Yani…
28 Eylül’de ‘aday adayıyım’ ya da ‘değilim’ diyecekti.
Ama…
Araya bayram girdi ve adaylık açıklamasını bayramdan sonra yapacağını söyledi.
Artık tek engel kalıyor! O da iki bayram arasında nikah kıymanın uğursuzluğu gibi aday adaylığını açıklamanın da uğursuz olacağı!
Aslında, mevcut belediye başkanı zaten potansiyel aday adayı değil midir?
Başkan Kocaoğlu, büyük olasılıkla “Ben adayım” diyecek ve kapıyı açık bırakarak, “Ama… Bu görevi benden daha iyi yapacak birisi varsa ve partim onu aday gösterirse, o arkadaşa da her türlü desteği vermeye hazırım” diyecektir, demek zorundadır.
Kocaoğlu’nun veya onun dışında gösterilecek bir adayın kaybetmesi demek aynı zamanda CHP’nin İzmir’de bitişidir. Genel Başkan Deniz Baykal’ın gidişidir.
Şayet…
‘Aday adayı olmayacağım’ derse ki; böyle bir olasılık zayıf görünüyor…
O zaman da; altı ay boyunca belediyede bütün işler durur.
Kimseye iş yaptıramazsınız.
Belediye çalışanları, “Nasıl olsa başkan yeniden aday değil. Biz kendi işimize bakalım” demez mi?
Zaten ‘kargadan kılavuz olanların’ ağırlıkta olduğu Büyükşehir’de düzgün giden işlerin sayısı o kadar da çok değil…
Nitekim, projelerin pek çoğu önceden açıklanan tarihlere yetişmiyor.
Örneğin; metro projesi…
Hem Üçyol-Üçkuyular hem de Bornova ve Karşıyaka güzergahlarında şu anda çalışmalar durmuş vaziyette…
Bu arada Başkan Kocaoğlu’nun geçen hafta Çiğli’de yaptığı bir konuşma da kafaları karıştırdı.
“Bu görev siyasette çok az insanın ulaşabildiği bir noktadır. Bize nasip olan bu görevi, kendimize, ailemize zarar vermeden tamamlamak arzusundayız. Bize uygun bulduğumuz CHP felsefesi ile çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Bizden önceki iktidardan aldığımız bayrağı, yine bir CHP’li belediye başkanına devretmek istiyoruz” diyen Kocaoğlu’nun son sözleri üzerine pek çok kişi, “Acaba Başkan, yeniden aday olmayacak mı?” şeklinde sormaya başladı.
Ankara’da Genel Başkan Deniz Baykal ve Genel Sekreter Önder Sav ile görüşen Kocaoğlu, beklenen açıklamayı yapmak ve “Aday adayıyım” demek zorundadır.
Baykal’ın talimatını dinleyen yok
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisine mensup belediye başkanlarına “Yurt yapın” talimatı verdi.
Bazı belediye başkanları, birkaç hafta sonra sırf dostlar alışverişte görsün misali bazı projeler gösterdi, “yapacağız, edeceğiz” dedi.
Ama…
Aradan aylar geçti ve somut bir icraat yok.
Yurt yerine kimi ilçe belediye başkanlarının milyarları festivallere ve makyaj projelerine harcadığına, dev organizatörlere yedirdiğine tanık olduk.
Yazık değil mi?
NOT: CHP İzmir İl Başkanlığı, parti tüzüğünde ‘yılda iki kez toplanır’ hükmüne rağmen, İl Danışma Kurulu’nu uzun bir aradan sonra ilk kez bu hafta sonu toplayacak. Narlıdere Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek il danışma kurulunda milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri, partinin kadın, gençlik kolları başkanları, il ve ilçe yöneticileri, kurultay delegeleri, kısacası CHP’nin İzmir’deki bütün ‘ağır topları’ bir araya gelecek ve eteklerindeki taşları dökecek. Yanlarında seçim sürecinde birbirlerine atacakları tek bir taş dahi bırakmayacak. Böylece yerel seçimin startı da resmen verilmiş olacak.
Adrese dayalı, sahte nüfus kayıt sistemi!
ADRESE Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, muhtarları adeta devre dışı bıraktı. Artık vatandaşın beyanı esas alınıyor. Bu nedenle nüfus müdürlüğüne başvurulup ardından muhtardan belge alınıyor.
Son iki-üç aydır başta Çiğli, Konak, Karabağlar, Bayraklı ve Bornova olmak üzere İzmir’in bazı ilçelerine doğu ve güneydoğu illerinden, Ankara ve Konya’dan ‘sözde nakiller’ yapıldığı öne sürülüyor.
Bu nakillerin İzmir’de 110 bini aştığı iddia ediliyor.
Nitekim, konuyu araştıran ve TBMM gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, “AKP, İzmir’de seçimi almak için yığma yapıyor. Boş evleri, arsaları ve yakın akrabalarının adreslerini göstererek nakiller yapıyor. Özellikle, az oy farkının bulunduğu Çiğli, Konak, Karabağlar, Bornova ve Bayraklı’ya yığma yapılıyor” diyor.
Ersin, AKP’nin bu oyununu gören bazı muhtarların konuyu kendisine ilettiğini ve bu yüzden Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini söylüyor.
Bakalım ne yanıt verecek?
NOT: Karabağlar’daki AKP’li bazı ilçe yöneticilerinin hükümet ve belediye binası için şimdiden arazi kapattığı iddia ediliyor. Bu işlere aracılık eden bazı yöneticilerin, “Belediye başkanlığı seçimlerini kazanırsak, senin arazini satın alacağız” diyerek partiye bağış aldıkları söyleniyor.
***
BİR KİTAP
Gazeteci Eren’den roman
İZMİR’DE uzun yıllar Anadolu Ajansı’nda görev yapan gazeteci Hüseyin Eren, ‘Ay Vuruldu’ adlı roman yazdı. Babıali Kitaplığı tarafından yayınlanan 461 sayfalık kitapta, inançları nedeniyle soyutlanarak kaderiyle başbaşa bırakılan bir toplumun açmazları, kesitler halinde verilmiş. Kendine özgü güçlü betimleme tekniğini kullanan Eren, akıcı ve yalın diliyle dikkat çekiyor. Kitapseverlerin okumasını öneririm.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.