“Seni alçak!” diye bağırmış. “Benim içtiğim suyu ne hakla bulandırıyorsun?”
“Bağışlayın” diye mırıldanan kuzu, “Ben sizin suyunuzu bulandıramam ki. Benim içtiğim su size gitmiyor, sizin içtiğiniz su bana doğru akıyor” demiş.
Kurt, “Öyle olsun” diye homurdanmış ve devam etmiş:
“Söyle bakalım, geçen yıl benim arkamdan niye konuştun? Benim için niye kötü şeyler söyledin, atıp tuttun?”
Kuzu, “Nasıl olur? Geçen yıl ben daha doğmamıştım bile” demiş.
İyice sinirlenen kurt. “Olsun, sen söylememişsen annen söylemiştir, benim için hiç fark etmez. Seni yemeyi aklıma koydum bir kere” diyerek kuzunun üstüne atlayarak yemeye başlamış.
***
“İzmir’i istiyorum”
diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her fırsatta kentin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yükleniyor.
“Barajı ben yapayım da sen havanı at”
diyor.
AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun, 2005’deki dünya üniversite oyunları (UNIVERSIADE) sonrasında birçok kişi ve kuruma teşekkür ettiğini, ancak Başbakan’ı unuttuğunu, ama Başbakan’ın bunu unutmadığını söylüyor.
Oysa…
Başkan Kocaoğlu, genellikle kendi partilisine göstermediği siyasi nezaketi, her fırsatta başta Başbakan ve bakanlar olmak üzere AKP il başkanına, meclis üyelerine, kısacası diğer bütün partililere göstermiştir. Her fırsatta da teşekkür etmiştir.
Sayın Başbakan, İzmir’in çağdaş seçmeninden oy almak için aday gösterdiği Taha Aksoy’un koordinatörlüğünde gerçekleştirilen UNIVERSIADE’de de Kocaoğlu’nun teşekkür etmediğini unutmamış.
Ama…
Aynı organizasyonun açılışında Atatürk’ü ve cumhuriyet değerlerini unutan AKP zihniyetini, İzmirlilerin unutup uutmadığını
30 Mart sabahı göreceğiz.
—
NOT: Kurtla kuzu masalı ile Başbakan’ın Aziz Kocaoğlu’na yönelik tavrı arasında herhangi bir bağ yoktur.
***
AKP, seçim startını Susuzdede’de mi verecek?
ANKARA’DAN İzmir’e gelişinde havalimanında seçim kampanyasını duayla başlatan Taha Aksoy, “Sev bizi Allah’ım. Sevdir bizi Allah’ım. Sevindir bizi Allah’ım” dedi.Ama…Aksoy, seçim kampanyasının gerçek startını ise ilçe belediye başkan adaylarıyla birlikte şubatın başında vereceğini açıkladı.
Umarım, AKP adayları, kampanyalarını Susuzdede ya da Telli Baba’dan başlatmaz.
***
Kocaoğlu blof mü yapıyor?
AKP, İzmir’de büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarını açıkladı.
MHP, büyükşehir ve bazı ilçelerde başkan adaylarını kamuoyuna duyurdu.
DSP, bazı ilçelerde adaylarını açıkladı. Şimdilik büyükşehire aday göstermedi.
Ama… Bu göstermiyeceği anlamına gelmiyor.
CHP’nin, başta Eskişehir olmak üzere diğer bazı kentlerde DSP’ye yaklaşımı, İzmir’de aday çıkarılıp çıkarılmayacağını belirleyecek gibi görünüyor.
CHP’de ise aylar öncesinden açıklanması gereken adaylar henüz daha netleşmedi.
Büyükşehir’e yeniden aday gösterilmesi beklenen Aziz Kocaoğlu’nun bazı isimlerin (Selçuk Karaosmanoğlu, Alaattin Çapuk, Hamit Nişancı, Sırrı Aydoğan ve Muzaffer Tunçağ) mutlaka aday yapılmasını, bazı isimlerin ise kesinlikle aday gösterilmemesini (Kemal Karataş ve Ertan Avkıran) ve yine bazı büyükşehir meclis üyelerinin (Tayland ekibi) listelerde seçilecek yerlere konulmasını istediği konuşuluyor.
Nitekim, geçen hafta çarşamba günü Ankara’da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve Genel Sekreter Önder Sav ile konuşan Kocaoğlu’nun “Efendim, eğer uyumlu bir şekilde çalışacak ekiple seçime gidilmezse beni affedin” dediği iddia ediliyor.
Yine aynı Kocaoğlu’nun yakın çevresine de, “Ben anamdan başkan olarak doğmadım ki… Benim paraya pula, şana şöhrete ihtiyacım yok. Aday göstermezlerse kendileri bilir” şeklinde konuştuğu öne sürülüyor.
Daha önce “Kocaoğlu ile ilgili tereddütümüz yok” diyen Baykal’ın bu nedenle kafasının karışık olduğu ve İzmir adaylarını açıklamakta geciktiği belirtiliyor.
Ancak… Bu hafta içinde toplanacak Merkez Yürütme Kurulu toplantısında, İzmir adaylarının belirlenebileceği söyleniyor.
Şayet, adayların açıklanması gecikirse, CHP’de “iki ayakların bir pabuca gireceği” ve “atı alanın Üsküdar’ı çoktan geçeceği” konuşuluyor.
Benden söylemesi…
***
Ben yoksam, oy da yok!
YEREL seçimler yaklaştıkça siyasilere şu mesajlar verilmeye başlandı.
Esnaf temsilcileri:”Esnaf yoksa oy yok.”
Kadın örgütleri:”Kadın yoksa oy yok.”
Hemşehri dernekleri:”Bizim hemşehrimizi aday göstermezsiniz oy yok.”
Hemen hemen her kesim kendi sesini duyurmek ve sorunlarına çözüm bulacak isimleri seçmek istiyor.
Başta AKP ve CHP’de adaylar açıklandıktan sonra, her iki partiden de kopmalar, küskünlükler yaşanacaktır.
“Benden sonra tufan” anlaşıyı içinde olan kimi adaylar, kapalı kapılar ardında anlaşmalar yapacaktır.
Perakende ve toplu satışlar (!) olacaktır.
Çünkü…
Her seçim öncesinde benzer görüntülere çok tanık olduk.
Öyle ki; aday gösterilmediği için başka adaya destek verenler, daha sonra eski partilerinde adeta “bulunmaz Hint kumaşı” bile oldular.
***
Siyasette haksız rekabet!
TİCARETTEKİ haksız rekabetin bir benzerini siyasette de yaşıyoruz.
Kimi siyasi partiler, devlet yardımı alırken, kimi parasızlıktan kıvranıyor.
Kimi siyasetçi, milyarlarca liralık kampanya yaparken, kimileri afiş bile bastıramıyor.
Yine kimi adayın gazete ve televizyonlarda boy boy haberleri çıkarken, kiminin ise esamesi okunmuyor.
Ve kimi gazete, aday olan yazarlarının yazılarına son veriyor.
Kimilerinde ise adayların yazıları devam ediyor.
Sonra da etikden, eşitlikten söz ediyorlar.
Kendilerinden başka, kimi kandırıyorlar acaba?
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.