlerin önceden ne olacağını bilemeyiz. Bir salgın hastalık, bir doğal afet, bir ekonomik ya da sosyal kriz olabilir.”
Dünya Bankası Başkanı böyle demiş…
Peki IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, ne demiş?:
“Dünya Bankası rakamlarına göre krizden sonra 90 milyon insan ağır yoksullukla karşı karşıya kalacak. Bu sadece işsizliğin artması değil. Düşük gelirli ülkelerde bir ölüm kalım meselesi… Bu ülkelerde toplumsal huzursuzluklar, hatta savaş bile görülebilir…”
Recep Tayyip Erdoğan da bu toplantıda konuşurken IMF ve Dünya Bankası toplantılarını protesto eden göstericiler de Taksimde polisle çatışıyordu. Bu gösterilerden bilgisi olan Erdoğan, “Dünyadan yükselen çığlığa, taleplere, bu salonun dışında devam eden protestolara kulak vermemiz gerekiyor” demiş… Gördüğünüz gibi dünyada yaşayan insanların büyük bölümünün küresel ekonomik politikalara karşı çıkmaları protesto etmelerinin bir nedeni varmış…
Dünya ekonomisine yön verenlerin ve onları uyaranların söylemlerinin yaşama geçirmelerini dilemekten başka çaremiz yok anlaşılan…
Bu arada bu gürültü patırtı arasında Recep Tayyip Erdoğanın IMFye “Yeşil Işık” yakmasının ardından anlaşma imzalanacağı konusundaki öngörüler İstanbul Menkul Kıymetler Borsasını (İMKB) uçurmuş…
Dolar tepetaklak olmuş…
Bazıları hemen zilleri takıp oynamaya başlamış…
Yapılan yorumlara göre dolar 1 TLye kadar inebilirmiş… İMKB rekorlar kırabilirmiş…
Peki bunlardan Türk halkı ne kazanırmış?..
Bakın Milliyet Gazetesi ekonomi yorumcusu Güngör Uras ne diyor?:
“Düne kadar IMF ile işimiz kalmadı diyorduk. Bugün IMFden 45 milyar dolar bekler olduk. İyi de… IMFden 45 milyar dolar gelirse, iyi mi olur, kötü mü olur?..
……. IMFnin Türkiyeye 45 milyar dolarlık bir kredi imkânı tanıması mümkündür. …….
İyi de acaba ekonomiye dolar girişinin artması ve doların ucuzlaması bu ülkeye ne getirir? Kısa sürede piyasaya iyilik, uzun sürede ekonomiye kötülük getirir. Kısa sürede dolar ucuzlayacağı için ithalat ucuzlar. Piyasaya ucuz ithal malları dolar. Üretici yerli girdi yerine ucuz ithal girdiye yönelir. Fiyatlar ucuzlar. Piyasa canlanır. Hükümet bütçe açığını kapatmak için vergileri artıracak ve borçlanacak yerde açığı IMFden gelen parayla kapatır. Hükümet seçime canlı bir piyasayla girer. Ama öte yanda reel ekonominin yapısı rezil olur, üretimde canlanma gecikir, işsizlik azalacak yerde artar, yatırım yapılmaz, ihracat durur. Çünkü ucuz dolar rekabetine ne üretici ne ihracatçı dayanabilir.”
Demek ki neymiş?..
IMF ile anlaşma bizi bir süre canlandırır sonra da ekonomimiz yerle bir olurmuş…
Ve adamların söyledikleri (Bu yıl 59 milyon insan daha işsiz kalacak, önümüzdeki yıl 90 milyon insan aşırı yoksulluk içinde yaşayacak) gerçek olurmuş…
Ben daha ne diyeyim…
Yorum sizin…
Haa bu arada aldatıcı piyasa canlılığı ve ucuz ithalat ile halkımızı uyutulur, erken seçime gidilirmiş…
O da başka bir konu…
Umut Mehmetin ekmeği… Ye Mehmet ye…
Tabi yiyebilirseniz…
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.