“Siz de 10 kişiye gönderin” türünden bir ileti değil, dilerseniz, sevdiklerinize önererek, onların da hayatlarını değiştirebilirsiniz…
90/10 sırrı inanılmazdır!
Çok azımız bunun farkındadır.
Pek çok insan gereksiz yere stresten, dertlerden, problemlerden ve baş ağrısından acı çekmektedir.
Bu sır nedir?
Hayatın yüzde 10’u, sizin başınıza gelenlerden oluşur.
Diğer yüzde 90’ına ise sizin bu başınıza gelenlere nasıl davrandığınızla karar verilir.
İnsanlar anlamsız şeyler söyler ve yaparlar. İnsanlar hasta olurlar. Arabalar bozulur, uçaklar geç kalır ve bütün planlarımızı alt üst ederler. Trafikte bir sürücü canımızı sıkabilir v.s. Bu yüzde 10’luk kısım tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşir.
Diğer yüzde 90’lık kısım ise farklıdır.
Bu kısmı siz belirlersiniz. Nasıl mı? Olaylara yaklaşımınızla!
Bir örnek verelim. Sabah ailenizle kahvaltı yapıyorsunuz. Kızınız çay bardağına kolunu çarparak devirdi. Çay olduğu gibi pantolonunuza döküldü. Biraz önce olan olay üzerinde hiç bir kontrolünüz yok. Sonradan olacaklar ise sizin davranışınıza göre belirlenecek.
Lanet ediyorsunuz. Çayı üzerinize döktüğü için kaba bir şekilde kızınızı azarlıyorsunuz. Kızınız üzülüyor ve ağlamaya başlıyor. Kızınızı azarladıktan sonra eşinize dönüyor ve çay fincanını masanın kenarına çok yakın koyduğu için eleştiriyorsunuz. Bunu kısa bir sözlü tartışma takip ediyor. Diğer odaya geçip üzerinizi değiştiriyorsunuz. Kızınızı, ağlamaktan dolayı kahvaltısını bitirememiş ve okul için hazırlanamamış bir halde buluyorsunuz, Kızınız servisi kaçırıyor. Eşinizin işe gitmek için hemen çıkması gerekiyor. Aceleyle arabanıza koşuyorsunuz ve kızınızı okula bırakmak üzere hareket ediyorsunuz. Geç kaldığınız için hızlı gitmek durumunda kalıyorsunuz ve hız limitini aştığınız için trafik cezası yiyorsunuz. Kızınızı okuluna, eşinizi iş yerine bırakıp kendi çalıştığınız iş yerine 20 dakika gecikerek geliyorsunuz. Masanıza oturuyorsunuz bir de bakıyorsunuz ki, önemli bir dosyayı evde unutmuşsunuz.
Gününüz korkunç bir şekilde başladı! Devam ettikçe, kötüleşiyor, daha da kötüleşiyor sanıyorsunuz. Eve gitmeyi dört gözle bekliyorsunuz. Eve ulaştığınızda eşiniz ve kızınızla olan ilişkilerinizde araya sıkıştığınızı sanıyorsunuz.
Neden?
Sabahleyin nasıl tepki verdiğinize bağlı olarak!
Neden kötü bir gün geçirdiniz?
Gününüzün kötü geçmesine ne sebep oldu?
Çay sebep oldu?
Kızınız sebep oldu?
Polis sebep oldu?
Siz sebep oldunuz?
Oysa güne şöyle başlayabilirdiniz;
Kahvaltınızı yapıyorsunuz. Kızınız çayını üzerinize döktü. “Bir dahaki sefere dikkatli ol tatlım” diye uyarıyorsunuz. Diğer odaya geçip elbisenizi değiştiriyorsunuz bu arada dosyanızı da yanınıza alıp mutfağa geliyorsunuz. Kızınız tam çıkmak üzere iken sizi görüyor “hoşça kal babacığım” diyor ve sizi öpüp servisine binmek üzere aşağıya iniyor. Siz ve eşiniz arabanıza biniyorsunuz. Eşinizi iş yerine bıraktıktan sonra kendi çalıştığınız iş yerine geliyorsunuz ve tatlı bir tebessümle herkese selam vererek işinize başlıyorsunuz.
Gördüğünüz gibi ikisi de sizin elinizde ve olaylar sizin verdiğiniz tepkiye göre şekilleniyor.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.