Her şeyi unutup, kendini güneş-deniz-kum üçgeninde buluveriyor…
Tatil süresince de ne televizyon, ne radyo, ne gazete görmek istiyor…
Uzun zamandır okuyamadığı bir kitap, serin sularda attığı kulaçlar…
Çalışma ortamının getirdiği stresleri alıp gidiyor…
Gerçek yaşam ise sürüyor.
Geçen haftanın haberlerine şöyle hızlıca baktığınızda değişen bir şey yok diyebiliyorsunuz…
Benzine iki günde bir üç kuruş, beş kuruş zam yapılmış…
Memurlar için 2010 zammı için uzlaştırma kurulu yüzde 4+4 önermiş…
Hükümet kanadından bir açıklama yapılmamış… Memur “eylem yapacağız” diyor…
“Açılımlar” ve tartışmaları sürüyor…
“Kürt açılımı”, “Demokratik açılım”, “Ermenistan açılımı” derken gündemin çaktırmayan yönleri hasıraltı ediliyor…
Örneğin elektrik zammı yüzde 10 olarak faturalarımıza yansıyacakmış, sürekli düşen enflasyonumuz da çok fazla bunu yansıtmayacakmış…
Oldu mu ya şimdi?..
Elektriğe yüzde 10 zam yapılacak ama memura yüzde 4 zammı çok gör olacak iş mi?..
Gerçi burası Türkiye!..
Bağ-Kur emeklisine 5 lira, SSK emeklisine 11 lira zam yapıldı da ne oldu?
Kimin sesi çıktı emeklilerden başka?..
Ben bile çağrıda bulundum bu köşeden…
“Ey dostlar bana yardım edin karar vermem için” dedim… Çünkü benim emekli maaşıma yapılan 12 TL’lik zammı nasıl değerlendireceğim konusunda çok kararsız kaldım…
Sonra da yapılan akaryakıt zamlarıyla, elektrik zammıyla borçlu duruma bile düşeceğim ortaya çıktı…
Toplumsal tepkiyi unutalı uzun bir süre oldu…
Ramazan gelmeden ete zam geldi kimsenin umurunda olmadı…
Akaryakıt her gün üç beş kuruş zamlanırken trafiğe çıkan araç sayısı (Küresel krize rağmen) arttı…
Refahımız yükseliyor sandık!..
Şimdi önümüzdeki günlerde “Kıbrıs açılımı” gündeme getirilecekmiş…
Nasıl olsa Kürt sorununu, Ermenistan sorununu “Açılım”larla hallettik!..
Bunu da hallederiz nasıl olsa!..
Benim en çok korktuğum da dar gelirli, emekli, işçi, memur sorunları konusunda bir “açılım” yapılması…
Öyle bir “açılım” gündeme gelirse “yandım gülüm keten helva!..”
Korkarım “mezarda emeklilik” olayının üzerine tuz biber ekecek yeni düzenlemeler gelebilir…
Onun için bu konuyu açmak bile istemiyorummmm…
Bir de “Kentsel rant vergisi” diye bir şey çıkartılacakmış…
Yandık… Hem de çok kötü yandık demektir.
Sokağınızda aydınlatma var ise, asfalt dökülmüş ise, her yıl kaldırımlarınız yeniden yapılmış ise bunlardan dolayı sizin oturduğunuz evin değeri yükselirmiş…
Bu nedenle de vergi ödemek zorundaymışsınız!..
Vah benim gözünü sevdiğimin halkı…
Almadan vermek Allah’a mahsustur… Siz ne aldınız da ne vereceksiniz?…
GAZETECİLER CEMİYETİ YÖNETİM KURULU’NA TEŞEKKÜR:
Çoğu zaman zaman yokluğundan, işlerin yoğunluğundan dem vurarak tatile gidemeyen (Çoğunluğu da cebinde tatile ödeyecek para bulunmayan) üyelerine Gümüldür’de alınan 12 lüks dairede çok güzel bir tatil geçirmelerini sağladıkları için çok teşekkür ediyorum.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.