Çadır mesajı

Her fırsatta “İzmir’i istiyorum” diyen ve bu isteğini eylem ve söylemlerinde yeterince ortaya koyan Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde aniden İzmir’e gelip mesajlarını Bayraklı adayının seçim çadırında vermesini doğru değerlendirmek gerekiyor.
Siyaseti sonuç alma sanatı olarak değerlendirirsek kuşkusuz Erdoğan, Türkiye’nin son 50 yılındaki en başarılı siyasetçidir.
Yüzde 50’ye yakın oy almayı başaran, sokağın dilini iyi konuşan ve siyaseti mevcut muhalefetle istediği gibi yönlendirip, girdiği tüm savaşlardan galip çıkmasını bilen bir siyasetçidir Başbakan Erdoğan.
Ancak ben iyi siyasetçi ile iyi devlet adamını, iyi başbakanı ayırmasını bilirim. Ne yazık ki Erdoğan iyi siyasetçi olduğu kadar iyi bir başbakan olmayı başaramadı.
Memleketin hal-i pür melali ortada. Terör, ekonomik kriz, gittikçe küçülen esnaf, çiftçi, sanayici… Her gün işsizler ordusuna katılan binler.
Ama siyasetteki alternatifsizlik onu önümüzdeki yerel seçimin de galibi o yapacaktır. (İzmir dışında tabii ki) Çünkü yerel seçimler, küçük il, ilçe ve beldelerde biraz da hükümete yakın partinin hizmet alırız kaygısıyla oy verildiği, çoğunlukla hükümetlerin oy oranlarını arttırdığı bir seçim olagelmiştir benim güzel ülkemde.
Dönelim Başbakan’ın seçim çadırında ne işi olduğuna…
Türkiye’nin hatta İzmir’in nabzını İzmir’deki siyaset aktörlerinden bile iyi tutan Başbakan, aday belirleme sürecinde Abdullah Gül yapısına terk ettiği İzmir’de mevcut adaylarla başarılı olamayacağını biliyor bence. Ama İzmir’i alma hedefinden de asla geri adım atmıyor. Sadece hedefini biraz öteliyor.

***

Başkan Kocaoğlu’nun İzmir’in köyünden, kentine kadar her yerde yarattığı rüzgârı en iyi hissedenlerden biri kuşkusuz Erdoğan’dır. Kocaoğlu’na yönelen benimseme, sevgi seli, insanların fotoğraflara yansıyan içten sarılış ve kucaklayışı, her gittiği yerde miting gibi toplantılarla yaptığı gövde gösterisiyle seçime erken havlu atan Başbakan, Bayraklı’ya asılarak en azından kentin göbeğinde bir gelişim bölgesine tutunmak istiyor.
Çünkü bu alan için merhum Piriştina döneminde başlayan imar planları, Kocaoğlu döneminde kesinleşti. Gökdelenler şimdiden yükselmeye başladı.
Şimdi düşünelim. Seçimi kim alırsa alsın Bayraklı beş yıl içinde ciddi bir kabuk değişimine uğrayacak.
Gökdelen müteahhiti Selim Gökdemir de, CHP’li Hasan Karabağ da hatta MHP’li Mehmet Toptaş da kazansa sonuç değişmeyecek. Bayraklı’daki dönüşüm kendiliğinden başlayacak. Çünkü şimdiden Konak ve Karşıyaka Belediyelerinde onaylanan 20’e yakın gökdelen projesi var. Peki Gökdemir’le beraber, sırtlara bir iki TOKİ projesi de uygulanırsa ne olur?
AKP Bayraklı’yı ihya etmiş olur mu olmaz mı? Peki İzmir’in altyapısı en berbat ama en göz önündeki değişim kimin hanesine yazar? Başbakan ve partisine… Peki o zaman beş yıl sonra Selim Gökdemir ya da AKP’nin göstereceği her hangi biri Büyükşehir Belediye Başkanı olur mu olmaz mı?
Bence olur.
İşte Başbakan’ın çadır ziyaretinin püf noktası…

Related Images:

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın