Önceki yazılarımı okuyanlar bilir; uzun bir dönem tekerlekli sandalye kullandım. Hala çok yürüyebildiğim söylenemez yine de bastonum sağ olsun, idare ediyorum.
Oturmak bana göre değildi. Hoş kime göre ki!
Koşturamadığım için bana verilen bütün işler az geliyordu. Çok canım sıkılıyordu. Kendimi masamda mutlu edecek yeni işler bulmalıydım ve çalışma arkadaşım Sevgili Sezai Artar’ı yıpratarak, bana Corel 11 programını öğretmesini istedim. Onu delirttiğim zamanlar olmadı değil. Bilgisayar dersini İletişim Fakültesi’nde kara tahta üzerinde yazılan bilgiler çerçevesinde öğrenmiş biri olarak, onun çağına uzaktım tabii.
Aradan zaman geçti, renkler, desenler beni inanılmaz motive etti. İlaçların ve doktorların yapamadığını bilgisayar ekranında kurduğum dünya gerçekleştirdi. Bazen yüzyıllar önce yaşamış ressamların eserlerini taklit ediyorum bazen de kendimce yorumlamalar yapıyorum. Çok ama çok eğlenceli.
Eğitim, yetenek gibi bahaneler sıralamak da boş. Yürekten gelenler, bir yerde vücut buluyor. Sizlere de tavsiye ederim.
Bakın renkler, dans ediyor!
Mutlular, siz de mutlu kalın…
[İllüstrasyonları daha büyük görmek için lütfen tıklayınız…]
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.