Bence yazın ortasında söyleyeceğimiz tek kelime “çok sıcak” olacak. Ben hiç çok sıcakta duramam. Soğuğu severim. Kışın demem ama yazın anneme babama hep “klimayı açalım” derim. Bazen demem, çünkü denizden çok güzel eser. O zaman çok ama çok güzel olur. Pencereler açık olur. Ama yazın ortasında böyle olacağını sanmıyorum.
Zaten bu sıcaklar yüzünden tüm barajlar kurudu. Bir de susuz kalacağız. Çok kötü olur. Su kesilmeleri başladı bile. Tahtalı Barajı resmen kurudu diyebiliriz. Sadece İzmir değil tüm Türkiye’deki barajlar kurudu neredeyse. Dünya küresel ısınmayla boğuşuyor. Size suyla ilgili bir mesaj vermek istiyorum. Herkes suyu daha az kullanmaya çalışsın, yoksa susuz kalacağız!
İzmir’in suyunda arsenik çıkmasının nedeni de buymuş zaten. Eğer barajlar kurumasa, suyumuzda arsenik olmazmış. Barajlar kuruyunca su bulmak için kuyular açılmış. O kuyularda arsenik varmış.
Biz okullar kapanmadan önce Başkan Aziz Kocaoğlu’na sınıf olarak bir mektup yazmıştık. Susuzluk için alınan önlemleri de sormuştuk. O da bize mektupla yanıt vermişti. Önlemleri alıyoruz, demişti.
Bence artık daha az su kullanacağız. Çünkü artık sular arsenikli. Kimse zehirli su içmek istemez. Annem çeşme suyunu hiçbir yerde kullanmıyor artık. Sadece çamaşır yıkarken ve temizlikte kullanıyor. Balkondaki çiçeklerimizi ve domateslerimizi de klimadan akan suyla suluyoruz.
Sizlere sıcaktan korunmak için birkaç öneride bulunacağım:
1. Bir yere giderken mutlaka şapka takın.(hasır şapka daha çok işe yarar)
2. Denize girmeden önce mutlaka güneş kremi sürün. Sıcak saatlerde serinlemek için bile denize gitmeyin.
3. Dışarıya gerekmedikçe çıkmayın (yani gezmeğe çok sık çıkmayın).
4. Yürürken gölgeden yürüyün.
5. Bir yere giderken pamuklu ve açık renkli giysiler giyinin.
6. Hafif yiyecekler yiyin. Abur cubur yemeyin.
Benim önerilerim bu kadar. Bence yapın.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.