Sanat ve kültürle ilgilenenlerinizin birçoğu Soyer Kültür Sanat Fabrikası’nın adını duymuş ya da çeşitli nedenlerle ilişkiniz olmuştur…
Eski Cıvata Fabrikası’nı insanlarımızın kültür ve sanatla tanışmaları için “Soyer Kültür Sanat Fabrikası”na dönüştüren Mehmet Refik Soyer’in adını ise ekonomiyle ilgilenenlerin tümünün bildiğine adım kadar eminim.
Mehmet refik Soyer’in çocukların kulaklarına “sanat suyu kaçırmak” amacıyla başlattığı bu girişim meyvelerine vermeye başladı.
SKSF Yıl Sonu Şöleni adı altında bir gösteri düzenleyen SKSF bünyesindeki Bale Okulu, Dans Okulu, Tiyatro okulu ve Müzik kursu öğrencilerinin performansları izleyenleri uçurdu…
Evet kelimenin tam anlamıyla uçurdu.
Şöyle ki; 4-10 yaş grubundaki minik balerinler bir baktık Tchaikosky’nin Kuğu Gölü Balesi ile kuğular gibi uçuşuyorlar…
Bu pırıltının etkisi bitmeden müzik kursu öğrencileri Dede Efendi’den Teioman Alpay’a uzanan bir müzik ziyafeti sundular.
Daha bu ziyafetin tadı geçmeden, yine minik balerinler sahne aldılar. Chopin’den, A. Adam’dan yapıtları uyguluyorlar. Hele hele Brams’ın Macar Dansı, Straus’un “Danubio blu”su bu kez uzun uzunu alkış alıyor.
Sanat bombardımanı devam ediyor yeniden Tchaikosky, derken bir İrlanda Halk Şarkısı ardından İtalyanca “Pyu Sospira”, “Dovella More”, “Don Quichotte”, “Santa Luçia”…
Beyaz, Yeşil, Pembe, Sarı tutularının içindeki balerinlerin, baletlerin bu gösterilerinin hiç bitmesini istemezken sahneyi bu kez salsa yapan hip-hop tan örnekler veren genç öğrencileri sahneyi sallıyorlar…
Ardından yine İtalyanca iki şarkı… Derken özel giysileri içinde bir balet ve bir balerin size en güzel Kafkas oyunlarından örnekler sunuyor… Eğitmenlerin Zeybek gösterisi ise solukları kesiyor…
Bu hava içinde siz soluklanmaya çalışırken tüm öğrenciler rengârenk elbiseleriyle sahne alıyorlar ve hep bir ağızdan “En güzel bulutlar çocuklardır” şarkısını seslendiriyorlar…
Evet en güzel bulutlar çocuklardır…
Bu nefis gösteriyi izlerken Mehmet Refik Soyer’in ve ailesinin çok güzel bir şey yaptığını anlıyorsunuz. Verilen eğitimin sonucunun bu kadar güzel olması insanı ne denli gururlandırsa yeridir.
Tüm bunları niye mi yazdım?
Türkiye’de bir benzeri olmayan bir kültür sanat merkezi yaratan Mehmet Refik Soyer yaptığı yatırımın parasal dönüşümünü hiç düşünmeden böylesi sanata gönül vermiş bir nesil yaratıyor…
Hem de “üç kuruşa”…
SKSF’de kurslar o denli pahalı değil çünkü… Çocuklar Tiyatro Okulu’nda Devlet Tiyatrosu sanatçısı Gürol Tombul’dan, Bale ve Dans Okulu’nda Güçlü Rus Bale eğitim uygulayıcısı balerin koreograf Natalia Ulutaş’tan, müzik kurslarını ise dallarında birer uzman olan müzik tutkunu eğitmenlerden alıyorlar…
Ödedikleri para ise 80-200 lira arasında değişiyor…
Bu gösteriyi gördükten sonra “Hem de Üç kuruşa” söyleminin yanlış olmadığı ortaya çıkıyor…
Can dostum Mehmet Refik Soyer’i bir kez daha kutlarken diyorum ki:
Her şey para değildir…
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.