Hem de bir 19 Mayıs arefesinde?
Ne kutlayacağız biz bugün?
“Satılışımızı mı”?
Hem de “babalar gibi” satılışımızı?
“Kimi Hindu, kimi yamyam kimi bilmem ne bela” almış, alıyor Mustafa Kemal ve bir avuç “Bandırma” yolcusunun vatanını?
Alıyor da?
Satılıyoruz da hep birlikte ve de tek tek ve de karış karış… Ondan sonra bu ne gaflettir ki ağzımıza “Atatürk” adını alıyoruz!
Ne?
Suç mu işliyorum bir 19 Mayıs günü acaba?
Suçsa yazdıklarım şereftir, onurdur, şandır yahu…
Haydi, bekliyorum “malum şubelerin” malum “araçları” takip etsin beni önce… Sonra da tutuklasın sorgusuz ve “evangelik İslami kurallara” göre… Kesindir ki “Hocafendi de” vermiştir “fetvayı” belki de?
Mustafa Kemal için de vermemiş miydi “İngiliz’in parasıyla” bir Şeyhülislam “idam fetvasını”?
Haydi, buyurun gelin, bekliyorum?
Bir 19 Mayıs arefesi “sattılar” Samsun Limanı’nı da?
Nereye “demirleyecek” şimdi Bandırma?
Yazmadı gazeteler?
Söylemedi televizyonlar?
Her şey tıpkı “Gençliğe Hitap’taki” gibi?
İzmir Limanı da “satılık” değil mi? Hem de kime yahu, kime?
Tıpkı Sümerbank… Tıpkı Telekom… Tıpkı başka yerler gibi… Başka Cumhuriyet kazanımları gibi… Tek tek ve “babalar gibi” satıldı!
Bir Yılmaz Özdil yazdı… Başka? Başka yok…
Bugün hoplatıp, zıplatacağız gençlerimizi… Sevmeden, sahip çıkmadan, önlerini açmadan?
O gençler ki bugün stadyumlarda “hoplatılanlar”, bilin ki “yarın” mezarlarımıza tükürecek nefretle…
Ekonomik sistemin yarısı yabancıların olmuş?
Bankalar yabancıların olmuş?
Şirketler yabancıların olmuş?
Limanlar yabancıların omuş?
Amerikalılar ve yerli “dostları”, İngilizler ve yerli “dostları”, Almanlar ve yerli “dostları”, İsrailliler ve yerli “dostları”, Yunanlılar ve yerli “dostları”, İtalyanlar ve yerli “dostları”?
Masonlarla Levanten “hortlatıcılarını” saymıyorum?
Kambur İzzet, Hacı Hasan, Ali Kemal “dostlarını da” saymıyorum?
Ve topu birden, tarihi masala, Mustafa Kemal’i “masal kahramanına” çevirmeye uğraşırken gençlerimizin de DNA’larıyla oynuyor?
Ve biz 19 Mayıs kutluyoruz?
Ne diyeyim, kutlu olsun ama balkonunuzda da bayrağınız asılı olsun!
Kendi payıma tüm genç okurlarımdan özür diliyorum. Çünkü onları “uyutmayı” beceremiyorum!
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.