İşbirlikçiler ve vatanseverler…

BUGÜN 10 Kasım… Ulu Önder Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlayışımızın 70’inci yıldönümü!
Atam, aradan geçen yıllar ve ortaya çıkan tablo, sana duyduğumuz özlemi her geçen gün bir kat daha artırıyor!
Çünkü…
Şeriat özlemcileri köşe başlarını tutmuş, Sevr hayalleri kuranlar iyice pervasızlaşmış durumda…
Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olan kimi milletvekilleri hala milletin temsilcisi olduklarını iddia ediyor!
Sevgili Atam, gençliğe hitabında da belirttiğin gibi, “Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ediyor. Millet, fakr – ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş durumda.”
İşsizlik çığ gibi artıyor.
İnsafsız zamlar yüzünden, esnaf, işçi, memur, köylü inim inim inliyor.
Atam, kurduğun Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek isteyen, yobazlar, bölücüler ve ikinci cumhuriyetçiler kol kola vermişler, adeta göbek atıyorlar.
Atam, son yıllarda din üzerinden siyaset yapıp, halkın inançlarıyla oynayanlar kadar, seni siyasete alet edip, ‘kazanç kapısı’ görenler var.
Ama… Sen merak etme Atam, bunların hepsinin üstesinden gelecek, vatan topraklarını, ulusal değerleri yabancılara peşkeş çekenlere dur diyecek, kurduğun laik cumhuriyeti ve devrimlerini sonsuza değin yaşatacak,inançlı, halkçı,devrimci, demokrat ve yurtsever milyonlarca Türk evladı var.
Atam, sen rahat uyu.

***

BİR ŞİİR

Atatürk’ten son mektup
Siz beni halâ anlayamadınız.
Ve anlamayacaksınız çağlarca da…
Hep tutturmuş ‘Yıl 1919, Mayıs’ın 19’u’ diyorsunuz.
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
Mustafa Kemal’i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

**

Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?
Mustafa Kemal’i anlamak yerinde saymak değil.
Mustafa Kemal’in ülküsü, sadece söz değil.

**

Bana, muştular getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan..
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
Mustafa Kemal’i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

**

Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz.
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın!
Uluslar, keşfine çıkıyor, uzak dünyaların..
Mustafa Kemal’i anlamak gözboyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil..

**

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız;
Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar..
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar…
Mustafa Kemal’i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

**

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
Birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen?
Mustafa Kemal’i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.

**

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
Paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter!
Mustafa Kemal’i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil…

Halim Yağcıoğlu 

***

Solda güçbirliğinde, kafa karıştırılıyor

İKİ hafta önce bu sütunlarda ‘yerel seçimde solda güçbirliği’ yapılması gerektiğini yazmıştık.
Örneğin, İzmir’de DSP’nin aday çıkarması halinde tıpkı 1994’de olduğu gibi CHP’nin kaybedebileceğini yazmıştık.
Çünkü…
2004 yerel seçimlerinde Eskişehir’de CHP, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için seçime katılmadı ve DSP adayı, Yılmaz Büyükerşen’i destekledi.
Buna rağmen DSP: Yüzde 44.7, AKP: Yüzde 41.5 oy aldı.
CHP katılsaydı, AKP kazanacaktı.
Eğer önümüzdeki seçimde, partiler arasında uzlaşmaya varılır ve böyle bir yöntem uygulanırsa, tek kalan CHP veya DSP adayının şansı artar.
Ancak, son günlerde yapılan çelişkili açıklamalar kafaları karıştırdı.
DSP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “Ben Eskişehir’de DSP’den Büyükşhir Belediye Başkan adayı olacağım. CHP, aday göstermeyecek. Aynı şekilde Ordu ve Bartın’da da böyle olacak. Buna mukabil de CHP’nin, İstanbul, Ankara, İzmir adaylarına DSP destek verecek” dedi.
Buna karşın DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, Balıkesir’de yaptığı açıklamada yerel seçimlerde 81 il ve bu illerin tüm ilçe ve beldelerinde aday göstereceklerini söyledi.
Aynı şekilde DSP İzmir İl Başkanı Özdemir Sökmen, daha önce yerelde CHP ile işbirliği yapabileceklerini söylemesine karşın, Genel Başkan Zeki Sezer’in talimatı uyarınca örgüte ‘seçimlere tek başımıza gireceğiz’ mesajını verdi. Ama…Yerel düzeyde işbirliği yapma umudunu koruyor. CHP İl Başkanı Kemal Karataş’ın randevu vermesini bekliyor.
CHP Genel Saymanı ve Merkez Yönetim Kurulu Sözcüsü Mustafa Özyürek, CHP’nin yerel seçimlerde Türkiye’nin her ilinde aday göstereceğini söyledi.
Bir Çin atasözü var: ‘Yolunu bilen kaplumbağa, şaşkın tavşandan önce hedefe varır.’
Pazarlık yapmak, koltuk paylaşmak yerine bir an önce ortak adaylar açıklanmalı ve çalışmalara başlanmalı.
Sonuçta; yerel seçime, ilgili partiler arasında sağlıklı bir güçbirliği içinde gidilebilirse AKP iktidarının da uyarılması başarılabilir.
Ya başarılamazsa…
Tabii, o olasılık da var.
Başarılıp başarılamayacağının belli olması için, denenmesi gerekir.
Öyle değil mi?

Related Images:


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın