Kocaoğlu’nun bu sözlerine, TMMOB İzmir Koordinasyon Kurulu Sekreteryası’ndan şu açıklama geldi:
“Basmane Eski Garaj alanının İmar Planı’ndaki kullanım kararı, ‘Belediye Hizmet Alanı’dır. Buna rağmen 1984 yılında, Büyükşehir Belediyesi tarafından burasıyla ilgili olarak, “İzmir Turizm ve Ticaret Merkezi” yapma kararı alınarak süreç başlatılmış ve kamu yararını hiçe sayan, kamu elindeki arsaların kentin ihtiyaç duyduğu öncelikleri göz önünde bulundurmayan bir yaklaşım sergilenerek, bugüne gelinmiştir.
Bugüne gelindiğinde kentin ortasında bulunan böylesine kıymetli bir kamu arsasının ‘Basmane Çukuru’ olarak anılmasını önlemek ve bu sorunu çözmek üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu’nun girişimde bulunması, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’muzca olumlu karşılanmış ve desteklenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak Sayın Başkan’ın iyi niyetle başlattığı bu çalışma konusunda daha fazla bilgilenmeye ihtiyaç duyulmaktadır.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, kent merkezinde yer alan bu alanla ilgili uzman odalarımızın bilimsel temellere dayanan, olgunlaştırılmış ve kamuoyu ile paylaşılmış görüşlerini korumaktadır.
Buna göre; kente ve kentliye ait arsaların kamu yararı gözetilerek, kentlinin genel kullanım amacına uygun olarak kullanılmalı. Yeşil alanlar korunmalı ve yeni yeşil alanlar yaratılmalı. Kent içi yapı yoğunluğu artırılmamalı ve kentin imar planlarıyla uyumlu olmalıdır. İmar planları değiştirilerek yeni rant alanları yaratılmamalı ve kamu arsaları hiçbir şekilde satılmamalıdır.”
Evet…
Başkan Aziz Kocaoğlu, “İlgili odaların olumlu görüşlerini aldım” diyor.
Sizce yukarıdaki açıklamada Sevgili Başkan’ın bu konudaki girişimini olumlu bulmanın dışında başka bir destek var mı?
Yani…
İmar planları değiştirilerek, yeni rant alanlarının yaratılmasına, kamu arazilerinin özel şahıslara satılmasını onay veriliyor mu?
Doğrusu bu açıklamada ben böyle bir destek göremedim.
Namuslular ve namussuzlar…
TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı, Atatürk’ün silah arkadaşı İsmet İnönü’nün çok veciz bir sözü vardır:
“Bir ülkede namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır.”
Gerçekten de bir ülkede hep “namussuzlar” cesur olmuşlar, “namuslular” ise hep sessiz kalmışlar ve hep sindirilmişlerse; o ülkenin geleceğinden umutlu olabilir misiniz?
O halde, namuslular da cesur olmalı ki; topluma yalan değil, doğrular egemen olsun…
Zaten atalarımız da boşuna ‘Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az’ dememiş.
Bu planla ulaşım sorunu çözülecek!
GEÇTİĞİMİZ günlerde bu köşede, İzmir’de yeni ulaşım master planı hazırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na “İzmir’de daha önce hazırlanan Ulaşım Master Planı’na ne oldu?” diye sormuştuk.
Telefonla arayan sevgili başkan, bu konuda şu bilgiyi verdi:
“İzmir’e raylı toplu taşıma sistemi kazandırmak amacıyla hazine garantörlüğünde dış kredi kullanılabilmesi için İzmir Ulaşım Planı ve Raylı Sistem Fizibilite Etüdü’nün yapılması gerekiyordu. Bu nedenle İzmir’de raylı sistemin gerekçelerini ve ana güzergah yapısını tarifleyen bir İzmir Ulaşım Etüdü hazırlandı. Bu rapor DPT Müsteşarlığı ve DLH Genel Müdürlüğü’nce uygun bulunarak İzmir Metrosu’nun Üçyol-Bornova güzergahının yapımına start verildi. Bugün de inşaatı devam eden metro çalışmaları, söz konusu İzmir Ulaşım Etüdü’nde belirlenen şemaya uygun olarak sürdürülüyor. 1992’deki Ulaşım Etüdü’nün hedef yılı 2015 olarak saptandı. Ancak geçen zaman içerisinde yapılan ugyulamalar, kentin dinamik yapısı ve 5 kat büyüyen yeni sorumluluk alanı nedeniyle bu plan, güncelliğini yitirdi ve revizyon ihtiyacı ortaya çıktı. DPT Müsteşarlığı’nın talebi doğrultusunda eski Ulaşım Etüdü’nün güncellenerek revize edilmesi ve fizibilite raporu hazırlanması istendi. Biz de bu doğrultuda Ege, Dokuz Eylül ve Pamukkale üniversiteleri ile protokol yaparak yeni bir Ulaşım Master Planı’nın çalışmalarına başladık.”
Umarım, bu yeni plan sayesinde İzmir’in ulaşım sorunu çözülür.
Metro tamamlanır, duraklar miting meydanı olmaktan kurtulur.
CHP’de taşlar yerine oturuyor
CHP İzmir’de ‘Barış çubukları’ sonunda yakıldı.
Küfürlü kavga sonrasında “Seçil, karşıma öyle gel” diyen Kocaoğlu ile Karataş arasında buzlar şimdilik erimiş görünüyor.
Oldukça samimi bir hava içinde gerçekleşen Kocaoğlu-Karataş buluşmasında, partinin bütün belediye başkanları (Bornova ve Çiğli) dışında adeta tam kadro hazır bulundu.
Ancak aynı şeyi partinin ilçe başkanları için söylemek mümkün değil.
Çünkü…
Örneğin; metropoldeki Konak, Karşıyaka, Buca, Balçova ilçe başkanları başta olmak üzere çoğu ziyarette hazır bulunmadı.
Sanki CHP Genel Sekreteri Önder Sav, “Siz Genel Başkan’ın sözlerini dikkate almayın, küsmeye, kavgaya devam edin” diye talimat vermiş.
Oysa…
İlçe başkanları talimatı il başkanından alır.
Ama…
Nedense İzmir’deki bazı ilçe başkanları talimatları ya Ankara’dan ya da ‘gölge il başkanı gibi davranan’ bir milletvekilinden alıyor.
Neyse…
İlçelerin bölündüğü, beldelerin kapatıldığı, transfer sezonunun başladığı şu günlerde, yerel seçime kadar daha köprülerin altında çok sular akacak gibi görünüyor.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.